ASYA

Çin-Orta Asya Zirvesi: “Pekin ilk kez güvenlik meselesine dahil oldu”

Yayınlanma

Çin-Orta Asya Zirvesi, 18-19 Mayıs tarihlerinde Çin’in Şensi eyaletinin başkenti Şian’da toplandı. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in başkanlık ettiği zirveye, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov, Tacikistan Cumhurbaşkanı Emomali Rahmon, Özbekistan Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov katıldı.

Bu buluşma, 31 yıl önce diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana Çin ile beş Orta Asya ülkesinin liderleri arasındaki ilk yüz yüze zirve oldu. Zirvenin dönüşümlü olarak toplanması kararı alındı, buna göre sonraki zirve 2025’te Kazakistan’da olacak. Ayrıca liderler, bu mekanizmanın Çin’de daimi bir sekretaryasının kurulması konusunda da anlaştılar.

“Dış güçlerin renkli devrimler düzenlemesine kararlılıkla karşı çıkacağız”

İlk gün görkemli bir açılış töreni ile başlayan Zirvenin ikinci günkü açılışında konuşan Xi Jinping, “Orta Asya ülkelerinin egemenliği, güvenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü korunmalı, Orta Asya halkının bağımsız olarak seçtiği kalkınma yoluna saygı gösterilmeli, Orta Asya bölgesinin barış, uyum ve huzur için gösterdiği çabalar desteklenmelidir” dedi.

Xi ayrıca, Çin ile Orta Asya arasındaki stratejik güveni artırmak ve güvenlik bağlarını güçlendirmek için ortak çaba çağrısında bulundu, “Dış güçlerin bölge ülkelerinin iç işlerine karışmasına ve ‘renkli devrimler’ düzenlemesine kararlılıkla karşı çıkacağız, üç güce (terörizm, ayrılıkçılık ve dinci aşırılık) sıfır tolerans göstereceğiz ve bölgesel güvenlik ikilemini çözmek için çalışacağız” dedi.

Xi, Çin’in Orta Asya ülkelerinin “bölgesel güvenliği bağımsız bir şekilde sürdürmesi için” kolluk kuvvetlerinin güvenlik ve savunma yeteneklerini güçlendirmesine yardım etmeye istekli olduğunu söyledi ve Çin’in Afganistan’ın “barışçıl bir şekilde yeniden inşasını” destekleyeceğini de sözlerine ekledi.

Ticari ve ekonomik işbirliğini genişletme hedefi

Devlet haber ajansı Xinhua’ya göre Xi, Orta Asya ile ticari ve ekonomik işbirliğini genişletme sözü verdi ve Pekin’in diğer şeylerin yanı sıra bölgedeki bağlantıyı derinleştireceğini ve enerji işbirliğini genişleteceğini söyledi.

Orta Asya, “eşsiz coğrafi avantajı ile Asya ve Avrupa’da önemli bir ara bağlantı merkezi haline gelebilir” diyen Xi, Çin-Orta Asya doğalgaz boru hattının yanı sıra D Hattı doğal gaz boru hattının (Türkmenistan sınırından Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan topraklarından geçecek) inşasını hızlandırmayı ve bölge ile petrol ve gaz ticareti ölçeğini genişletmeyi umduğunu söyledi.

Çin-Avrupa Demiryolu inşasının hızlandırılacağı ve Çinli işletmelerin Orta Asya ülkelerinde denizaşırı depolar inşa etmeye teşvik edileceği kaydedildi.

Çin’le Orta Asya ülkeleri arasında sınır ötesi taşımacılığın ve lojistik ağının geliştirileceği, yüksek teknoloji ve yeşil kalkınma alanında ortak çalışma ve projeler geliştirileceği belirtildi.

“Medeniyetler arası diyaloğu güçlendirmemiz gerekiyor” diyen Xi, Orta Asya ülkelerini “Kültürel İpek Yolu” programına katılmaya davet etti. Xi, Orta Asya’da daha fazla geleneksel tıp merkezi ve kültür merkezleri kuracaklarını, öğrenci değişim programlarını ve üniversiteler arası etkileşimi artıracaklarını kaydetti.

Xi ayrıca, Çin’in Orta Asya ülkelerinin kalkınmasına yardımcı olmak için 26 milyar yuan (3,7 milyar ABD doları) mali destek sağlayacağını duyurdu.

Bu yıl aynı zamanda Xi’nin 2013 yılında Kazakistan’a yaptığı ziyarette önerdiği “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” girişiminin 10. yıl dönümü. Xi’nin Kuşak ve Yol Girişimi’ni başlatmasından bu yana geçen on yılda, Çin ile beş Orta Asya ülkesi arasındaki ticaret hızla arttı. Geçen yıl yüzde 40 artışla 70,2 milyar ABD dolarına ulaştı.

Pekin, Orta Asya’yı ticaret ve enerji güvenliğini genişletmek için kritik bir sınır olarak görüyor. Ayrıca bölge, Uygurların Çin ile Batı arasındaki en tartışmalı konulardan biri olduğu Sincan’da istikrarın sağlanması için de çok önemli görülüyor.

Üç başlık öne çıktı: Ticaret, güvenlik ve kültürel entegrasyon

Çin-Orta Asya Zirvesi’ni, toplantıdan çıkan sonuçları ve gelecek planlarını Astana Uluslararası Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Doçent Dr. Nurbek Isabay ile konuştuk.

“Orta Asya ülkeleri için büyük bir yeni sayfa açıldı” diyen Dr. Isabay, ABD’nin de 2015 yılında Orta Asya ülkeleri ile C5+1 adında böyle bir girişim kurduğunu hatırlattı, ancak Çin’le bu yeni formatın Orta Asya ülkeleri için çok önemli olduğunun altını çizdi.

Dr. Nurbek Isabay, Xi Jinping’in bugünkü konuşmasında 3 önemli noktaya vurgu yaptığı belirtti: Ticaret koridorlarının geliştirilmesi, güvenlik işbirliğinin sağlanması ve kültürel entegrasyon.

“İlk madde Çin için çok önemli. Ukrayna savaşından önce Rusya üzerinden Trans Sibirya Demiryolu kullanılıyordu. Ayrıca Pekin’den Avrupa’ya uzanan Kazakistan’dan geçen Orta Koridor ve Çin’den Hazar Denizi ve Türkiye’ye oradan da Avrupa’ya uzanan Güney Koridoru mevcut. Bunun bir kolu da Özbekistan ve İran üzerinden Türkiye’ye oradan da Avrupa’ya çıkıyor.

Bir de Malakka Boğazı üzerinden işleyen deniz ticareti var, ancak Singapur üzerinden ABD orada hakimiyet kurmaya çalıştığı için Çin, Malakka’ya sıkışmadan ticaret yollarını çeşitlendirmeye önem veriyor. Rusya-Ukrayna savaşından önce işlek olan Trans Sibirya koridoru ise savaş sebebiyle sıkıntılı durumda. Dolayısıyla Çin, Orta Asya üzerinden Güney Koridorunu harekete geçirmeye çalışıyor.”

Zirvede, Çin’den Kırgızistan ve Özbekistan’a demiryolu inşası için anlaşıldığını bildiren Isabay, Kazakistan’la da Kurık limanı ve Hazar denizi üzerinden o altyapıyı geliştirme kararı alındığını söyledi. Ticaret koridorlarının geliştirilmesi konusunda önemli anlaşmalar sağlandığını kaydeden Dr. Isabay’a göre, bunlar Güney Koridorunu canlandırma stratejisinin bir parçası.

2015’te Çin’in Orta Asya ile ticaret hacmini 2030’a kadar 70 milyar dolara ulaştırma hedefi konulduğunu, geçen sene ise hedefe ulaşıldığını belirten Nurbek Isabay, bu verinin, ticaret hacminin nasıl dinamik ilerlediğini gösterdiğini vurguladı.

“Çin, Rusya’nın bıraktığı boşluğu dolduruyor”

“İkinci önemli konu güvenlik ve savunma. Xi Jinping, Orta Asya ülkelerinin egemenliğine bağımsızlığına ve iç işlerine karışılmaması gerektiğine dikkat çekti. Teröre karşı ortak mücadele mesajı verildi. Çin’in Orta Asya ülkelerinde renkli devrimlere karşı çıktığını vurguladı. Bence Xi Jinping burada iki tarafa da mesaj gönderdi. Hem Rusya’ya hem de Batı’ya. Eski Rusya Başbakanı Medvedev, geçen sene aralık ayında Kazakistan ve diğer Orta Asya ülkeleri üzerinde Rusya adına hak iddia eden bir açıklama yaptı. Putin de 2015’te Kazakistan’da devlet geleneği olmadığını iddia eden bir konuşma yapmıştı. Rus milletvekili Fyodorov da daha önce kuzey Kazakistan’ın Rus toprakları olduğunu iddia eden bir konuşma yapmıştı. Dolayısıyla Xi Jinping’in konuşmasındaki renkli devrimlere imkan vermeme ve toprak bütünlüğünü koruma vurguları hem Rusya’ya mesaj vermektedir hem de ABD’ye ve Batı’ya mesaj vermektedir. Konuşma Kazakistan kamuoyunda böyle yorumlandı.”

Çin’in güvenlik ve savunma için Orta Asya ülkelerine geri ödemesiz 26 milyar yuan (3.7 milyar dolar) tesis edeceğini vurgulayan Doç Dr. Nurbek Isabay, Pekin’in daha önce ticaret dışında güvenlik alanına girmediğini ama Orta Asya konusunda bu alana dahil olduğunu belirterek, bunun bir ilk olduğunu kaydetti. Rusya’nın Ukrayna savaşı ile Orta Asya’da etkisinin zayıfladığını söyleyen Isabay, bu boşlukta Batı tarafından da girişilebilecek renkli devrimlerin önüne geçmek için Çin’in boşluk doldurduğu yorumunu yaptı. Isabay, “Çin, dış politikada geleneksel yöntemleri olan ticari ve kültürel alışverişe ağırlık vermekteydi, ancak ilk defa güvenlik ve savunma konusunda kendi tutumunu çok açık bir şekilde ortaya koydu” ifadesini kullandı.

“Çin kültürel anlamda Orta Asya’ya yabancıydı, bu açık kapatılıyor”

“Üçüncü konu kültürel işbirliği ve entegrasyon konusu. Çin’in en zayıf noktalarından biri Uygur bölgesi biliyorsunuz. Orda Kazaklar da yaşamaktadır. Resmi olarak 1 milyon 300 bine yakın kazak yaşamaktadır. Ayrıca Kırgızlar ve Özbekler de var o bölgede. Şimdiye kadar kültürel olarak Çin, Orta Asya ülkelerine dil, kültür, yaşam tarzı açısından yabancıydı. Ancak son yıllarda, özellikle de son 5 yılda kültür alanında Çin Orta Asya ülkelerine çok önem vermeye başladı. Çin üniversitelerinde burslu programlar açıldı. Bu Zirvede de öğrenci değişim programları anlaşmalarla geliştirildi. Kazakistan’ın en büyük üniversitesiyle Çin’in birkaç üniversitesi arasında anlaşmalar yapıldı.

 Orta Asya’da Konfüçyüs enstitüleri etkili olmaya başladı. Öğrencilere ve araştırmacılara burslar sağlandı. Orta Asya’da 70’e yakın Konfüçyüs enstitüsü mevcut bildiğim kadarıyla. Bu enstitülerin çoğaltılması konusunda da bir anlaşma yapıldı. Kültürel entegrasyonun yoğunlaştırılması için devlet düzeyinde kararlar alındı. Yani Çin kültürel anlamda orta Asya’da yabancıydı, tanınmıyordu. Şimdi bu arayı kapatmak istiyor.”

“Mekanizma, Türkiye ile genişletilebilir”

Doç. Dr. Nurbek Isabay’a göre, bu mekanizma önümüzdeki dönemde başka ülkelerle genişleyebilir. Bu noktada özellikle Türkiye’ye işaret eden Isabay, “Güney Koridoru’nu geliştirmek Türkiye olmadan mümkün değil. Xi Jinping bu formatın daha sona başka ülkelerle de genişleyeceğini söyledi. Dolayısıyla Türkiye burada önemli” dedi. Isabay ayrıca, Azerbaycan, Gürcistan ve İran’ın da bu formata dahil olabileceğini belirtti.

Çin’in Orta Asya’da etkisinin artmasının Rusya açısından tartışıldığını kaydeden Isabay, Rus dumasından bu Zirveye olumlu baktıklarına dair resmi açıklamalar geldiğini belirtti. Isabay, “Rusya rahatsız olsa bile Batı ile olumsuz ilişkileri sebebiyle resmi anlamda açıkça bu rahatsızlığını dile getirmeyecektir” dedi

Çok Okunanlar

Exit mobile version