GÖRÜŞ

Hindistan diplomasisinin zorlu Katar sınavı

Yayınlanma

Hindistan, Katar’ın 26 Ekim Perşembe günü sekiz Hindistan vatandaşına idam cezası vermesi ile şoke oldu. Karar, bu yılın mart ayında başlayan yedi oturumluk duruşmanın ardından verildi. Hindistan Donanması’nın eski askerleri olduğu söylenen bu kişilerin, Katar Donanması ile çalışan ve Katar’a çok gizli denizaltı programı konusunda tavsiyelerde bulunan özel bir savunma hizmetleri şirketinde Hint-Katar savunma işbirliğinin önemli bir alanında, Katar Emirlik Kuvvetleri’ne savunma kapasitelerinin oluşturulmasına yönelik eğitim vermek ve yardım etmek üzerine çalışmalar yaptığı söyleniyor. Katar, Hindistan’ın konuyla ilgili argümanlarını dinlememiş ve suçlamaları açıkça belirtmeden -ancak bir rapora göre casusluk şüphesiyle- Ağustos 2022’den bu yana bir yıldan fazla bir süre bu sekiz Hint vatandaşını tutuklu tutmuştu.

Yeni Delhi için geçmişte dış ülkelerde ölüm cezası verilen ve idam edilen Hindistan vatandaşları ve Pakistan’da casusluk ve terörizm nedeniyle mahkûm edilen Hindistan vatandaşları söz konusu olmuştu. Ancak yabancı ülkelerdeki bu kararları cinayet veya uyuşturucu suçlamalarıyla verildiğinden dolayı hesaba katmayan ve aynı zamanda Pakistan’daki kararları da iki ülke ilişkilerinin düşmanca doğasından dolayı hesaba katmayan Yeni Delhi, çok yönlü ve dostane bağları olan Doha’nın bu kararını kendi diplomatik tarihinde eşi görülmemiş bir ceza olarak görüyor.

Davanın politik niteliği dikkate alındığında, Hindistan diplomasisi Katar’ı sekiz emekli donanma personeline karşı davayı düşürmeye veya kefaletle serbest bırakmaya -yoğun uğraşlarına karşın- ikna edemedi. Bir argümana göre Doha’nın denizaltı modernizasyon programı Hindistan ve İsrail’in ilgisini çekebilir ki her iki ülke de Katar’ın bu hassas teknolojiyi yakın savunma bağları olan Pakistan’a aktarabileceğinden, İslamabad’ın bu yeni denizaltılara yerleştirilmiş gizlilik teknolojilerini elde etmeye çalışabileceğinden kaygı duyabilir. Görünüşe göre artık onların kaderi, herhangi bir mahkûmu affetme veya cezayı hafifletme yetkisine sahip olan Katar Emiri’nin elinde. Katar Emiri’nin her yıl Ramazan ayında ve Katar’ın 18 Aralık Ulusal Günü’nde bazı mahkûmları affettiği biliniyor. Bu sekiz Hint vatandaşının idam edilmesi hâlinde ise Hindistan’ın Katar ile ilişkileri onarılamaz bir biçimde zarar görecek.

Hindistan hükümeti karar karşısında derin bir şok yaşadığını, vatandaşlarının serbest bırakılması için tüm yasal seçenekleri araştırdığını ve ayrıntılı kararı beklediğini ancak davanın işlemlerinin gizli niteliği nedeni ile bu noktada daha fazla yorum yapmanın uygun olmayacağını ifade etmekle yetindi. Resmi olarak Katar’ın konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamasına ve süreci oldukça gizli tutmasına karşın Hindistan’ın sekiz donanma gazisinin İsrail adına casusluk yapmakla suçlandığına dair spekülasyonlar söz konusu. Suçlamaların kesin niteliği bilinmiyor ancak bu kişilerin Katar’ın 2020 yılında bir İtalyan firması ile denizaltı üretimi için anlaşmasıyla söz konusu olan bir deniz üssünün inşasını ve askeri filosunun bakımını içeren yüksek değerli bir denizaltı projesi ile ilgili gizli bilgileri sızdırdığı iddiasıyla tutuklandıklarını ileri süren çeşitli haberler söz konusu. Duruşmanın tamamının gizlilik içinde yapılması ve suçlamaların kesin niteliğinin bilinmemesi nedeniyle idam cezasına kuşkulu yaklaşılıyor. Ancak her iki hükümet de üçüncü bir ülke adına casusluk yapıldığı iddiasıyla ilgili olduğundan, konunun hassasiyeti nedeniyle bilgi vermek konusunda anlaşılır bir şekilde isteksiz davranıyor.

Yaşanan bu diplomatik gerginliğin iki ülke arasındaki gelişmiş ilişkileri olumsuz etkileme potansiyeli çok yüksek. Hindistan ve Katar güçlü savunma işbirliği ve ticari bağlarla tarihsel olarak dostane bir ilişki paylaşıyor olsa da son dönemde Hindistan’da gündeme gelen İslâm Peygamberi Hz. Muhammed’e (S.A.S.) yönelik bazı kötü sözler üzerine yaşanan tartışmalar gibi diplomatik ilişkilerin dikkatli yönetilmesi gerektiğine işaret eden gerginlikler de ortaya çıkıyor. Gerçek şu ki Doha’nın idam kararı Yeni Delhi için büyük bir dış politika sorunu. İki ülke arasında 2015 yılında imzalanan mahkûmların transfer anlaşması uyarınca hüküm giymiş kişiler cezalarını evlerinde çekmek üzere ülkelerine geri gönderilebiliyor. Büyük olasılıkla Hindistan şimdi bu anlaşma üzerinden krizin çözümüne yönelik bir alan açmaya çalışacak.

Bu arada karar, Ortadoğu’da jeopolitik açıdan oldukça kritik ve çok hassas bir dönemeçte geldi. Aynı zamanda Yeni Delhi’nin ikili ilişkileri geliştirmek için çok fazla yatırım yaptığı ve yükselişte olan bir Körfez ülkesinde gerçekleşmesi nedeniyle de özellikle Hindistan için çok çetrefilli bir durum. Hindistan’ın devam eden İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin incelikli tutumu, İsrail desteği ile beraber Filistin davasına verdiği destek, Katar’ın Arap dünyası ile İsrail arasında yakınlaşmanın sağlanmasında ortaya çıkan rolü karşısında teste tabi tutulabilir. Dahası, Hindistan ve Katar’ın ikili ilişkilerindeki iyileşme, Doha’nın Ortadoğu’daki artan ağırlığı ve Yeni Delhi’nin diğer Körfez ülkeleriyle daha fazla etkileşime geçmesiyle neredeyse aynı ana denk geldi. Katar’ın 2017-21 yılları arasında Suudi Arabistan öncülüğünde Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Bahreyn ve Ürdün tarafından kendisine uygulanan abluka sırasındaki dayanıklılığından da görülebileceği üzere -kuşkusuz burada Türkiye’nin de desteği yadsınamaz ama bu başka bir konu- bölgesel çıkarlarda ağırlığının çok üzerinde bir performans sergileyebildiğine tanık olundu. Katar aynı zamanda Hamas, Müslüman Kardeşler, Taliban gibi İslam dünyasından çok sayıda muhalefet ve militan hareket liderine ev sahipliği yapıyor veya bu örgütlerin Doha’da ofisi bulunuyor. Dolayısıyla Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Arap ülkeleriyle zor ilişkileri var. –Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Katar’ın politikasının bölgeyi istikrarsızlaştırdığına inanıyor. Katar aynı zamanda Türk ve Amerikan askeri üslerine ev sahipliği yapıyor. Ama önemli bir Amerikan nüfuzu olmasına karşın aynı zamanda İran’la da yakın çalışma ilişkisi var. Devlete ait Al Jazeera yayıncısında Doha’nın bölgede kanaat önderi var. Ve bütün bunların arkasında Doha’nın gazla beslenen mali gücü var. Enerji ihracatı ona muazzam bir zenginlik kazandırdı. Dolayısıyla zenginliği, küçük bir ülke olmasına karşın Katar’a diplomatik nüfuz da sağlıyor.

Katar’ın ayrıca Pakistan’la da yakın bağları var. 2022’de mali krizini hafifletmek için İslamabad’a yaklaşık 2 milyar dolar verdi. Daha da önemlisi, iki ülkenin yakın askeri ilişkileri de söz konusu. Ama -özellikle Hindistan’ın hoşuna gitmeyecek bir biçimde- tüm bu desteğe karşın Katar Hindistan için hâlâ çok önemli. Çünkü Hindistan’ın da Katar’a ihtiyacı var.

Katar küçük bir ülke. Toplam nüfusu yalnızca 2,9 milyon kişi. Ama bunların neredeyse yüzde 90’ı Katar’da çalışan yabancı göçmenler ve daha da önemlisi bu göçmenlerin büyük çoğunluğu Hindistan diasporası. Hindistan Parlamentosundaki Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Katar 800 binden fazla Hinte ev sahipliği yapıyor. Bu göçmen işçiler ikili ilişkinin çok önemli bir parçası. Ayrıca Körfez genelinde de milyonlarca Hint nüfusu söz konusu ve on binlercesi yarı vasıflı veya vasıfsız düşük gelirli işlerde çalışıyor ama Yeni Delhi için önemli bir döviz kaynağı.

Daha da önemlisi Yeni Delhi Doha gazının en büyük alıcılarından biri. 15 milyar dolarlık ticaret ilişkilerinin büyük kısmı bu enerji ithalatından oluşuyor. Ve bu enerji bağımlılığına karşın Hint enerji firmaları Doha’dan ithalatlarını hâlâ daha da artırmaya çalışıyor. Çünkü Rusya-Ukrayna savaşının Rusya’dan gelen tedarikte kesintilere yol açmasının ardından Katar ile enerji ilişkisi daha da önem kazandı. Ve bu yalnızca Hindistan için de geçerli değil. Dolayısıyla rekabet zemini de arttı. Daha da önemlisi petrol ticareti açık piyasada gerçekleşirken doğal gaz ticaretinin hükümetler arası anlaşmalarla gerçekleştiği gerçeği var. Bu, jeopolitiğin ve iyi ikili ilişkilerin Hindistan’ın enerji ithalatında anahtar rol oynadığı anlamına geliyor. Ayrıca Yeni Delhi’nin Doha’dan yatırım çekmeye dönük süreklilik beklentileri de önemli.

Tüm bunlar, Hindistan’ın davaya neden çok dikkatli yaklaştığını açıklıyor. Katar 2022’de sekiz eski deniz subayını gözaltına aldığından bu yana Hindistan duruma çok temkinli yaklaştı. Doha suçlamalarını kamuya açıklamamış olsa da Yeni Delhi de herhangi bir kamuoyu açıklamasında bulunmadı. Aksine Katar’ın yargı sürecine müdahale etme izleniminden de olabildiğince kaçınmaya çalıştı. Hindistan için ikili ilişkilerin önemi dikkate alındığında -ayrıca konunun hassasiyeti dikkate alındığında- Yeni Delhi’nin büyük olasılıkla sessiz veya gizli bir müzakere yürüteceği, arka kanal diplomasisine yöneleceği öngörülebilir.

Çok Okunanlar

Exit mobile version