Bulgar Capital gazetesi, Rus siyasetçilerin e-postalarından sızdırılan belgelerin, dönemin Başbakanı Boyko Borisov’un projenin hükümetin kontrolünde olduğunu iddia etmesine rağmen, Moskova’nın 2019-2021 yılları arasında Türk Akım doğalgaz boru hattının inşası üzerinde Rusya ve Belarus şirketleri aracılığıyla mutlak kontrole sahip olduğunu gösterdiğini iddia etti.
Euractiv‘in aktardığına göre gazete, Türk Akım’ın inşasına ilişkin yol haritası hakkında Rusya makamlarının e-postalarından sızdırılan belgeleri yayımladı.
Bulgaristan’dan geçen doğalgaz boru hattı, Rus doğalgazını Sırbistan ve Macaristan’a taşıyor. Boru hattı, 2025 yılının başından itibaren Rus gazını AB’ye taşıyan tek boru hattı olacak.
Haberde, 2014 yılından bu yana pek çok kez yaptırım uygulanan ve çeşitli ülkelerdeki siyasi oluşumların gizli finansmanını organize eden kişilerden biri olduğu iddia edilen Rus siyasetçi Aleksandr Babakov’un hacklenen e-postasından belgelerin sızdırıldığı belirtildi. Ayrıca Babakov’un asistanı Yevgeniy Zobnin’in e-posta hesabından da sızdırılan belgelere yer verildi.
Habere göre belgeler, 2018-2020 döneminde Rusya’nın projenin tamamının kontrolünü ele geçirdiğini öne sürüyor.
Bulgar makamları boru hattının inşası için ilk olarak 2019 başında Suudi konsorsiyumu Arkad tarafından kazanılan bir ihale açmıştı. Anlaşma, 14 Ekim 2019 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suudi Arabistan ziyareti sırasında sonuçlandırılmıştı.
Projenin kontrolünün Suudi konsorsiyumu Arkad’dan taşeronların atanması suretiyle Rus tarafına devredilmesi konusunda anlaşmaya varılmıştı.
18 Kasım 2019 tarihinde Rusya ile Suudi konsorsiyumu arasında bağlayıcı bir idari anlaşma imzalandı. Rusya, Suudilere önce 50 milyon dolar, ardından da tazminat olarak 35 milyon dolar daha ödedi.
Rus ve Belarus şirketleri 2020 yılında Bulgaristan’da bir boru hattı inşa etmeye başladı. Habere göre bu şirketler, ülkedeki gaz altyapısının sahibi olan Bulgar devlet şirketi Bulgartransgaz tarafından onaylandı.
Gazte, Arkad’ın ihale belgelerinde herhangi bir alt yüklenici listelemediğini, bunun da Rus ve Belarus şirketlerinin katılımının Bulgar makamları tarafından siyasi olarak onaylandığı anlamına geldiğini de ekledi.
Boru hattının devamı Borisov yönetimindeki üçüncü GERB hükümeti döneminde son derece hızlı bir şekilde inşa edildi. Bu güzergah, Bulgaristan ile Yunanistan arasındaki sistemler arası gaz bağlantısından çok daha hızlı bir şekilde hayata geçirildi ve Bulgar ekonomisi açısından gaz kaynaklarının gerçek anlamda çeşitlendirilmesine katkıda bulundu.