GÖRÜŞ

Dolar hegemonyasına karşı ulusal paraların yükselişi

Yayınlanma

Küresel sistemde yaşanan siyasi, diplomatik, ideolojik değişim ve dönüşüm içinde parasal bir süreç de yaşanmaktadır. ABD merkezli Batı hegemonyasında uzun zamandır Batılı para birimleri dünyada en çok kullanılan para ve rezervlerdi. İkinci Dünya Savaşından sonra Amerikan doları küresel ekonomik ve finansal sisteme tamamen egemen oldu. Dünyada dolar hegemonyasının başlangıcı ABD için inanılmaz imtiyazlar getirirken batı dışı dünya için bu durum efendi-köle ilişkisiydi. Ancak 2000’li yıllar ile birlikte her cephede yaşanan batı dışı bir değişim ve dönüşüm kendini parasal ve finansal alanda da göstermeye başladı. 2000’den önce uluslararası rezervlerde dolar %72 iken 2023 yılında %59’un altına düştü. Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte doların rezervlerdeki azalış hızı 10 kat daha arttı. Şu an dünya rezervlerindeki dolar 27 yılın en düşük seviyesindedir. Yine 2000’lerin başında küresel ticaretin %70’e yakını dolar ile yapılırken bugün %40’lara kadar gerilemiştir. Hâlâ dolar dünyada en çok kullanılan para ve rezerv olmasına rağmen bugün tartışmasız bir gerileme içindedir. Bu gerileme ile birlikte dünyada para basma imtiyazına sahip tek ülke olan ABD bugün dünyanın en borçlu ülkesi ve ulusu durumundadır.

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber Amerika’nın inşa ettiği dolar hegemonyası ve finans sistemi hızlı bir kırılma sürecine girdi. Çünkü Amerika ve Avrupa tarafından Batı dışı ülkelerin para rezervlerine el konulması, mahkeme kararlarına rağmen bu rezervlerin sahiplerine verilmemesi yanında özel teşebbüsün paralarına, evlerine, arabalarına, gemilerine ve uçaklarına el koyulması büyük bir şok yarattı. Aynı zamanda ABD merkezli finans sisteminden Batı dışı ülkelerin saf dışı bırakılması da tüm dünyayı korkutan gelişmelerdendi. Bu yüzden Batı dışı dünyada dolar ve Batılı finans sistemi tehlikeli ve saldırgan bir araç olarak görülmeye başlandı. Aslında Amerikan gücünün, doları bir silah olarak kullanması Batı dışı aktörlerin en çok maruz kaldığı saldırı çeşidiydi. Yani Batılı aktörlerle ters düşen herkesin başına artık bu durumlar gelebilirdi. Batılı aktörlerin kurduğu kurallara dayalı liberal uluslararası düzen her zamanki gibi yine Batılılar tarafından ihlal edildi. Yaşananlar özgür sermaye ve özgür finansal yapının yani liberal değerlerin bir köşeye itildiğini gösterdi. Bu korkutucu manzara Batı dışındaki tüm ulusların ve devletlerin her an yaşayabileceği bir senaryo olarak karşımıza çıktı. İşte bu yaşananlar sonucu özellikle Batı dışı dünyada yeni bir süreç başladı. Devletlerin ulusal paraları ile ticaret yapması yeniden trend oldu.

Dünyanın en büyük alacaklısı ve ikinci en büyük ekonomisi olan Çin’in istikrarlı para birimi yuan bu konuda başı çekti. Yuan, Rusya’da en fazla işlem gören para birimi olurken dolar geriledi. Çin ve Rusya, ticaretinde yuan ve ruble cinsinden ödemeleri %80’lere kadar ulaştırmayı başardı. ABD’nin vazgeçilmez müttefiki İsrail’de rezervlerine Çin yuan’ını dâhil ederken Amerikan dolarını ve Avrupa Birliği Euro’sunu azalttı. Fransa’da Çin ile ticaretinde yuan kullanan ilk Avrupa ülkesi oldu. Yine Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ticarette yuan kullanımına geçildi. Dahası Rusya-Pakistan arasındaki enerji alışverişinde ödemelerin büyük ihtimalle yuan şeklinde ödeneceği öngörülmektedir. Bunun yanında Brezilya ve Çin, kendi ulusal paraları ile ticaret yapmaya başladı. Küresel bir kırılma olarak ise Suudi Arabistan’da bugün petro-dolara karşılık petro-yuan alternatifinin her an devreye girmesi durumudur. Hatta petro-ruble ve petro-rupi tartışmaları da gündemdedir. Bu gündem ile birlikte Suudi Arabistan’ın ilk icraatı yerel paralarla petrol satmaya karar vermesidir. Böylece Suudi Arabistan, Kenya’ya petrolü dolar yerine Kenya şilini ile satmak için bir anlaşma imzaladı.

Rus para birimi ruble ise günümüzde Avrasya Ekonomik Birliği’nin egemen para birimidir. Birçok ülkenin yanında Türkiye’de ticaretinde ruble kullanmaya başladı. Tam tersi Moskova borsasında Türk lirasına olan yönelim de artış içindedir. Unutmamak gerek ki Türkiye ticaretinde ruble yanında yuan kullanımını da başlattı. Hindistan para birimi rupi ise sessiz bir şekilde yükseliyor. Hindistan başta İngiltere, Almanya, İsrail, Rusya, Singapur olmak üzere 20 ülke ile ticaretinde rupi kullanmak için anlaşma imzaladı. Bangladeş’te Hindistan ile dolar yerine ulusal para kullanma kararı aldı. Son olarak Hindistan, ticaretinde rupi kullanımı için Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaştığını duyurdu.

Latin Amerika’nın dev gücü Brezilya ise Latin Amerika’da dolar yerine ulusal ve ortak para birimine geçiş çağrısında bulundu. Brezilya ve Arjantin arasında ortak para kullanımı için çalışmalara girişildi. Bununla beraber Brezilya Bankası, Batılı ödeme sistemine alternatiflerden biri olan Çin ödeme sistemi CIPS’e katılan ilk Latin Amerika Bankası oldu. Aynı zamanda Brezilya Merkez Bankası, yuan’ın euro’yu geçerek ülkenin ikinci en büyük uluslararası rezerv para birimi haline geldiğini açıkladı. İran ve Endonezya bile ticarette ulusal paralarını kullanma konusunda anlaştı. İran’a, Hindistan ve Çin tarafından petrol ödemelerinin rupi ve yuan ile ödendiğini de unutmayalım.

Batı dışı küresel ve bölgesel örgütlenmelerde bu konuda kritik hamlelerde bulunmaktadır. Güneydoğu Asya Ülkeler Birliği (ASEAN) finansal işlemlerde dolar, euro, sterlin yerine ulusal para birimlerine geçmek için hazırlıklara başladı. Bu konuda Malezya’dan Asya Para Fonu önerisi de geldi. BRICS oluşumu da ortak bir para birimi için çalışmalara hız verdi. Şangay İş Birliği Örgütü son zirvesinde ulusal para kullanımını gündeme taşıdı. Nitekim Asya, Latin Amerika ve Afrika kıtalarının toplam ekonomik büyüklüğü Kuzey Amerika ve Avrupa’yı geride bıraktı. Bu da doğal olarak bu ülkelerin yükselen ekonomilerinin ulusal paralarına olan ilgiyi arttırdı.

Anlayacağınız de-dolarizasyon yâda doları terk etme süreci dünya genelinde ilgi ile takip edilirken yüksek bir kabul de görmektedir. Bugün 60’tan fazla ülke ve ulus ulusal parası ile ticaret yapmaktadır. Bunun her geçen gün artacağından şüphe etmemekle birlikte artık tek bir para biriminin hegemonyasından söz edilemeyeceği kesinleşti. Otarşik ve hiyerarşik Amerikan para politikaları Batı dışı uluslar için büyük bir yük durumunda olduğu gibi artık geçerliliğini yitirmektedir. Dünyada egemen Batılı tek para rezervi yerine çoklu para rezervi arzulanmaktadır. Bu yüzden dolar hegemonyasının gerilemesi sadece yuan’ın yükselişinden çok Batı dışı para birimlerinin yani Batı dışı çoklu para düzeninin kurulması ve küreselleşmesi ile alakalıdır ve bu geleceğin temel gerçekliğidir. Tabii ki bu süreç uzun ve meşakkatli olacaktır.

Twitter: @umur_tugay

Çok Okunanlar

Exit mobile version