Türkiye ile Yunanistan liderleri, 7 Aralık günü (perşembe) aralarında göç gibi kritik bir başlığın da yer aldığı 20 civarında anlaşma imzalamaya hazırlanıyor.
Euractiv’in Yunan medyasından aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis’in, devam etmekte olan diyalog kapsamında ‘yumuşak siyaset’ olarak adlandırılan konulara odaklanan 20’den fazla anlaşma imzalaması bekleniyor.
En önemli anlaşmanın göçle ilgili olduğu düşünülüyor. Atina’daki hükümet kaynaklarına göre, anlaşmanın özünü, ortak yetkili bakanlık ve kurumların yöneticilerinden oluşacak biri Türk diğeri Yunan olmak üzere iki çalışma grubunun oluşturulması oluşturacak.
Ekipler yakın işbirliği içinde çalışacak ve yasadışı göçmen kaçakçılarının Evros (kuzeydoğu Yunanistan) ve doğu Ege Denizi’ndeki hareketleri hakkında gerçek zamanlı bilgi alışverişinde bulunacak.
Ayrıca, biri Yunan diğeri Türk olmak üzere iki Sahil Güvenlik mensubu sırasıyla İzmir’de ve üzerinde mutabık kalınacak bir Yunan adasında konuşlandırılacak.
Atina bu anlaşmanın, 2016 tarihli AB-Türkiye göç anlaşmasını canlandırmaya yardımcı olacağını umuyor. Buna ek olarak, Türkiye’den Yunan adalarına ‘düzensiz yollarla’ gelen herkes geri gönderilebilecek.
AB, Türkiye’ye geri dönüşlerin artmasını istiyor
Geçtiğimiz hafta yayımlanan AB-Türkiye ilişkilerinin durumuna ilişkin bir rapor, göçmen kaçakçılarına karşı işbirliğinin ve düzensiz göçmenlerin Türkiye’ye geri dönüşlerinin artması gerektiğini öne sürüyor.
Raporda, Türkiye’nin Batı Balkanlar ve Doğu Akdeniz rotaları üzerinden AB’ye düzensiz varışlar için önemli bir transit ülke olmaya devam ettiği ve 2023’ün ilk on ayında 2022’nin aynı dönemine kıyasla %34’lük bir artış yaşandığı kaydediliyor.
Rapor, Yunan adalarına düzensiz varışlarda ‘akut bir artış’ olduğunu ve rakamların %237 arttığını yazıyor.
Halihazırda üye devletler arasında müzakereleri devam eden yeni AB göç anlaşması, geri dönüşler için üçüncü ülkelerle yapılan anlaşmaların hızlandırılması gerektiğini öne sürüyor.
Fakat AB raporu, Türkiye’ye 2016’dan bu yana geri dönüşlerin yavaş olduğunu kabul ediyor ve Ankara’ya ‘taahhütlerine sadık kalması’ çağrısında bulunuyor.