DÜNYA BASINI

FP: İsrail’in kuzeyindeki Hizbullah tehdidi

Yayınlanma

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah’a karşı saldırıların devam ettiği Lübnan sınır hattında ordunun sürekli hareket halinde olduğunu belirterek, “Detaylı, önemli, hatta şaşırtıcı planlarımız var” dedi. Netanyahu, söz konusu planlara ilişkin detay vermedi. Ancak İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilim 7 Ekim’den bu yana kimi zaman şiddetlenerek sürüyor. İsrail sınırda yaşayan İsraillileri ülkenin iç kesimlerinde geçici olarak yerleştirdi. Gerilim bitmediği sürece on binlerce İsrailli evine dönemeyecek ki Hizbullah Gazze’de sukünet sağlanmadığı sürece saldırılarını sonlandırmayacağını duyurdu.

Aşağıda çevirisini okuyacağınız haber, olası İsrail-Hizbullah savaşına odaklanıyor. Haberde sınır bölgesinden tahliye edilen bir İsrailli ile eski bir askeri analistin görüşlerine yer veriliyor.

***

İsrail ve Hizbullah Savaşa Yaklaşıyor

İsrail’in kuzeyindeki çatışmalar savaşta yeni bir cephe açılması riskini artırıyor.

Amy Mackinnon

İsrail’in batı Celile bölgesindeki küçük Kfar Vradim kasabasında bir tepenin üzerinde duran eski bir İsrail askeri istihbarat analisti olan Sarit Zehavi, yaklaşık dokuz kilometre kuzeyde ufukta uzanan yemyeşil vadiyi eliyle işaret ediyor.

Yahudilerin, Arapların, Hıristiyanların ve Dürzilerin yaşadığı dağlık bölgedeki köy kümelerinin hemen ötesinde İsrail’in Lübnan’la olan kuzey sınırı uzanıyor. Diğer tarafta ise İsrail’in en güçlü düşmanlarından biri yer alıyor: Hizbullah, dünyanın en ağır silahlara sahip devlet dışı aktörü. İran tarafından finanse edilen, donatılan ve eğitilen grup, gemi savar seyir füzeleri ve karadan havaya füzeler de dahil geniş bir roket ve füze cephaneliğinin yanı sıra gelişmiş siber yeteneklere de sahip.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıdan bu yana Hamas’ın müttefiki Hizbullah, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ile neredeyse her gün yaşanan çatışmalarda İsrail’e yüzlerce havan topu, füze ve roket saldırısı düzenledi. Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri Projesi’ne göre İsrail de Ekim 2023 ile bu yılın mart ayı arasında çoğu topçu ve füze olmak üzere yaklaşık 4.000 saldırıyla karşılık verdi. Sıklıkla göz ardı edilen bu cephe, pek çok kişinin bölgeyi hızla içine çekebilecek yeni ve yıkıcı bir savaşa dönüşme potansiyeline sahip olduğundan korktuğu bir cephe.

Şu anda bölgede bulunan bir düşünce kuruluşu olan Alma Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin başkanı olan Zehavi, “Bu işin sonunun nereye gittiğini gerçekten bilmiyorum” dedi.

Gerilim tırmanıyor. Hizbullah’ın saldırıları son haftalarda giderek daha sofistike hale geldi ve İsrail’in daha derinlerine ulaştı.

Örgüt geçen hafta iki IDF gözetleme balonunu vurdu. Lübnan sınırının yaklaşık 21 mil güneyindeki Golani Kavşağı yakınlarında gerçekleşen saldırılardan birinde, İran yapımı Ababil T olduğu düşünülen insansız bir hava aracından fırlatılan Sovyet S-5 roketleri, Sky Dew adlı büyük IDF gözlem balonunu doğrudan vurdu. Alma Center tarafından yapılan bir analize göre bu saldırıyla, örgüt 8 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hava sahası içinde ilk kez havadan karaya bir saldırı gerçekleştirmeyi başardı ve “bu aşamada çok gelişmiş bir yetenek olmasa da Hizbullah için önemli bir adım teşkil ediyor” deniyor.

Sınıra yakın ikinci bir keşif balonu da İran yapımı Almas tanksavar füzesiyle vuruldu. İsrail hem kısa hem de uzun menzilli füzeleri önleyebilen çok katmanlı bir hava savunma sistemine sahip olsa da Hizbullah tarafından sınır boyunca sivil ve askeri bölgeleri hedef almak için “benzeri görülmemiş” bir şekilde kullanılan hassas tanksavar füzelerinin saldırılarına karşı savunma yapamıyor. Zehavi, “Antitanklara verecek bir cevabımız yok” dedi.

Pek de savaş alanı olmayan bölgede yeni teknoloji. Zehavi, İsrail’in Lübnan’la olan kuzey sınırı boyunca yer alan toplulukların, ağır savaş tanklarına karşı kullanılmak üzere tasarlanan Rus Kornet güdümlü tanksavar füzelerinin yanı sıra, tasarımları İsrail teknolojisinin tersine mühendisliğine dayanan Almas’ın saldırılarına maruz kaldığını söyledi.

Zehavi, Hizbullah’ın bu sistemi kullanmasının yeni olduğunu söyledi. “Teknolojiyi biliyoruz ama Hizbullah’ın elinde olduğu gerçeğini bilmiyoruz” dedi.

7 Ekim 2023 saldırılarından sonraki günlerde ve haftalarda Lübnan’ın kuzey sınırı boyunca yer alan topluluklardan yaklaşık 60.000 kişi tahliye edildi ve bu kişiler ailelerinin yanına, otellere ve yeniden düzenlenmiş tatil köylerine yerleştirilerek ülkenin dört bir yanına dağılmış durumda.

Uluslararası Göç Örgütü’ne göre çatışmalar güney Lübnan’da da yaklaşık 90.000 kişiyi evlerinden etti. Reuters’in bu ayın başlarında bildirdiğine göre, sınır boyunca süren çatışmalarda 250’den fazla Hizbullah savaşçısı ve yaklaşık 75 sivil hayatını kaybetti.

“Hiç tahmin etmediğimiz bir şey.” Lübnan sınırına bir kilometreden biraz fazla mesafede bulunan Kibbutz Dafna’dan tahliye edilen Itai Peres, 7 Ekim 2023 saldırılarından önce sınırın kasabalarına ne kadar yakın olduğunu unuttuğunu söyledi. 2006 İsrail-Hizbullah Savaşı’nın (İkinci Lübnan Savaşı olarak da bilinir) ardından bölge nispeten sessizdi ve Hizbullah aradan geçen 17 yılda sadece birkaç düzine saldırı düzenledi. Zehavi, “Genel algı Hizbullah’ın caydırıldığı yönündeydi” diyor.

Kibbutz’un üçüncü kuşak sakini olan Peres, savaşın ilk günlerinde eşi ve üç kızıyla birlikte oradan ayrılmakta isteksizdi.

“Savaşlardan geçtik, İkinci Lübnan Savaşı’ndan geçtik ve temelde kendi kendimize ‘Bombalayacaklarsa ne gönderdiklerini biliyoruz’ diye düşündük. Bildiğimizi sanıyorduk” dedi.

Ancak Gazze merkezli grubun İsrail’e eşi benzeri görülmemiş bir kara saldırısı başlattığı Hamas saldırıları, Hizbullah’ın da benzer bir kara saldırısına girişmesi gibi yeni ve ürkütücü bir ihtimali beraberinde getirdi. Peres, “Geçmişte olmayan ancak şu an var olan şey, güneyde olanın burada da gerçekleşme ihtimali. Temelde baskın tehdidi. Bu hiç tahmin etmediğimiz bir şeydi” diyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version