Çin’in emlak sektöründeki çalkantılar, artan yerel yönetim borçları ve düşük tüketim gibi ekonomik sorunları liderliğin, harcamaları destekleme, deflasyona kayışı durdurma ve zayıflayan para birimini desteklemek için milyarlarca doları serbest bırakma çağrılarına yol açsa da, analistler, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in daha geniş tabanlı teşvik sağlamaktan kaçınmasının daha çok iç ve dış güvenliğe odaklanmaktan kaynaklandığını düşünüyor.
Financial Times’ın analizine göre, Çin siyaseti ve ekonomisi uzmanlarının yanı sıra Pekin’deki hükümet danışmanlarına göre, liderlik daha yavaş büyüme oranları konusunda rahat davranıyor ve devlet borcunu artıracak ya da finansal sistemde istikrarsızlık riski yaratacak büyük değişiklikler konusunda “tetiği çekmekten” çekiniyor.
California San Diego Üniversitesi’nde Çin politik ekonomisi profesörü olan Victor Shih, “Bir şeye önemli ölçüde daha fazla para harcamaya karar verirseniz, başka bir şeyden kısmak zorunda kalırsınız … teknoloji yatırımını, ulusal savunmayı veya iç güvenliği kesmeyeceğiniz göz önüne alındığında, bu son derece zor bir tartışmadır” dedi.
İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House’da Çin uzmanı olan Yu Jie, politbüro açıklamaları da dahil olmak üzere Çin hükümetinin son aylardaki duyuru ve konuşmalarının yakından okunmasının, üst yönetimin ekonomik krizin ciddiyeti konusunda net olduğunu gösterdiğini söyledi.
Ancak Pekin’in giderek daha düşmanca bir hal alan dış çevre karşısında önceliğinin ekonomik büyüme değil, güvenlik ve kendine güven olduğunu söyledi.
“Artık söz konusu olan çift haneli ekonomik büyüme değil, güvenlik arayışı, daha geniş anlamda bilimsel ve ekonomik özgüven” dedi.
Önlemler yetersiz kaldı
Geçtiğimiz haftalarda Çinli yetkililer, özellikle ülkedeki ekonomik faaliyetlerin dörtte birinden fazlasını oluşturan emlak sektöründeki büyümeyi desteklemek için tasarlanmış bir dizi müdahaleyi açıklamıştı. Guangzhou, Shenzhen, Pekin ve Şangay emlak piyasasını istikrara kavuşturmak için ilk kez ev alacakların tanımını genişletirken, merkezi hükümet de konut kredileri için hem faiz oranlarını hem de peşinat oranlarını düşürdü.
Cuma günü Çin Halk Bankası, finans kuruluşlarının rezervde tutmaları gereken döviz miktarını düşürerek bu yıl dolar karşısında yüzde 5’ten fazla değer kaybeden renminbi için daha fazla destek sağladı. Merkez bankacıları ve diğer mali uzmanlardan oluşan ekipler de borçların yeniden yapılandırılması için en borçlu eyaletlere gönderildi.
Ayrıca daha fazla altyapı yatırımı beklentisi de var.
Yine de Çin’in temmuz ayı ekonomik verilerinin piyasa beklentilerini büyük ölçüde karşılayamamasının ardından ekonomistler gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesine ilişkin tahminlerini hükümetin hedefi olan %5’in altına düşürürken daha güçlü teşvik önlemleri alınması çağrısında bulunuyor. Bazıları, müteahhitler arasındaki sıkıntının finansal sistemin diğer bölümlerine de yayılması nedeniyle konut sektörüne daha fazla destek verilmesi ve tüketici harcamalarını artıracak önlemler alınması çağrısında bulundu.
Özel sektör tatmin olmadı
Financial Times’a adının açıklanmasını istemeden konuşan bir hükümet danışmanına göre, Çinli merkez bankacılarının önceliği konut satışlarını artırmak değil, riskleri kontrol etmek.
“Merkezi hükümet emlak sektörünün kaçınılmaz olarak küçüleceğinin farkında” diyen söz konusu kişi, Çin’in büyüme modelini emlak ve altyapı gelişiminden tüketici hizmetleri ve yüksek teknoloji üretimine doğru ayarlamaya devam ettiği için Pekin’in bu ayarlamayı uzun vadede gerekli gördüğünü de sözlerine ekledi.
ABD’li fon WisdomTree Asset Management’ta Çin yatırımlarını yöneten Liqian Ren, Pekin’in 2008 mali krizine yanıt olarak ABD’de görülen ölçekte merkezi hükümet teşviklerini genişletmenin daha yüksek enflasyonu tetikleyeceğine ve renminbiyi istikrarsızlaştıracağına inandığını söyledi.
Batılı analistlere göre, hükümetin şu ana kadar verdiği yanıtta eksik olan önemli bir parça, yönetimin özel sektör girişimcileriyle ilişkisini onarma girişimi. Matthews Asya fonunda yatırım stratejisti olan Andy Rothman, yaklaşan ekonomik kıyamet korkuları abartılı olsa da, “en büyük sorunun” Çinli girişimciler arasındaki güvenin Xi’nin kapsamlı “ortak refah” kampanyasından sonra asla iyileşmemiş olması olduğunu söyledi.
2021’de sosyal eşitsizliği azaltmak adına uygulamaya konulan politika, ayrıca ülkenin milyarder sınıfı üzerindeki kontrolü yeniden sağlamayı amaçlıyordu.
Rothman, özel sektör girişimcilerinin Çin’de en fazla servet yaratımı ve GSYİH büyümesini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda kentsel işgücünün çoğunu istihdam ettiğine dikkat çekerek, “Bu aşırı düzenleme çabasının geri alındığına ve artık iş yapmakta özgür olduklarına ve hükümetin yollarından çekileceğine inanmaları gerekiyor” dedi.