Bosnalı yazar Lana Bastašić pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye karşı savaşı ve ülkedeki ‘sistematik sansür’ konusundaki sessizliği nedeniyle Alman yayıncısıyla olan sözleşmesini feshetmenin ‘ahlaki ve etik’ görevi olduğuna inandığını söyledi.
Instagram’da yayınladığı gönderisinde Tavşanı Yakala romanının yazarı, kitabının Almanca çevirisinin kendisine birçok fırsat, okuma, festival ve yazarlık eğitimleri vermesine rağmen bu kararı aldığını söylüyor.
Bastašić, yayıncısı S. Fischer Verlag’ın ‘çifte standart örnekleri’ sergilediğini savunuyor. Yazar, yayıncının antisemitizm konusundaki endişesiyle bağlantılı olarak, “Ahlaki açıdan sorgulanabilir çünkü aynı bölgedeki Filistin halkının çektiği acılara kör ve sağır görünüyor,” diye yazıyor.
Yayınevinin internet sayfası, yayımladığı kitaplarda ‘antisemitizmin sürekliliğine ışık tutmayı’ amaçladığını ve 7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı operasyonundan sonra ‘antisemitik düşünce ve eylemlere’ karşı olduklarını söylüyor.
Bastašić, bunun ‘gerekli ve övgüye değer’ olmasına rağmen, İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanında 24.000 kişinin öldüğünü hatırlatarak, “Siyasi olarak sorumsuzca, çünkü her bir Yahudi’yi İsrail’in mevcut hükümetiyle eşitleyerek yangına körükle gidiyor, böylece bu dünyayı, koruduklarını iddia ettikleri insanlar için daha da tehlikeli hale getiriyor,” diye yazdı.
Bosnalı yazar, “Son olarak, antisemitizmi kendi anavatanlarında, Alman devletinin siyasi ve kültürel yapılarında göremediği için Ortadoğu’ya rahatça delege ettiği için entelektüel olarak tembeldir,” diye ekledi.
Bastašić ayrıca, kararının, 7 Ekim’den bu yana Almanya’daki Yahudi sanatçı, yazar ve akademisyenlerin susturulmasının, bazılarının Gazze hakkında konuştukları için işlerini kaybetmesinin veya tacize maruz kalmasının eşliğinde alındığını söyledi.
Bosnalı yazar, “Antisemitizmle mücadele ettiğini iddia ederken Alman Yahudilerini bu kadar bariz bir şekilde başarısızlığa uğratan bir yayınevi tarafından yayınlanmaya vicdanen devam edemem,” diye ekledi.
Kasım ayında The Guardian için yazdığı bir makalede Bastašić, İsrail’in Gazze’deki bombardımanının ve sivilleri ve çocukları toplu olarak cezalandırmasının bölgeyi insani bir krize sürüklediğini, fakat Almanya’da bundan bahsedilmesinin antisemitizm olarak etiketlendiğini söylemişti.