Financial Times’ta (FT) yer alan değerlendirmeye göre, Batılı ülkeler Recep Tayyip Erdoğan’ın beş yıl daha iktidarda kalmasına hazırlanırken, ‘Türk lider cumhurbaşkanlığı seçimlerine açık ara favori olarak giriyor.’
FT’ye göre ABD ve Avrupa’daki yetkililer, “sorunlu ve öngörülemez olarak gördükleri ama aynı zamanda Ortadoğu ve Karadeniz’e komşu ve 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan NATO üyesi bir ülkenin başkanı olarak önemli bir ortak olan bir cumhurbaşkanı ile inişli çıkışlı bir yolculuğa hazırlanıyor.”
ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman, tecrübeli liderin bir dönem daha görevde kalmasının, Batı’nın Ankara ile olan sorunlu ilişkisinin devam etmesine yol açacağını ileri sürdü. Edelman, “Politikaları tek bir adamın siyasi ihtiyaçları ve kaprisleri tarafından yönlendirilen çok güvenilmez bir müttefikimiz olacak,” iddiasında bulundu.
‘Kılıçdaroğlu umudu’
Pazar günkü seçimlerden önce Kılıçdaroğlu’nun anketlerde önde gitmesine bakan yabancı diplomatların ve Türk meslektaşlarının ‘muhalefetin iktidara gelmesi halinde işlerin nasıl farklı olabileceğini hayal ettiklerini’ kaydeden FT, bir Türk diplomatın, her ne kadar yeni hükümetin dış politikada büyük bir değişikliğine gitmesi beklenmese de yıllarca süren sert kamuoyu tartışmalarının ardından ‘çok daha olumlu bir atmosfer’ olacağını savunduğunu aktarıyor.
Türk yetkili, “[Batılı yetkililer arasında] Kılıçdaroğlu’na karşı büyük bir iyi niyet var. Onu seviyorlar,” derken, buna karşılık, Erdoğan’a yönelik duygularının ‘nefret sınırında’ olduğunu öne sürdü.
İlk gündem İsveç’in NATO üyeliği
Değerlendirmede, ikinci turun galibinin önündeki en büyük dış siyaset testinin İsveç’in NATO’ya üyeliği olacağı belirtiliyor.
FT’ye göre, batıda bazıları ‘NATO’ya şüpheyle yaklaşan Türk aşırı milliyetçilerin’ Pazar günkü parlamento oylamasında gösterdikleri güçlü performansın, zafer kazanan Erdoğan’ı süreci uzatmaya daha meyilli hale getireceğinden endişe ediyor.
Bu durumda Erdoğan ABD’den, Kongre tarafından engellenen F-16 savaş uçağı filosunu modernize etme planı konusunda taviz koparmaya çalışabilir.
Türkiye, AB ve ABD ile ilişkilerini koparmayacak
Diplomatlara göre temel sorunu, İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması gibi kararların neredeyse tamamen, ‘gücü konsolide eden ve karar alma mekanizmasını daha önce görülmemiş ölçüde merkezileştiren Erdoğan’ın kaprislerine bağlı olması.’
Üst düzey bir Avrupalı yetkili, “Bu işin sürüncemede kalmasının faydalarının maliyetlerinden daha fazla olduğunu düşündüğü sürece, sanırım bunu yapacaktır,” diyor.
Bununla birlikte hiçkimse Türkiye’nin Avrupa ve ABD ile bağlarının tamamen kopmasını beklemiyor. Batı ticareti ve finansmanı, Türk ekonomisi için hayati önem taşımaya devam ediyor.
Değerlendirmede, Batı’nın da Ankara ile ilişkilerin tamamen kopmasını göze alamayacağı vurgulanıyor. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi Demokrat Senatör Chris Murphy’nin “Türkiye, başında kim olursa olsun bizim için hayati bir ortak olacak,” sözlerinin altı çiziliyor.
Mülteci meselesi, Ukrayna ve Avrupalı şirketlerin pazarı
FT’ye göre Erdoğan ile Rusya lideri Vladimir Putin arasındaki iyi ilişkilerin de bir sınırı bulunuyor. Buna göre Rusya da, Erdoğan’ın Putin için değerinin, onun NATO üyesi bir ülkenin lideri olmasında yatıyor.
Yine ABD ve Avrupa, hem Putin hem de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile iyi ilişkiler içinde olan birkaç dünya liderinden biri olarak Erdoğan’ın Ukrayna savaşında kilit bir aracı rolüne sahip olduğunun farkında.
AB ülkeleri Erdoğan’ın kıtaya daha fazla mülteci gönderme tehdidinden endişe duymaya devam ediyor. Ayrıca Türkiye, Avrupalı şirketler için önemli bir pazar olmaya devam ediyor.
FT’ye göre uzmanlar ve politika yapıcılar, Erdoğan’ın yirmi yıllık iktidarının uzatılması halinde Brüksel ile ilişkilerin durağan kalacağını, Türkiye’nin ‘can çekişen AB’ye’ katılma teklifinde veya blokla gümrük birliğini geliştirme çabalarında ilerleme kaydedilmeyeceğini öngörüyor. Buna göre işbirliği, güvenlik ve ticaret gibi alanlara odaklanarak hedefe odaklı olacak.