Diplomasi

Çin’in eski Brüksel temsilcisi: Trump’ın ticaret savaşı Batı’nın birliğini sarsıyor

Yayınlanma

Deneyimli bir Çinli diplomat, Donald Trump’ın agresif ticaret savaşı hamlelerinin Batı’nın birliğini parçaladığını ve müttefiklerin alternatifler düşünmesiyle küresel düzeni yeniden şekillendirebileceğini söyledi.

Yarı resmi Çin Kamu Diplomasisi Derneği Başkanı Wu Hailong, ABD liderinin küresel gümrük vergisi savaşının Washington’ın ortaklarıyla olan çatışmalarını kötüleştirdiğini ve transatlantik bağların temellerini sarstığını belirtti.

Salı günü Hong Kong’da düzenlenen Küresel Refah Zirvesi’nde konuşan Wu, ABD ile Batılı müttefikleri arasındaki ilişkilerde ortaya çıkan çatlakların, savaş sonrası uluslararası ilişkilerdeki en büyük değişim olduğunu vurguladı.

Bu çatlaklar, kısmen Trump’ın müttefiklerinin ABD’nin ekonomik ve askeri avantajlarını sömürdüğü yönündeki suçlamaları, Kanada’yı ilhak etme ve Grönland’ı satın alma vaatleri ve Ukrayna savaşı konusunda Rusya ile yapılan görüşmelerde Avrupa’yı kenara itmesi ile ortaya çıktı.

Nisan ayında neredeyse tüm ticaret ortaklarına uygulanan gümrük vergileri bu çatlakları daha da derinleştirdi. Bu gümrük vergileri 90 gün süreyle askıya alındı, ancak ABD Hazine Bakanı Scott Bessent pazartesi günü yaptığı açıklamada, ticaret ortaklarının “iyi niyetle” müzakere etmemesi halinde vergilerin yeniden uygulanabileceğini söyledi.

Wu, bu durumun ve ticaret savaşı politikalarının ABD’nin müttefiklerinin yeni seçenekleri değerlendirmesine yol açabileceğini söyledi.

Pekin’in Brüksel’deki en üst düzey eski temsilcisi ve daha sonra Cenevre’deki Birleşmiş Milletler misyonlarında görev yapan Wu, “ABD’nin güvenilirliği azaldıkça, Batı bloğunun üyeleri yeni ortaklar arayabilir ve yeni işbirliği bağları kurabilir, bu da küresel düzenin yeniden şekillenmesinin önünü açabilir” dedi.

“Batı, kolektif bir varlık olarak, küresel rolünde ve etkisinde bir düşüş yaşayacaktır. Geleneksel omurgası ve lideri olmadan, Batı bloğu muhtemelen uyumunu yitirecektir” diye ekledi.

Pekin, bu dönemde kendini çok taraflılık ve istikrarın savunucusu olarak sunarak ve çeşitli ülkeleri korumacı ve tek taraflı politikalara karşı birleşmeye çağırarak bu boşluğu doldurmaya çalışıyor.

Bu amaçla Wu, Avrupa’yı Çin ile ilişkilerini yeniden düşünmeye çağırdı.

“Avrupalı liderler … yeni tarihsel dönüşümün merceğinden Çin-Avrupa ilişkilerini yeniden değerlendirmelidir. Avrupa’nın ortaklarının kimler olduğunu, rakiplerinin kimler olduğunu, karşı karşıya olduğu zorlukların neler olduğunu ve önündeki fırsatların neler olduğunu anlamaları gerekiyor” dedi.

“Avrupa’nın Çin’e karşı önyargılarından kurtulup ekonomik işbirliği için yeni bir yol açma girişiminde bulunmasının zamanı geldi. Avrupa, yükselen bir küresel aktör ve işbirliği ortağı olarak Çin’in potansiyelini takdir etmek için daha geniş bir perspektif benimsemelidir” ifadelerini kullandı.

Bu arada, Washington’un Çin ile ticaret dengesizliklerini aşırı gümrük vergileri uygulayarak giderme girişimlerinin “işe yaramadığını” söyledi.

İki ülke, geçen hafta ticaret savaşı için ateşkese vararak 90 gün boyunca vergilerin çoğunu indirmeyi kabul etti.

Çin’in hızlı gelişiminin Washington’ı tedirgin ettiğini ve ABD’yi çok çeşitli baskı ve kısıtlama araçları kullanmaya sevk ettiğini söyledi.

Bunlar arasında Çin’in ileri teknolojilere erişiminin kısıtlanması da yer alıyor. Özellikle ABD, geçen hafta Huawei Technologies’in Ascend AI çiplerinin “dünyanın herhangi bir yerinde kullanılması ABD’nin ihracat kontrollerini ihlal eder” şeklinde bir kılavuz yayınladı.

Ancak Wu, Washington’un sınırlama stratejilerinin Pekin’in ekonomik ve teknolojik yükselişini durdurmada başarısız olduğunu söyledi ve Çin’in ABD ile stratejik rekabet veya düşmanlık içine girme niyetinin olmadığını, ABD’nin yerini alıp 1 numara olmak gibi bir amacı da olmadığını ekledi.

“ABD’nin en ciddi stratejik hatası, Çin’i işbirliği ortağı yerine stratejik rakip olarak görmek ve Çin’i en büyük tehdit ve zorluk olarak algılamaktır” dedi.

“ABD’nin sorunları kendi içinde yatıyor, ancak içe bakarak çözüm aramayı reddediyor. Birinin kendi hastalığını tedavi etmek için ilaç almayı reddedip başkalarının ilacı içmesini ısrarla istediğini düşünün” diye devam etti.

Wu, zirveyi gelişmekte olan ülkelere de seslenmek için kullandı ve Çin’in Küresel Güney’in doğal bir üyesi olduğunu ve işbirliğinin daha da güçleneceğini söyledi.

“Bazıları Çin ile Küresel Güney arasına nifak sokmaya çalışarak bölünmeler yaratmış ve gelişmekte olan ülkeleri taraf seçmeye zorlamıştır. Bu girişimler açıkça yanlış hesaplanmıştır.

Küresel Güney, hiçbir şekilde herhangi bir tarafça istismar edilecek bir siyasi araç değildir” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version