DÜNYA BASINI

Filistinliler “insan” dedi: Tutuklandı, işten atıldı, yüzüne tükürüldü

Yayınlanma

Aşağıda çevirisini okuyacağınız hikaye, İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını eleştiren İsrailli Yahudi bir tarih öğretmeninin başına gelenleri anlatıyor. 62 yaşındaki Baruchin, Facebook hesabından Gazze’de öldürülen çocukların fotoğraflarını paylaşmış ve “Bakın intikam için ne yapıyoruz” yazmıştı. O gönderi hayatını altüst etti. Üstelik Baruchin, “Orta Doğu’nun tek demokrasisin” ne ilk ne de son kurbanı. Aynı sonu yaşayan onlarca Yahudiden sadece biri:

***

Bir İsrailli Yahudi’nin Filistinlilere duyduğu sempatiyi ifade ederse ne olur?

Barchuin, bir Facebook gönderisi nedeniyle isyan ve terörizme teşvikten suçlandı.

AHMED MAHER

İsrailli bir öğretmen, geçen yıl 7 Ekim’de Hamas militanlarının İsrail’in güneyindeki sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılar nedeniyle ülkesinin Gazze’deki masum sivillere karşı savaş suçu işlediğini söyledi.

İsrail okullarında 35 yıldır tarih öğretmenliği yapan Meir Baruchin, saldırılardan bir gün sonra sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla Gazze’deki Filistinli sivillere duyduğu sempatiyi dile getirdi.

İsrail’in hava saldırıları sonrasında Gazze’deki yerleşim alanlarının yerle bir olduğunu, ailelerin tamamının öldüğünü ve hayati önem taşıyan altyapının dumanı tüten moloz yığınlarına dönüştüğünü gören Baruchin, Facebook’ta dehşetini ifade etti.

Gazze’de ölmüş beş bebek ve çocuğun resmini yorumlayarak 8 Ekim’de şunları yazdı: “Gazze’den korkunç görüntüler. Genelde böyle fotoğraflar paylaşmam ama bakın intikam için ne yapıyoruz. Dün (7 Ekim) yaşananlar nedeniyle bunun haklı olduğunu düşünen herkes arkadaşlığımdan çıkmalı.”

Bu paylaşım büyük bir tepkiye yol açtı ve Baruchin’in hayatı alt üst oldu. Filistinlilere karşı ırkçı söylemlerde bulunan İsraillilerin küfürlerine maruz kaldı.

Baruchin, İsrail’de Hamas’ın 7 Ekim saldırılarından sonra Filistinlilere karşı empati ve şefkat göstermenin hem sosyal hem de ekonomik olarak zarar verebileceğini söylüyor.
İsrailli yetkililer, ülkenin savaş halinde olması nedeniyle kamuya açık sosyal medya paylaşımlarında ‘kışkırtma’ olarak adlandırdığı durumlara karşı uyarıda bulundu.

62 yaşındaki Baruchin, Gazze’deki kurbanların isim ve yüzlerini vermeye çalıştığını, böylece İsrail’deki daha fazla Yahudi’nin onları insan olarak görebileceğini söylüyor.

(Batı) Kudüs’teki evinden Majalla’ya verdiği röportajda Baruchin şunları söyledi: “Birçok İsrailli Yahudi için Filistinliler belirsiz bir imgeden ibaret. Filistinli dersen otomatik olarak terörist duyuyorlar.”

“İsimleri, yüzleri, aileleri, umutları ya da planları yok. İsraillilerin çoğu bir Filistinlinin hayatının anlamsız olduğunu düşünüyor. Hiçbir önemi yok. Bu yüzden Facebook’umda yapmaya çalıştığım şey onları insanlaştırmak.

“İsrail ana akım medyası da bu eğilimle işbirliği yapıyor. Filistinlileri insan olarak değil sadece terörist olarak sunuyorlar. Dolayısıyla çoğu İsraillinin duyduğu ya da gördüğü tek ses bu ve ben bunun aksini yapmaya çalışıyorum.”

Sempatinin bedeli

Baruchin’in ödediği bedel ağır oldu. 18 Ekim’de polis tarafından göreviyle ilgili sorgulanmak üzere çağrıldı.

Ertesi gün, Tel Aviv yakınlarındaki Petah Tikva şehrinde bulunan okulundan kovuldu. Eğitim Bakanlığı da öğretmenlik lisansını askıya aldı.

İki hafta sonra Baruchin “kışkırtma ve teröre teşvik” suçlamasıyla polis tarafından sorguya çekildi ancak Başsavcı Baruchin’in paylaşımında şiddete teşvik eden hiçbir şey olmadığına karar verdi.

Baruchin, polisin daha sonra suçlamaları “vatana ihanet ve kamu düzenini bozma niyeti” olarak değiştirdiğini söylüyor.

“Polis merkezine girer girmez telefonuma el koydular, ellerimi ve ayaklarımı kelepçelediler. Beş dedektif beni bu şekilde evime götürdü ve her yeri didik didik aradılar” diyor.

“Daha sonra saatlerce süren bir sorgulama için polis merkezine geri götürüldüm. Sorgunun ilk bölümünde 14 Facebook paylaşımı buldular; bunlardan sadece ikisi 7 Ekim’den sonraydı. Yüksek riskli tutuklu olarak sınıflandırıldım ve Kudüs’teki Moskova Gözaltı Merkezi’ndeki hapishaneye götürüldüm ve hücre hapsine konuldum.”

Baruchin 14 Ocak’ta Eğitim Bakanlığı’na karşı açtığı davayı kazandı ve görevine iade edildi. Okula ilk geldiğinde zorbalıkla karşılaştı.

“Okula ilk geldiğim gün 19 Ocak’tı. Düzinelerce öğrenci geri dönmemi protesto etti. Öğretmenler odasının camlarına vurdular, bana küfrettiler ve tükürdüler” diyen Baruchin, Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nde Amerikan tarihi alanında doktora yapmış. Doktora tezi ise Amerikan siyasi sistemindeki savaş güçleri üzerine odaklanıyordu.

Baruchin, okulundaki 80 öğretmenden sadece beşinin kendisini desteklemesi karşısında şaşkına döndü. Kendini yalnız ve tecrit edilmiş hissetti. Sadece işinden kovulmakla kalmadı, öfkeli protestocular okulunda ona neredeyse saldırıyordu.

Peki bu şekilde hisseden tek kişi o mu? Pek sayılmaz.

Tepki korkusu

“Kamuoyunun tepkisinden korktukları için açıkça paylaşamadıkları şeyleri benimle paylaşan İsrailliler var. Konuşmaktan korkuyorlar. İşlerini kaybetmek istemiyorlar” diye açıklıyor.

“Yüzlerce mesaj alıyorum, Meir, tamamen arkandayım. Ama bakmam gereken çocuklarım var. Meir, seninleyim ama ev kredisi ödüyorum. Meir, seninleyim ama kızım evleniyor. Meir, seninleyim ama evi yeniden dekore etmeye başladık.”

Tüm bu deneyim Baruchin’in hayatını nasıl yönlendirdiğini etkiledi. Kendini aşağılanmış hissetti ve bugün bile ifade özgürlüğü ve insanlık kapsamına giren tek bir paylaşım nedeniyle neden bu kadar tepki gördüğünü tam olarak anlayamıyor.

Baruchin’in durumu İsrail toplumunda, özellikle de Hamas saldırılarından sonra, münferit bir durum değil ve bunu kanıtlayacak somut veriler de mevcut.

Tel Aviv Üniversitesi’nin en son Barış Endeksi anketi, İsrail’deki Yahudilerin %94’ü ve tüm nüfusun %82’sinin, onbinlerce Filistinli’nin ölümüne ve sakat kalmasına yol açan Gazze savaşında İsrail Savunma Kuvvetleri’nin orantılı ateş gücü kullandığını düşündüğünü gösterdi.

Toplam nüfusun yaklaşık %75’i Hamas’ı yenmek için Filistinlilere verilen zararın haklı olduğunu düşünüyor.

İsrail Demokrasi Enstitüsü tarafından Ocak ayında yapılan bir başka ankete göre ise İsrail halkının %66’sı Gazze’deki savaşın daha az şiddetli bir aşamaya geçmesi için ABD’nin yaptığı baskıyı reddediyor.

Baruchin, bu anketlerin, İsrailli yetkililere göre Hamas saldırılarında çoğunluğu sivil bin 200 İsraillinin öldürüldüğü 7 Ekim’deki kolektif travmaya rağmen İsraillilerin ötekini nasıl algıladığına dair ülke çapındaki bir soruna ışık tuttuğunu söylüyor.

Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkililerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 27 binden fazla kişi öldürüldü.

“Hamas ortadan kalkarsa üzülmeyeceğim. Ancak İsrail’de Gazze halkına karşı en ufak bir duyarlılık gösteren ve masum sivilleri öldürdüğü için hükümeti ve IDF’yi eleştiren herkes siyasi olarak zulüm göreceğini bilir. Kamuoyu önünde rezil edilecekler” dedi.

Bu dünyayı değiştirmeye yönelik büyük fikirleri olan Baruchin, Filistinlilerin temel haklarına ve İsrail’in yanında kendi devletlerine sahip oldukları günü görmeyi umuyor.

“Ben insanlara insan olarak bakıyorum, Arap ya da İsrailli olarak değil” diyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version