ASYA

Çin ve Filipinler arasında Tayvan gerginliği

Yayınlanma

Çin ve Filipinler arasında Tayvan seçimleri sonrası yaşanan tartışma, Güneydoğu Asya ülkeleri için gerginliğin bölgeye yayılabileceğine ilişkin korkuları körüklüyor.

Manila-Pekin ilişkileri geçtiğimiz hafta Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr’ın Çin’in ‘ayrılıkçı’ olarak nitelendirdiği Lai Ching-te’yi Tayvan’daki başkanlık seçimlerini kazandığı için tebrik etmesinin ardından dibe vurdu.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, Marcos’un sözlerini “Tek Çin” ilkesinin ciddi bir ihlali olarak nitelendirerek Pekin’in Tayvan’ın Çin’in devredilemez bir parçası olduğu yönündeki tutumuna atıfta bulundu.

Mao, bu mesaj “Filipinler tarafından Çin tarafına verilen siyasi taahhütlerin ciddi bir ihlali ve Çin’in içişlerine kaba bir müdahaledir” dedi.

Filipinler Savunma Bakanı Gilbert Teodoro ise Mao’nun yorumlarını “seviyesiz bir konuşma” olarak nitelendirdi ve Mao’yu “yaşam tarzımızla bağdaşmayan” bir sistemin temsilcisi olarak nitelendirdi.

Güney Çin Denizi’nde hak iddia eden taraflar arasında günlerce süren sert söylemlerin ardından, iki ülke deniz iletişimini “iyileştirme” konusunda anlaşarak huzursuz bir ateşkes sağlamıştı.

Ancak son zamanlarda iletişimi artırmaya yönelik hamlelere rağmen Manila’nın savunma stratejisini yeniden yönlendirmeye hazır görünmesiyle birlikte, Çin-Filipinler arasındaki kırılgan ilişkide gerginliğin artacağı düşünülüyor.

Tayvan’la ilgili alevlenme, Filipinler’in Japonya ile iki ülke arasında ortak askeri tatbikat ve eğitimi kolaylaştıracak karşılıklı asker erişimi konusunda bir anlaşmaya yaklaştığı bir döneme denk geldi. Bu yılın ilk çeyreğinde anlaşmaya varılacağı düşünülüyor.

Aralık ayında Japonya, Filipin ordusunun modernizasyon programı kapsamında satın alınan radarları sağlayarak ülkenin potansiyel tehditleri tespit etme kabiliyetini artırdı.

Kaynak zengini Güney Çin Denizi, Çin ile Filipinler arasındaki gerilimin merkezinde yer alıyor. Manila son aylarda bölgede aktivitelerini artırırken, Çin’in Filipin ordusunun ikmal görevlerini engellediğini ve balıkçı gemilerine karşı “tehlikeli manevralar” ve tazyikli su kullandığını söylüyor.

Özellikle de ABD ile savunma işbirliğini artıran ve Washington’ı ‘dost’ olarak tanımlayan Filipinler bölgede Çin’in etkisine karşı koyabilmek için için savunmasını modernize etmeye çalışıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Romeo Brawner, münhasır ekonomik bölgesi içinde yapay adalar inşa etmeyi planladığını açıkladı.

Nikkei Asia’ya konuşan dış politika ve güvenlik analisti Lucio Blanco Pitlo III, “Tayvan Boğazı, Güneydoğu Asya’nın güvenliğini etkileyebilecek bir parlama noktası olarak Güney Çin Denizi’nden sonra geliyor” dedi.

Çin ve ABD’nin bölgedeki askeri yığınakları, dünyanın en büyük ada ülkesi Endonezya’yı da hedef tahtasına oturtma tehdidi taşıyor.

Nikkei Asia’ya konuşan Singapurlu uzman Collin Koh, Amerikan ve müttefik kuvvetlerinin “Hint Okyanusu’ndan Pasifik Okyanusu’na geçiş için zaman zaman Endonezya sularını kullanıp kullanmayacağına” atıfta bulunarak, “Asıl soru, ABD’nin takımada deniz yollarını askeri olarak kullanması olacaktır” dedi.

“Eğer ABD ve müttefik kuvvetlerinin geçişine izin verirseniz, Çin Endonezya’yı ABD ve müttefiklerinin yanında savaşan bir taraf olarak görecektir.”

Askeri bir çatışma korkusunun, bu yıl ASEAN’ın kritik gündemlerinden biri olacağı düşünülüyor. Koh, “Güneydoğu Asyalıların isteyeceği son şey Tayvan’da bir çatışma çıkmasıdır” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version