Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Salı günü Pekin’de düzenlenen 14. Ulusal Halk Meclisi’nin oturum arasında bir basın toplantısı düzenleyerek uluslararası gündeme ve Çin’in dış politikasına dair değerlendirmelerde bulundu.
Qin konuşmasında, “Dünya bir asırdır görülmemiş büyük değişikliklerden geçerken, Çin barış için bağımsız dış politikasını sürdürmeye, karşılıklı yarar sağlayan dışa açılma stratejisini uygulamaya ve uluslararası düzenin savunucusu olmaya devam edecek” dedi.
Çin modernleşmesi dünyaya örnek olabilir
Çin modernleşmesinin insan gelişiminin karşı karşıya olduğu birçok zorluğa çözüm sunduğunu söyleyen Qin, 1,4 milyardan fazla insanın yaşadığı bir ülkenin modernizasyonunu gerçekleştirmenin, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir başarı olacağını ve bunun başlı başına derin küresel öneme sahip olduğunu ifade etti.
“Modernleşmenin batılılaşma anlamına geldiği efsanesi yıkılıyor” diyen Qin, Çin modernleşmesinin yeni bir insani gelişme biçimi yarattığını ve dünya, özellikle de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir ilham kaynağı sağladığını vurguladı.
‘Rusya ile ilişkilerimiz üçüncü tarafları hedef almıyor’
Çin ile Rusya arasındaki ilişkiyi de değerlendiren Qin, bu ilişkinin “cepheleşmeme, çatışmama ve üçüncü tarafları hedef almama” ilkelerine dayandığını söyledi.
Çin ve Rusya’nın birlikte çalışmasıyla dünyanın uluslararası ilişkilerde “çok kutupluluk ve daha fazla demokrasi” için itici güce sahip olacağını ve küresel stratejik denge ve istikrarın daha iyi sağlanacağını sözlerine ekledi.
Ukrayna krizi
Qin, “önlenebilecek bir trajedi” olarak nitelendirdiği Ukrayna krizini çözmek için “sakinlik, akılcılık ve diyalog” çağrısında bulundu.
Ukrayna krizinin kritik bir noktaya geldiğini söyleyen Qin, çatışma, yaptırımlar ve baskının sorunu çözmeyeceğini vurguladı ve şunları ekledi: “Çin, savaş yerine barışı, yaptırımlar yerine diyaloğu ve ateşi körüklemek yerine sıcaklığı düşürmeyi tercih ediyor.”
‘ABD’nin Çin politikası rasyonellikten tamamen saptı’
Çin Dışişleri Bakanı, ABD’nin Çin’e yönelik algısının ve görüşlerinin ciddi şekilde çarpıtıldığını söyledi.
ABD’nin Çin’i birincil rakibi ve en büyük jeopolitik meydan okuma olarak gördüğüne dikkat çeken Qin, “ABD’nin Çin politikası rasyonel ve sağlam bir çizgiden tamamen sapmıştır” ifadesini kulandı.
Çin’in iftiraya veya saldırıya uğradığında sözle veya eylemle yanıt vermemesinin “imkansız” olduğunu söyleyen Qin, “ABD frene basmaz ve yanlış yolda hızlanmaya devam ederse, hiçbir korkuluk raydan çıkmayı engelleyemez ve kesinlikle çatışma olur” diye uyardı.
“Bu felaketin sonuçlarına kim katlanacak” diye soran Qin, böyle bir rekabetin iki halkın temel çıkarları ve hatta insanlığın geleceği için “pervasız bir kumar” olduğunu ve Çin’in tüm bunlara şiddetle karşı çıktığını kaydetti.
Çin Dışişleri Bakanı, ABD’nin “çevreleme ve bastırma” politikasının onu büyük yapmayacağını ve Çin’in canlanmasını durduramayacağını söyledi.
Qin, Çin-ABD ilişkinin ABD iç siyaseti veya “histerik neo-McCarthycilik” yerine, iki ülkenin ortak çıkarları ve ortak sorumlulukları ve halkları arasındaki dostluk tarafından belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
“Umarız ABD hükümeti iki halkın çağrılarına kulak verir, stratejik ‘enflasyon tehdidi’ kaygısından kurtulur, ‘sıfır toplamlı’ Soğuk Savaş zihniyetini terk eder ve ‘politik doğruculuk’ tarafından ele geçirilmeyi reddeder” ifadelerini kullanan Çin dışişleri bakanı, ABD’yi taahhütlerini yerine getirmeye ve her iki ülkenin ve tüm dünyanın yararına birbirleriyle iyi geçinmenin doğru yolunu bulmak için Çin ile birlikte çalışmaya çağırdı.
Tayvan sorununun nasıl çözüleceğinin ise Çin halkının meselesi olduğunu vurgulayan Qin, başka hiçbir ülkenin buna müdahale etme hakkı olmadığını söyledi ve ekledi: “Barışçıl yeniden birleşmeyi sağlamak için büyük bir samimiyetle çalışacak ve azami çabayı göstereceğiz, ancak gerekli tüm önlemleri alma seçeneğini saklı tutacağız.”
Tayvan yöneticisi ABD’yi ziyaret edecek
Diğer yandan Tayvan yönetici Tsai Ing-wen’in ABD’yi ziyaret edeceği öne sürüldü.
Financial Times’ın haberine göre, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy’nin nisanda Tayvan’a planladığı ziyaretin Çin ile gerilimi tırmandıracağından endişe eden Tsai’nin, onun yerine ABD’de görüşmeyi tercih etti.
Tsai’nin nisan ayının başında California’da bir konuşma yapmak üzere ABD’ye davet edildiği, ikilin burada görüşmesinin beklendiği bildirildi.
Gazeteye konuşan Tayvanlı yetkili, ziyaretin Çin ile gerilimi tırmandırmasından duydukları endişeleri ABD tarafına aktardıklarını belirterek, “Çin Komünist Partisinin yeni planlarını ve bunların ne türden tehditlere gebe olduğunu anlattık. Çin şu anda iyi bir durumda değil” ifadelerini kullandı.
ABD’nin yeni seçilen Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’nin, nisan ayında Tayvan’ı ziyaret edeceği, Savunma Bakanlığının, McCarthy’nin olası ziyaretiyle ilgili hazırlıklar yürüttüğü ileri sürülmüştü.
McCarthy’nin olası ziyaretinin, Çin ile ABD arasında, önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ağustos 2022’de Ada’yı ziyaretinde yaşanana benzer bir gerilime yol açabileceği değerlendiriliyor.