Çevirmenin notu: ABD Başkanı Joe Biden’ın iktisadi programının şekil ve şemaili belirlendi ve adı kondu. Biden yönetimi, iç cephede çok kötü olmayan bir performans sergilerken özellikle Çin ve Ukrayna’da tetiklenen savaştan sonra Rusya ile enerji ticaretini sonlandıran Avrupa’nın zararına attığı korumacı adımlarla öne çıktı. Özellikle Enflasyonu Düşürme Yasasının sunduğu devlet teşvikleri, Avrupa’daki üreticilerin ABD’ye taşınmasına vesile oldu. Aşağıda tercümesine yer verilen köşe yazısında Bloomberg yazarı Matthew Yglesias, “Bidenomics”in tarihteki eşdeğerlerini de hatırlatarak, bu planın elde ettikleri ve yakın vadede karşılaşacağı engellere işaret ediyor.
“Bidenomics” kazara doktrin haline geldi
Matthew Yglesias
Bloomberg
2 Temmuz 2023
Hükümetin durgunluğun kısa sürmesi ve toparlanmaların hızlı olması için elinden gelen her şeyi yapması gerektiği fikri kulağa sıradan gelse de bunun, mevcut yüzyılın ilk yirmi yılında uygulanan politikadan büyük bir farkı var.
Bir dizi olumlu ekonomi haberi —ivme kaybeden enflasyon, gayri safi yurtiçi hasılada yukarı yönlü revizyon, istihdam piyasasında devam eden güçlenme, fabrika inşaatlarında yeni başlayan bir artışın işaretleri— Biden yönetiminin “Bidenomics”i zamanımızın doktrini olarak tanımlamak için her şeyi yapmasına sebep oldu.
Güven kazanma konusunda temel bir egzersiz olarak, bu epey mantıklı. ABD, dünyadaki tüm gelişmiş ülkeler arasında pandemiden sonra en güçlü GSYİH toparlanmasına sahip ülke ve enflasyon hedefin üzerinde kalsa da şu anda benzer herhangi bir ülkenin yaşadığından daha düşük. Beyaz Saray’ın bu gerçeklere dikkat çekmek için yapabileceği her şey akıllıca olacaktır. Ayrıca, bu hususlara dikkat çekmek için doğru zaman, zira enflasyon yeterince düştü ve ücretler nihayet fiyatlardan daha hızlı artmaya başladı.
Yine de Bidenomics bir doktrin olarak aslında bir tür kazayı andırıyor. Bir zamanlar Build Back Better[1] döneminde, Başkan Joe Biden’ın iktisadi vizyonunun o zamandan beri çökmüş olan üç sac ayağı vardı. Bunlardan biri, pandeminin yeterli ölçüde kurtulmanın, çocuk ve yaşlı bakımını karşılamaya yönelik büyük yeni federal programlarla “bakım ekonomisine” büyük bir yatırım gerektirdiği görüşüydü. Bir diğeri, genişletilmiş ve sorunsuz geri ödenebilir Çocuk Vergi Kredisi ile çocuk yoksulluğunu azaltmaya yönelik miras tayin eden teşebbüstü. Üçüncüsü ise Clinton ve Obama dönemindeki uzun vadeli bütçe açığının azaltılmasına odaklanmaktan uzaklaşarak yeni harcamaların karşılanması gerektiği ancak mali disiplinin ciddi bir mesele olmadığı görüşünü benimsemek oldu.
Bunlardan ilk ikisi dar Kongre çoğunlukları nedeniyle yolda kaldı ve üçüncüsü yönetim tarafından sükunetle terk edildi ve Build Back Better ya da BBB, Enflasyonu Düşürme Yasasına (IRA) dönüştü. IRA’nın içeriği büyük ölçüde BBB’nin enerji ve sağlık hükümlerinden oluşuyordu ama aynı zamanda yüksek enflasyonla ilgili kaygılara yanıt olarak ve yeni bir yüksek faiz oranları döneminin sunulmasına dönük bir açık azaltma tasarısı olarak yeniden düzenlendi. Kısa bir süre önce imzalanan Mali Sorumluluk Yasası da aynı şekilde bütçe açığını azaltan nitelikte.
Bunun da ötesinde, Demokrat yöneticiler artık Bidenomics’i, Sosyal Güvenlik ve Medicare’i kesmek yerine zenginleri vergilendirmenin bütçe açığını azaltma konusunda tercih edilebilir bir yöntem olduğu gibi fikirlerle tanımlıyorlar. Bu iyi bir siyaset ve sağlam bir politika, fakat Obamanomics ya da Clintonomics ya da açıkçası Mondalenomics’ten[2] uzaktan yakından farklı değil, Demokratların Reagan Devrimi’nden bu yana söyledikleri tam olarak bu. Bidenomics’te sahiden farklı olan bir şey varsa o da Obama’nın ölçülü yaklaşımından farklı olarak Biden’ın yönetimini süper uyarıcı maliye politikasıyla açması ve pandemi öncesine denk ya da onu aşan istihdam oranlarına çok hızlı bir toparlanma sağlanmasına yardımcı olması.
Durgunlukları kısa ve toparlanmaları hızlı hale getirmek için gerçekten çok çalışmanız gerektiği fikri, münasip bir isim statüsüne layık olmayacak kadar sıradan geliyor. Yine de gerçek şu ki, 21. yüzyılın ilk yirmi yılında uygulanan politikadan derin bir fark söz konusu. Teknoloji balonunun yavaş ve nispeten “işsizlikle” toparlanması ve Büyük Durgunluğun[3] derin çukurundan çıkışın mütevazı hızı, bir neslin belirleyici iktisadi tecrübeleriydi.
Pek çoğumuz pandeminin benzer şekilde yavaş bir toparlanmaya yol açacağını, milyonlarca insanın bir kez daha yıllarını aylak ve işsiz geçeceğini ve yeni genç insan dalgalarının kendileriyle ilgilenmeyen bir işgücü piyasasına gireceğini bekliyorduk. Bu sonucu yaşatmamak hakikaten kutlanmaya değer. Bu konuda bu kadar ısrarcı olmanın yol açtığı enflasyon gerçekten kaygı vericiydi, ancak enflasyonun durgunluk yaşanmadan önemli ölçüde azalmış olması önemli. Amerika’da fiyatların yükseldiği bir yıl, insanların hayatında kitlesel işsizlik gibi izler bırakmayacak.
Bu arada, sıkı işgücü piyasası, azalan eşitsizlik ve artan iş tatmini açısından getiri sağlıyor. Çağdaş işverenler, çalışanlarını cezbetmeleri ve ellerinde tutmaları gerektiğini biliyor. Bu da insanlara nasıl iyi davranacaklarına daha fazla, maliyetleri nasıl kısacaklarına ise daha az odaklanmak anlamına geliyor. Bidenomics bu ve ekonomik adaleti önemseyen ama refah devletinin büyük ölçüde genişletilmesine yönelik büyük planlara kuşkuyla yaklaşan bir nüfusun kalbinin derinliklerindeki bir şeye hitap ediyor.
Ama umarım yönetim zafer turunu atarken, bir yandan manzarayı net bir şekilde görebilecek durumdadır. Son derece düşük işsizlik oranlarının ortaya çıkması inanılmaz bir kazanım. Ancak tam da bir kazanım olduğu için, bize dört çeyrek ya da dört yıl daha sağlam sonuçlar sunabilecek ekonomik büyümeye dönük tekrarlanabilir bir yöntem değil. Sağlam bir talep ortamı yaratarak kolayca yeniden istihdam edilebilecek olanlar halihazırda yeniden istihdam edildi. Enflasyon yavaşladı ve durgunluk olmadan daha da yavaşlayabilir ama yeni bir genişleyici harcama turu olmayacak.
Bu da bizi gelecek için daha zor sorularla baş başa bırakıyor. Mesela, Biden’ın bakım gündeminin Amerika’nın işgücüne katılım oranının —özellikle kadınlar için olmasa da— zengin bir ülke için alışılmadık derecede düşük olduğu önermesi doğruluğunu koruyor. Ve ekonomik toparlanma bölgeler arasında eşit olmadı. Pek çok eyalet salgın öncesi istihdam zirvelerinin altında kalırken, kent merkezlerinin çoğu düşen ticari gayrimenkul değerleri ve nüfus kaybıyla sarsılıyor. Merkez Bankası’nın faiz artışları enflasyonu frenlemeye yardımcı oldu ama aynı zamanda yüksek borçlanma maliyetlerinin mortgage kredilerini ve iş yatırımlarını sınırlayabileceği bir durum yarattı.
Bunlar, Bidenomics’in önlenmesine yardımcı olduğu sorunlardan daha kayda değer sorunlar. Fakat şimdiye kadar kullanılan araçlarla çözülemeyecekler. Başarılı olmak için yeni, atılgan, cüretkâr, kendini tebrik eden söylemin daha yaratıcı politika üretimi ve arz yönlü sorunlara şimdiye dek gördüğümüzden daha fazla dikkatin eşlik etmesi gerekecek.
[1] Build Back Better planı ya da ajandası, ABD Başkanı Joe Biden tarafından 2020-2021 yılları arasında sunulan bir yasama çerçevesiydi. Genel olarak boyut ve kapsam açısından iddialı olarak görülen bu plan, 1930’ların Büyük Buhran dönemi Yeni Düzen politikalarından bu yana sosyal, altyapı ve çevre programlarına ülke çapında en büyük kamu yatırımını amaçlıyordu. (ç.n.)
[2] 39. ABD Başkanı Jimmy Carter’ın yardımcısı ve 1984 başkanlık seçimlerinde Ronald Reagan’ın rakibi Walter Mondale’nin sunduğu ekonomi planı. Mondale, nükleer silahların karşıtı ve zenginlerin vergilendirilmesini destekleyen liberal bir kampanya yürüttü. Reagan’ın ekonomi politikalarına karşı çıktı ve federal bütçe açıklarının azaltılmasından yana oldu. (ç.n.)
[3] 2007 yılında başlayan ve birkaç yıl süren, küresel ekonomilere yayılan ekonomik faaliyetlerdeki keskin düşüşü tanımlayan dönem. 1930’lardaki Büyük Buhran’dan bu yana yaşanan en önemli gerileme olarak kabul görür. “Büyük Durgunluk” terimi, hem resmi olarak Aralık 2007’den Haziran 2009’a kadar ABD’de süren durgunluğu hem de 2009’da bunu takip eden küresel durgunluğu ifade eder. (ç.n.)