Amerika

CPAC zirvesinde “milli muhafazakâr enternasyonal” bir aradaydı

Yayınlanma

Küresel çaptan “milli muhafazakâr” siyasetin karargâhı olma iddiası ile hareket eden Muhafazakâr Siyasi Eylem Konferansı’nın (CPAC) Washington’daki üç günlük etkinliğinin son gününe ABD Başkanı Donald Trump damga vurdu.

Trump konuşmasında, Washington’ın yıllarca “radikal sol Marksistlerden, savaş tacirlerinden ve yozlaşmış özel çıkar gruplarından” oluşan “uğursuz bir grup” tarafından kontrol edildiğini öne sürdü.

5 Kasım’da, “Amerika’yı yok eden tüm yozlaşmış güçlere karşı durduklarını, onların gücünü ellerinden aldıklarını” ileri süren Trump, nihayetinde de “ülkelerini geri aldıklarını” söyledi.

Başkan, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binasına yapılan saldırıda işlenen suçlardan hüküm giyen yüzlerce kişiyi affetmekle övündü ve onları “siyasi mahkumlar” ve “J6 rehineleri” olarak tanımladı. Bu mahkumlardan bazıları de salondaydı ve “J6! J6!” ve ‘Teşekkürler!’ diye bağırırken görüldüler.

Trump ayrıca çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) programlarını ortadan kaldırmakla, ABD’yi Paris iklim anlaşmasından çıkarmakla ve belgesiz göçmenleri (“canavarlar”) Guantánamo Körfezine göndermekle övündü.

“Tüm DEI memurlarına işlerinin ortadan kalktığını bildirdim,” diyen Trump, özel sektörde de bu tip uygulamalara son verilmesini umduğunu belirtti.

Başkan, Elon Musk’ın ABD’nin uluslararası yardım kuruluşu USAID de dahil olmak üzere federal hükümeti küçültmeye yönelik hamlelerini de selamladı.

Trump, “Amerikan tarihindeki en büyük sınır dışı etme operasyonunu başlattıklarını” da sözlerine ekledi.

Trump en sevdiği konulardan biri olduğunu söylediği gümrük tarifeleri hakkında da konuştu ve “Tarife kelimesi sözlükte en sevdiğim kelimedir,” diyerek kalabalığın alkışlarını topladı.

Trump kalabalığa en sevdiği kelimenin tarife olduğunu söylediği için eleştirildiğini, şimdi ise eş ve Amerika gibi kelimelerden sonra dördüncü favori kelimesi olduğunu söyledi.

CPAC katılımlarına, “1870’ten 1913’e kadar nispeten en zengindik, bunu bir düşünün. Bu bizim en zengin olduğumuz dönemdi, çünkü gümrük vergilerini topladık,” iddiasında bulundu.

Trump kalabalığa “Başkan Zelenskiy ve Başkan Putin ile uğraştıklarını” söyledi ve Ukrayna’nın savunmasına ABD’yi bu kadar yoğun bir şekilde dahil ettiği için “aptal ve beceriksiz” eski Başkan Joe Biden’a yüklendi.

Trump, Avrupa’nın Ukrayna’ya yardım için ABD’den daha fazla katkıda bulunması gerektiğini söylerken, “Onlara verdiğimiz parayı geri almalıyız diyor. Bu adil değil,” dedi.

“Korkunç bir durum” olarak nitelendirdiği savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya yakın olduklarını söyleyen Trump, “Ben başkan olsaydım bu asla olmazdı. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda konuşmaktan hoşlanmıyorum çünkü müzakerelerin ortasındayız,” dedi.

“Milli muhfazakârlar” konferansı: Elektrikli testere ve “Roma selamı”nın ötesinde

Fransız Ulusal Birlik lideri konuşmasını iptal etti

CPAC zirvesinde konuşması beklenen Fransız Ulusal Birlik (RN) lideri Jordan Bardella’nın, konuşmasını iptal etti.

Bardella, Donald Trump’ın eski baş danışmanı Steve Bannon’ın perşembe günü sahnede Bardella ve diğerlerinin nazi selamına benzettiği bir el hareketi yapmasının ardından yapmayı planladığı konuşmayı iptal etti.

Steve Bannon CPAC’de yaptığı konuşma sırasında sağ kolunu parmakları havada ve avuç içi aşağı bakacak şekilde uzatmadan önce “savaş, savaş, savaş” diye bağırmıştı.

Bardella halihazırda Washington’daydı ve cuma günü etkinlikte konuşma yapması planlanmıştı. Bardella yaptığı açıklamada, “nazi ideolojisine gönderme yapan bir hareket” olarak nitelendirdiği bu hareket nedeniyle konuşmasını iptal ettiğini söyledi.

Bannon ise nazi benzetmesini reddetti ve hareketi bir “el hareketi” olarak nitelendirerek bunun yedi yıl önce Fransa’da Bardella’nın partisine yaptığı bir konuşmada sahnede yaptığı “aynı el hareketi” olduğunu söyledi.

Fransız haber dergisi Le Point’a konuşan Bannon, “Eğer ana akım medyanın konuşma hakkında söyledikleri yüzünden [konuşmayı] iptal ettiyse, konuşmayı dinlememiş demektir. Eğer bu doğruysa, Fransa’yı yönetmeye layık değildir. O bir oğlan çocuğu, erkek adam değil,” dedi.

“Avrupa’yı Yeniden Büyük Yap” koalisyonu hızla ilerliyor

Meloni, Trump’ın Avrupa’ya bağlılığını sürdüreceğini savundu

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni cumartesi günü CPAC’de yaptığı konuşmada Trump’ın Avrupa’ya sırtını dönmeyeceğini söyledi.

Cumartesi günü CPAC’de Avrupa’yı yeniden doğru yola sokan bir lider ve bir “kahraman” olarak selamlanan Meloni, övgülere bir dayanışma mesajıyla karşılık verdi.

Meloni konuşmasında transatlantik ittifakın öneminin altını çizerek, “Batı, Amerika olmadan var olamazsa, Avrupa olmadan da var olamaz,” dedi.

Avrupa’nın “başıboş” olduğu fikrini reddederek, muhafazakâr hükümetlerin yükselişi sayesinde kıtanın bugün daha güçlü olduğunu ve bunun kısmen CPAC’nin “daha önce sesi duyulmayan milyonlara ses veren küresel bir ağ yaratma” çabaları sayesinde olduğunu savundu.

Meloni ayrıca Trump’ın Avrupa’dan uzaklaşacağı yönündeki korkuları da reddetti ve “Düşmanlarımız Trump’ın uzaklaşacağını umuyor ama böyle bir şey olmayacak,” dedi.

Trump’ı “güçlü ve etkili” olarak öven İtalyan lider, “Bazıları Avrupa’yı uzak ya da kayıp olarak görebilir ama size söylüyorum, durum böyle değil. Trump’ın zaferiyle birlikte solun kızgınlığı histeriye dönüştü,” iddiasında bulundu.

Ukrayna’nın sadık bir destekçisi olan Meloni, geçen pazartesi günü Paris’teki acil durum konferansına katıldıktan sonra bile Trump’ın son açıklamaları hakkında yorum yapmadığı için muhalefetin eleştirilerine maruz kalmıştı.

Meloni, CPAC konuşmasında Ukrayna’daki savaşı Rusya’yı kastederek “acımasız bir saldırgana” karşı verilen çok önemli bir özgürlük mücadelesi olarak nitelendirdi.

Ukrayna halkını ”gururlu” diyerek öven Meloni, hem ABD hem de Avrupa’nın katılımını gerektiren “adil ve kalıcı bir barış” ihtiyacını vurguladı.

İsrail ile ‘milliyetçi-muhafazakâr enternasyonal’ arasındaki ilişki

Fico’dan Trump’a övgüler

Slovakya Başbakanı Robert Fico da etkinlikte yaptığı konuşmada, mevcut ABD Başkanı Donald Trump’ı “Ukrayna müzakerelerindeki enerjisi” nedeniyle övdü ve “Rusya’nın savaş için ciddi güvenlik nedenleri olduğunu” iddia etti.

Fico konferansta “geleneksel değerlerin savunucusu” ve “Ukrayna’da barışın savunucusu” olarak tanıtıldı.

Trump için “Başkanınız gerçeği dile getirerek Avrupa’ya büyük bir hizmette bulunuyor” diyen Fico, AB’nin Trump’ı engellemek yerine bu anlamsız savaşı sona erdirmesine yardımcı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Trump da CPAC konferansında yaptığı konuşmada Fico’ya “Teşekkürler Robert” diyerek karşılık verdi.

Musk, İspanyol Vox’u övdü

Tesla ve SpaceX’in sahibi Musk cumartesi günü X’te yayınladığı kısa bir mesajda, “Vox bir sonraki seçimi kazanacak,” dedi.

Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Vox’un tartışmalı lideri Santiago Abascal’ı İspanya’daki “harika çalışmaları” için tebrik ettiği bir videoyu da retweetledi.

Abascal, Washington’daki CPAC’nin bu yılki konukları arasındaydı ve yaptığı konuşmada, “Bu sosyal ağa özgürlüğü geri getirdiği için Elon Musk’a teşekkür etme fırsatım oldu. Woke sansürün sona ermesi özgürlüklerin tarihi bir fethidir,” dedi.

Vox lideri, Trump’ın Avrupa’yı tehdit ettiği gümrük vergilerini uygulamayacağını umduğunu söylerken, Yeşil Mutabakat ve Brüksel tarafından dikte edilen diğer “istismarcı” politikaların Avrupa ekonomileri üzerindeki gerçek yükler olduğunu vurguladı.

Duda’nın Trump ile görüşmesi Polonya’yı karıştırdı

Öte yandan Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, CPAC sırasında Donald Trump ile yaptığı görüşme nedeniyle iktidar koalisyonunun eleştirilerine maruz kalırken, birçok siyasetçi ABD liderinin Polonyalı mevkidaşını küçümsediğini öne sürdü.

Duda, iki liderin CPAC kapsamında bir araya geldiğini ve ABD’nin Polonya’daki askeri varlığı ile Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi konularının ele alındığı 10 dakikalık bir görüşme yaptıklarını söyledi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “CPAC kulisinde Başkan Trump Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile bir araya geldi ve yakın müttefikliğimizi bir kez daha teyit etti. Başkan Trump ayrıca Polonya’nın savunma harcamalarını artırma taahhüdü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’yı övdü,” denildi.

Duda ise görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin Polonya’daki varlığının azalacağına dair bir korku olmadığını, hatta Donald Trump’ın, ABD’nin Polonya’daki varlığının artmasını beklediğini aktardı.

Duda, Trump ile görüşmesinde NATO’nun doğu kanadının stratejik önemini vurgulamaya çalıştığını söyledi.

Duda’nın ziyareti iktidar koalisyonu tarafından eleştirildi. Sivil Platform milletvekili ve parlamentonun Dış İlişkiler Komitesi üyesi Marcin Bosacki, görüşmenin organizasyonundaki profesyonellik eksikliğini kınayarak, uzun süre bekleme ve kısa görüşmeye işaret etti.

X’te konuşan Bosacki, Duda-Trump görüşmesi fikrinin övgüye değer olsa da “her şeyin yanlış yapıldığını” savundu.

Çok Okunanlar

Exit mobile version