ASYA

Çin ekonomisi deflasyona girdi

Yayınlanma

Financial Times’ın haberine göre, Çin ekonomisi, tüketici fiyatlarının 2021’in başından bu yana ilk kez düşmesinin ardından deflasyona girdi. Bu, Pekin yönetiminin tüketimi canlandırmaya çalışırken karşılaştıkları zorlukların en keskin göstergelerinden biri olarak yorumlandı.

Çarşamba günü yayınlanan resmi istatistiklere göre, bir ay önce herhangi bir değişiklik kaydetmeyen tüketici fiyat endeksi, temmuz ayında yıllık yüzde 0,3 düştü. Malların fabrika kapılarından çıkış fiyatlarının bir göstergesi olan üretici fiyat endeksi, temmuz ayında yüzde 4,4 düştü.

En son Şubat 2021’de negatif bölgeye düşen tüketici fiyatları, yılın başında pandemi kısıtlamalarını kaldırmasının ardından tüketici harcamalarında beklenen toparlanmanın gerçekleşmemesi nedeniyle aylardır deflasyonun eşiğinde.

Hükümetin emlak sektöründeki yavaşlama ve ticaretteki zayıflıkla mücadele ettiği bir dönemde deflasyona geçişin, daha fazla hükümet teşviki çağrılarını güçlendireceği düşünülüyor.

Cornell Üniversitesi’nde Çin finans uzmanı olan Eswar Prasad, FT’ye verdiği demeçte, “Çin ekonomisi şu anda, büyümede ve özel sektör güveninde kendi kendini besleyen bir düşüş sarmalını ateşleyebilecek bir deflasyon dönemine girme riskiyle karşı karşıya” dedi ve ekledi:

“Hükümet, işler kontrolden çıkmadan deflasyonu sınırlamak için hızlı ve kararlı bir şekilde hareket etmeli.”

Çinli politika yapıcılar, ekonominin yeniden açılmasından bu yana, bazı faiz oranlarını düşürerek ve işletmelere vergi teşvikleri sunarak ekonomiye güven yansıtmaya çalıştılar, ancak büyük bir teşvik henüz açıklanmadı.

Geçen ay ekonomik önlemleri görüşmek üzere Xi Jinping önderliğinde toplanan ÇKP politbürosu, toparlanmanın “zorlu bir ilerleme” kaydettiğini kabul etti ve bunun “iç talebi aktif olarak artıracağını” açıkladı.

Gözler önümüzdeki hafta yayınlanacak verilerde

Ulusal İstatistik Bürosu çarşamba günü, bu yılki ortalama tüketici fiyatları enflasyonunun sadece yüzde 0,5 olduğunu ve hükümetin bu yılki yüzde 3’lük hedef ortalama enflasyon oranının çok gerisinde kaldığını belirterek, beklentiler ile gerçekler arasındaki artan ayrışmaya dikkat çekti.

Pekin’in 2023 için yüzde 5’lik gayri safi yurtiçi hasıla büyüme hedefi, başlangıçta temkinli görülüyordu, ancak aylarca süren daralma, büyüme görünümüne ilişkin daha karamsar bir hava yarattı.

Ekonomi, yılın ilk ve ikinci çeyreği arasında yüzde 0,8 büyürken, salı günü yayınlanan veriler, temmuz ayında ihracatın yıllık yüzde 14,5 düşüşle pandeminin başlangıcından bu yana en sert düşüş olduğunu gösterdi. İthalat dolar bazında yıllık bazda yüzde 12,4 gerileyerek ocak ayından bu yana en büyük düşüşü kaydetti.

Hang Seng Bank’ta Şangay merkezli bir ekonomist olan Dan Wang, FT’ye verdiği demeçte, enflasyon ve ticaret rakamlarının “düşük satın alma gücünün ve zayıf tüketici güveninin bir yansıması” olduğunu söyledi.

Önümüzdeki hafta yayınlanacak diğer veriler, endüstriyel üretim ve perakende satışlar da dahil olmak üzere temmuz ayındaki ekonomik aktiviteye ilişkin geniş bir genel bakış sunacak.

Küresel etkisi

Uzmanlara göre, dünya genelinde satılan ürünlerin büyük bir kısmını imal eden Çin’de uzun vadeli bir deflasyonun potansiyel pozitif etkisi, aralarında İngiltere’nin de bulunduğu dünyanın diğer kesimlerinde fiyatların düşmesi yönünde olabilir. Ancak, fiyatı düşük Çin ürünlerinin dünya piyasasına girmesi, diğer ülkelerdeki imalatçıları olumsuz etkileyebilir. Bu durum da, işletmelerin yatırımlarına darbe vurup, istihdam sorunları yaratabilir.

Çin’de fiyatların düşmesi ise şirketlerin karını ve tüketici harcamalarını etkileyebilir. Bu durum da işsizliği artırabilir.

Ayrıca bu durum dünyanın en büyük pazarlarından biri ve ikinci büyük ekonomisi olan Çin’de enerji, hammadde ve gıda alımını ve dolayısıyla küresel ticareti olumsuz etkileyebilir.

Çok Okunanlar

Exit mobile version