İngiltere merkezli Lau China Institute of King’s College London’da BRICS’in genişleme kararının küresel güvenlik ve yönetişim mimarisinde değişime işaret ettiğini öne süren bir analiz yayımlandı. Alessandro Arduino tarafından kaleme alınan makalede BRICS ülkelerinin “Çoklu güç merkezlerine sahip bir dünya yaratmak ve küresel meselelerde daha güçlü bir etkiye sahip olmak” hedefiyle hareket ettiği tezi işlendi.
Güney Afrika’nın başkenti Johannesburg’ta düzenlenen BRICS 15. Lider Zirvesi’nde tarihi kararlar alındı. Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri örgüte katılımları için resmi davet aldı. BRICS’in aldığı genişleme kararının küresel ekonomi, güvenlik ve siyasete etkileri geniş bir tartışmanın konusu haline geldi.
İngiltere merkezli Lau China Institute of King’s College London adlı düşünce kuruluşunca genişleme kararını ele alan bir makalede “Dünyanın küresel yönetişim ve güvenlik mimarisi haritası değişiyor ve BRICS değişim çağrısına kulak veriyor. 2023 Johannesburg zirvesinin özünde küresel yönetişimi yeniden şekillendirme görevi yatıyor” tespitleri yer aldı.
Akademisyen Alessandro Arduino’nun kaleme aldığı makalede BRICS’e katılmaya davet edilen Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler stratejik seçeneklerini çeşitlendirmeye çalıştığı kaydedildi.
Makalede BRICS ile Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) arasındaki benzerliklere dikkat çekildi. BRICS’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi ve Güney Amerika’nın ötesine genişleme potansiyeline işaret edildi. Ancak BRICS üyelerinin yapının kurumsallaşması noktasında, farklılaşan ulusal çıkarlar nedeniyle belli başlı sıkıntıların ortaya çıkabileceği belirtildi.
Dolar yerine alternatif para arayışları
BRICS Zirvesi’nde doların küresel baz para olmasından duyulan rahatsızlık yüksek sesle dile getirilmişti. Alessandro Arduino’ya göre “BRICS liderlerinin, üye ülkeler arasında dolar yerine kendi para birimlerini kullanarak ticaretin arttırılmasını savunmaları, ABD’nin küresel finans arenasındaki baskın etkisini azaltmaya yönelik stratejik bir hamle anlamına geliyor.”
Yazar analizine şöyle devam ediyor:
“Ayrıca zirve, dolarsızlaşma tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Daha önce Rusya, BRICS için, üye ülkeler arasında dünya çapında bir değişim aracı oluşturmak amacıyla, potansiyel olarak altınla desteklenen yeni bir para birimi getirme fikrini ortaya atmıştı. Bu, potansiyel olarak doların rolünü ortadan kaldıracaktır. Ancak bu senaryo pek mümkün görünmüyor.
Bununla birlikte, BRICS liderlerinin üye ülkeler arasında dolar yerine kendi para birimlerini kullanarak ticaretin arttırılmasını savunmaları, ABD’nin küresel finans arenasındaki baskın etkisini azaltmaya yönelik stratejik bir hamle anlamına gelmektedir. Çin’de ve özellikle de Rusya’da dolardan arındırma çabası, uluslararası yaptırımların etkisine karşı stratejik bir kalkan oluşturuyor. ABD yaptırımlarının Batı merkezli SWIFT mesajlaşma sistemi aracılığıyla kuruluşlara karşı silah olarak kullanıldığı düşünüldüğünde bu durum daha da önem kazanmaktadır.”
“Dönüm noktasındayız”
Makale şu tespitlerle sona eriyor:
“Bir dönüm noktasında bulunuyoruz. Dünyanın küresel yönetişim ve güvenlik mimarisi haritası değişiyor ve BRICS değişim çağrısına kulak veriyor. 2023 Johannesburg zirvesinin özünde küresel yönetişimi yeniden şekillendirme görevi yatıyor.
BRICS ülkeleri, farklı ve bazen de birbirleriyle rekabet halindeki amaçlarının ortasında, bu değişimi gerçekleştirme ortak hedefine bağlıdır. Meselenin özü, BRICS üyelerinin sahip oldukları birbirinden farklı hedefleriyle birlikte bu dönüşümü nasıl yönlendirecekleri.”