Bloomberg’in konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere dayandırdığı haberine göre Türkiye, BRICS’e resmen üyelik başvurusu yaptı.
Yorum yapma yetkileri olmadığı için isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan bu kişilere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminin görüşü jeopolitik ağırlık merkezinin gelişmiş ekonomilerden uzaklaştığı yönünde.
Ülkenin yeni diplomatik atılımının, NATO’nun kilit bir üyesi olarak yükümlülüklerini yerine getirirken, çok kutuplu bir dünyada tüm taraflarla bağlarını geliştirme arzusunu yansıttığını söylediler.
Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan Türkiye’nin BRICS’e katılma başvurusunu birkaç ay önce, on yıllardır sürdürdüğü Avrupa Birliği’ne katılma çabalarında ilerleme kaydedilmemesinden duyduğu hayal kırıklığı nedeniyle yaptığını da eklediler. Bu başvurunun kısmen, Türkiye’nin Ukrayna müdahalesinin ardından Rusya ile yakın ilişkiler kurmasının ve diğer NATO üyeleriyle yaşanan anlaşmazlıkların bir sonucu olduğunu belirttiler. Bloomberg’e göre, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yorum yapmayı reddetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta sonu İstanbul’da yaptığı açıklamada “Türkiye, Doğu ve Batı ile ilişkilerini eş zamanlı olarak geliştirirse güçlü, müreffeh, saygın ve etkili bir ülke haline gelebilir. Bunun dışındaki herhangi bir yöntem Türkiye’ye fayda değil zarar getirecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Adını Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan alan BRICS grubu, gelişmekte olan en büyük ekonomilerden bazılarını içeriyor. Bu yılın başında İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya ve Mısır’ın katılımıyla dört yeni üyeye sahip oldu. Suudi Arabistan davet edilen ülkeler arasında yer alırken, Azerbaycan ve Cezayir de gruba resmi üyelik başvurusunda bulundu.
Grubun daha da genişlemesinin 22-24 Ekim tarihleri arasında Rusya’nın Kazan kentinde yapılacak bir zirvede ele alınabileceği belirtiliyor.
BRICS, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi Batı egemenliğindeki kurumlara bir alternatif olarak görülüyor. Yeni üyeler potansiyel olarak kalkınma bankası aracılığıyla finansmana erişim sağlayabilir ve siyasi ve ticari ilişkilerini genişletebilir.
Türkiye daha önce de NATO’ya rakip olarak Rusya ve Çin tarafından kurulan Şangay İşbirliği Örgütü’ne katılmaya ilgi duyduğunu ifade etti.
Erdoğan, “Bazılarının iddia ettiği gibi Avrupa Birliği ile Şanghay İşbirliği Örgütü arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz. Aksine, hem bu örgütlerle hem de diğer örgütlerle ilişkilerimizi kazan-kazan temelinde geliştirmeliyiz” dedi.