Foreign Policy’de dolar yerine yuan ile ticaret gündemi üzerine yayınlanan bir analizde, Asya ülkelerinin gözünü ABD doları yerine Çin yuanı’na diktiği kaydedildi. Çin’in komşusu olan ülkelerin bankacılık ile ilgili endişelerinin arttığı belirtilirken, buna karşın Washington’a, dolara olan güveni artırmak için Asya kredi mekanizmalarını genişletme önerisi yapılıyor.
ABD’deki son bankacılık kargaşasının, Amerika’nın küresel para sistemindeki liderliğini sürdürme becerisi konusunda şüphe uyandırdığı söylenen yazıda, Washington’ın güveni artırmak için “kararlı önlemler” alması gerektiği vurgulanıyor.
Ticaretin yuan üzerinden yapılmaya başlanmasının sebebi ise, Rusya’nın Ukrayna müdahalesi sonrası “Batı’nın bankalarına uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Moskova’nın ticaretini dolar yerine yuan üzerinden yapması” olarak sunuluyor. Yuanla ticaretin Ukrayna savaşının bir sonucu olarak ortaya konulduğu makalede, böylece Çin’in para biriminin önünün açıldığı söyleniyor.
Çin’in ABD’nin küresel mali hegemonyasına en çok Asya’da karşı çıktığı ifade edilirken, Pekin’in, 2008-09 küresel mali krizine yanıt olarak başlayarak, birkaç yıldan beri Asyalı komşularını dolardan koparmak ve Çin para birimi yuana yönlendirmek için çalıştığı belirtiliyor.
Pekin’in dolara olan bağımlılığını azaltmak ve daha fazla finansal özgüven elde etmek istediği yorumu yapılırken, küresel mali kriz şoku, COVID-19 salgını sırasındaki zayıf parasal yönetim algısı ve son zamanlarda ABD Merkez Bankasının “enflasyonun ciddiyetini yanlış değerlendirdikten sonra” faiz oranlarını yükseltmede gecikmesi gibi sebeplerle ABD’nin Asya’daki itibarının zarar gördüğü belirtiliyor.
ABD’nin Asya’daki müttefikleri Pekin’e doğru kayabilir
ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinde ‘müttefik’ ya da “bölgesel partner” olarak gördüğü Asya ülkelerinin, “Çin’in kucağına çekilmekten çekindiği”, ancak bununla birlikte, Washington’un para politikasındaki dalgalanmalar ekonomilerini istikrarsızlaştırmaya başlarsa ve Çin daha istikrarlı gibi görünen bir alternatif sunarsa, bazılarının “kolayca Pekin’e doğru kayabileceği” belirtiliyor.
Dolara daha iyi erişim olmaksızın, ABD’nin önde gelen ortaklar olarak belirlediği Asya ülkelerinin bir gün acil durum fonları için Çin’e başvurmaktan başka seçeneği kalmayabileceği uyarısında bulunulan Foreign Policy makalesinde, Pekin’le rekabete vurgu yapılarak, “Washington gerçekten bu riski göze almak istiyor mu?” sorusu ortaya atılıyor. Riski önlemenin “basit ve etkili” bir yolu olarak ise, ABD Merkez Bankası’nın bu ülkelerle swap mekanizmalarını genişletmesi öneriliyor.