Çin, ülke genelinde insanların hayatını doğrudan etkileyen sıkı salgın tedbirlerini gevşetmeye devam ediyor.
Hafta sonu boyunca 10’u aşkın şehirde, toplu taşıma araçlarına binmek için zorunlu tutulan test uygulaması kaldırıldı. Ayrıca bazı şehirler, yerel sakinleri gerekli olmadıkça test yaptırmamaya çağırırken, Kovid-19 testi pozitif çıkan bazı kişilerin de merkezler yerine evde karantinaya alınmasına izin verilmesi yönünde adımlar atılacağı duyuruldu. Yine pek çok şehir, artık eczaneler, parklar ve açık havadaki turistik yerler gibi halka açık yerlere girerken insanların nükleik asit testi sertifikası vermesi gerekmeyeceğini doğruladı.
Ancak yine de havaalanlarında veya tren istasyonlarında yolcuların check-in yapmak için mekan kodunu taramaları ve yeşil sağlık kodlarını göstermeleri gerekiyor.
Çinli sağlık yetkilileri, toplumu rahatlatmaya yönelik bu önlemlerin, “tamamen ve aniden açılma” anlamına gelmediği yönünde de uyardı.
Ciddi vakalara ve yaşlılara odaklanılacak
Global Times’a konuşan Çinli halk sağlığı uzmanları daha bilimsel, esnek ve tutarlı ayarlamalar gerektiğini belirtti. Uzmanlar, öncelikli olarak yaşlılar arasında aşılama oranlarını artırmak ve ciddi vakaları ele almak için gerekli tıbbi hazırlıkların yapıldığını kaydetti.
Ocak 2020’de Wuhan’ı ziyaret eden Ulusal Sağlık Komisyonu uzmanlarından biri olan Wang Guangfa, Çin’in salgınla mücadelede yeni stratejisini “Artık stratejimizi virüsü önlemekten ciddi vakaları ve ölümleri önlemeye kaydırıyoruz, bu nedenle savunmasız nüfusa çok daha fazla odaklanmamız gerekiyor” diye tarif etti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, cuma günü düzenlediği basın toplantısında, “pandeminin acil durum aşamasının bittiğini söyleyebilmeye çok daha yakınız, ancak henüz o noktada değiliz” ifadelerini kullanmıştı.
Sıfır Kovid’ politikası
Çin’in ‘sıfır vaka’ politikasındaki gevşeme, ülke genelinde sert önlemlere karşı yükselen tepkilerin ardından geldi.
Kovid-19 salgınında ilk vakaların görüldüğü Çin, salgınla mücadelede büyük başarı göstererek vaka sayısının nüfusa oranla azalmasını sağladı. Zira son verilere göre 334 milyon nüfusa sahip ABD’de Covid-19 kaynaklı ölümler 1 milyon 98 bine dayanırken, 1 milyar 448 milyonluk Çin’de 5 bin 226 kişi yaşamını yitirdi. Vaka sayılarında ise 99 milyon 647 bin ile ABD başı çekerken, Çin’de bu rakam 264 bin 123 olarak kayıtlara geçti.
Çin’in salgına yanıt vermedeki hızı, başarısı ve diğer ülkelerin salgınla mücadelesine verdiği destek başlarda uluslararası çapta çok takdir görse de, “sıfır Kovid” olarak adlandırılan katı salgın kontrol tedbirlerini hala uygulamaya devam etmesi tartışma konusu oldu.
Kovid-19 vakalarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması veya kapalı devre sürdürülmesi gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri içeriyor.
Bu önlemler artık halkın gündelik yaşamını sıkıntıya sokmaya ve ekonomik olarak da ülkeyi zorlamaya başladı. Çin Komünist Partisi (ÇKP) başlarda, ekonomiye değil, insan hayatına öncelik verdiklerini söyleyerek önlemleri savunsa da, son protestolar ve halkın rahatsızlığı göz önüne alınarak adım adım gevşemeye yönelik yeni bir strateji belirlendi.