Üst düzey bir Amerikan Merkez Bankası (Fed) yetkilisi, enflasyon kontrol altına alınmadan borçlanma maliyetlerinin düşürülmesinin ABD refahının temellerini riske atacağını söyleyerek faiz oranlarının “uzun bir süre” daha sabit tutulması çağrısında bulundu.
Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari Financial Times (FT) podcast’i “The Economics Show”a verdiği demeçte, Amerikalıların enflasyona karşı “içgüdüsel” nefretinin, bazı insanların fiyatlarda bir sıçrama yerine durgunluğu tercih edeceği anlamına geldiğini söyledi.
Kashkari, “ABD’de ekonomi oldukça güçlü, işgücü piyasası güçlü, enflasyon düşüyor ve pek çok insan ekonominin durumundan son derece mutsuz. Bence bunun nedeni yaşadıkları yüksek enflasyon,” dedi.
Fed’in faiz oranlarını 23 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25 ila %5,5 aralığında tutması beklenirken, faiz belirleyicileri kişisel tüketim harcamaları enflasyonunun %2 hedefine ulaşma yolunda ilerlediğine dair daha fazla kanıt istediklerini belirtiyor. Nisan ayı Çekirdek Kişisel Tüketim harcamaları (PCE) enflasyonu %2,7 olarak gerçekleşmişti.
Kashkari, “Şu anda en iyi tahminim, bizi ikna edecek çok daha fazla veri elde edene, öyle ya da böyle, çekirdek enflasyon gerçekten düşene kadar [oranları] uzun bir süre burada bırakacağımızdır,” dedi.
Yetkili ayrıca, ABD ekonomisinin gücünün, ABD’li faiz belirleyicilerine 2023’ün ikinci yarısında enflasyondaki keskin düşüşün artık tamamen durup durmadığı sonucuna varmadan önce “daha fazla kanıt elde etmek için zaman lüksü” sağladığını da sözlerine ekledi.
Minneapolis Fed Başkanı bu yıl Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) oy kullanmayacak olsa da, müzakereler sırasında tüm komite üyelerinin görüşleri dikkate alınıyor. Eski Hazine yetkilisinin açıklamaları onu komitenin daha “şahin” üyelerinden biri haline getirdi.
Bununla birlikte, bu yılın başlarında bir dizi kötü enflasyon verisinin ardından, ABD’de faiz oranlarını belirleyenlerin çoğu, fiyat baskılarının yeniden canlanmasıyla kredibilitelerinin zedelenmesini görmektense, faiz oranlarını daha da uzun süre yüksek tutmayı ve daha düşük büyüme riskini almayı tercih edecek gibi görünüyor.
Kashkari, “Enflasyon beklentilerinin çıpalanması, Amerika’nın 40 yıldır sahip olduğu ekonomik refahın büyük bir kısmının temelini oluşturmuştur. Bunu riske atma konusunda çok dikkatli olurum,” dedi.
Kashkari, küçük işletmeler, sendika grupları ve işçilerle yaptığı görüşmelerde edindiği deneyimin kendisine Amerikan halkının “yüksek enflasyondan gerçekten içten içe nefret ettiğini” öğrettiğini söyledi.
Yetkili, “[Bir işçi lideri] üyelerinin durgunluklarla başa çıkmaya alışkın olduklarını ve durgunluğu atlatmanın yolunun arkadaşlarına ve ailelerine güvenmek olduğunu … fakat yüksek enflasyonun herkesi etkilediğini söyledi; yardım isteyebileceğim kimse yok, çünkü çevremdeki herkes benim yaşadığımın aynısını yaşıyor,” diye aktardı.
