GÖRÜŞ

Hindistan’da ikinci çiftçi hareketi mi geliyor?

Yayınlanma

Navkiran Natt

20 Mart 2023’te binlerce Hint çiftçi tekrar Delhi’ye gitti. Delhi’deki Ramlila Meydanı’nda Birleşik Çiftçi Cephesi (Samyukta Kisan Morcha – SKM) bayrağı altında toplandılar. Daha önce, 26 Kasım 2020’de, Hindistan’ın iki kuzey eyaleti Pencap ve Haryana’dan çiftçiler, Hindistan hükümeti tarafından 2020 ortalarında kabul edilen üç çiftlik yasasını protesto etmek için ulusal başkent Delhi’ye yürümüştü.

Tasarılar şunlardı: 1) Temel Emtia (Değişiklik) Yasası, 2020; 2) Tarım Ürünleri Alımı Satımı ve Ticareti (Teşvik ve Kolaylaştırma) Yasası, 2020 3) Fiyat Güvencesi ve Çiftlik Hizmetleri Yasası, Çiftçiyi Güçlendirme-Koruma Yasası, 2020. Her yıl binlerce çiftçinin intihar etmesine ve yüksek borçlanmaya yol açan tarımsal kriz, reform taleplerine neden oldu. Ancak hükümetin eylemleri tam tersi yönde oldu. Çiftçiler bunu şirketleşmeye ve nihayetinde toprak gaspına doğru gidişin son hamlesi olarak gördüler. Bu nedenle örgütlendiler, harekete geçtiler ve Delhi’ye yürüdüler. Çiftçiler yolda sert devlet müdahalesiyle karşılaştılar. 27 Kasım’da Delhi sınırlarında durduruldular ve kamplarını orada kurmaya karar verdiler. Şiddet görüntüleri ve çiftçilerin direnişi kitleler arasında hem öfkeyi hem de dayanışmayı ateşledi. Aralık 2021’de, Hint Çiftçi 2020-21 hareketinin lider kuruluşu SKM, hükümetin tartışmalı üç tarım yasasını geri alması ve MSP için yasal güvence ve protestocu çiftçilere karşı açılan davaların geri çekilmesi de dahil olmak üzere bekleyen talepleri düşünme sözü vermesinin ardından bir yıl sürecek olan canlı protesto eylemini askıya almaya karar verdi. Delhi’de kısa süre önce düzenlenen bir çiftçi toplantısı bu askıya alma kararını resmen bozdu. Her şey yeniden başlıyor. Tarihi çiftçi hareketi geri döndü, ama neden? Peki toplanma noktaları neler ve alınan tarihi zafer umut mu vadediyor yoksa performans baskısı mı yaratıyor?

İki katmanlı strateji

Hindistan’da 2024 yılında yapılacak bir sonraki parlamento seçimleri yaklaşırken, çiftçiler yine kalabalık gruplar halinde Delhi’ye geldiler. Hükümetin çiftçilerin karşılaştığı sorunları çözmek için etkin adımlar atma sözünü yerine getirmediğini iddia ettiler. Çiftçi liderleri şimdi daha geniş tabanlı ve çeşitli tarım topluluklarının ve taleplerinin temsilcisi olmak için merkezi olmayan iki katmanlı bir strateji geliştiriyorlar. Birincisi, daha geniş kapsamlı konularda Hindistan çapında dayanışmayı sağlamak ve hareketi Delhi’ye demirlemek; ikincisi ise yerel/bölgesel tarım sorunları için harekete geçmek ve hareketi eyalet başkenti düzeyinde merkezileştirmek. Yerel sorunlarda iki talebe odaklanıyorlar: tüm tarımsal borçların silinmesi ve asgari taban fiyatının (MSP) yasal olarak garanti altına alınması.

Hindistan ekonomisinin 1991 yılında liberalleşmesinin ardından tarımsal kriz ağırlaşmış ve 2000’li yılların başında hem sosyal hem de siyasi olarak alarm vermişti. Bu gelişmeler üzerine Hindistan hükümeti konuyu incelemek üzere bir komisyon kurdu (2004-2006). Hindistan’daki yeşil devrimin babası olarak tanınan M.S. Swaminathan, komisyonu yönetmekle görevlendirildi. Komisyonun tavsiyeleri güncelliğini yitirmiş olsa da çiftçilerin talep ettiği reformların merkezinde yer alıyordu. Komisyon, MSP’nin şu anda Hindistan hükümeti tarafından kullanılan formülden daha kapsamlı olan C2+%50 formülüne göre ağırlıklı ortalama üretim maliyetinden en az %50 daha fazla olması gerektiğini tavsiye etti. Dolayısıyla, Hindistan hükümetinin maliyetin %50 fazlasını verme iddiasının gerçekte pek bir dayanağı yok. C2+yüzde 50 formülü, çiftçinin o tarım döngüsü boyunca ne kadar ödediğinden ziyade, girdilerin, işçi ailelerinin, kiraların ve süreçte ortaya çıkan diğer masrafların maliyetlerini dikkate alır. Bununla birlikte, komisyon MSP’nin uygulanmasında iyileşme önerdi. Tarımla uğraşan Hindistan eyaletlerinin çoğunda üretilen iki ana ürün olan çeltik ve buğday dışındaki ürünler için MSP düzenlemeleri yapılmalıdır.

Rajinder Singh Deep Singh Wala

SKM, hükümet tarafından atanan komisyon tarafından önerilen bu iki talep etrafında toplanıyor. SKM lideri Rajinder Singh Deep Singh Wala, “Ulusal Numune Araştırma Ofisi (NSSO) tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırmaya göre, Hint çiftçilerin yaklaşık %70’i MSP’nin ne olduğunu bile bilmiyor, bu da MSP konusunu gündeme getirmeyi daha önemli hale getiriyor” diyor. Çiftçileri ulusal çapta bir araya getirme ve tarımsal krizi çok temel bir şekilde ele alma potansiyeline sahip olan bu kritik talebi ülke genelindeki çiftçiler arasında yaygınlaştırmak için SKM’nin zorlu bir görevi olduğu kesin. Hükümet, MSP konusunu ele almak için bir komite oluşturdu. Ancak komite üyeleri, temsiliyetten uzak oldukları için çiftçiler arasında güven yerine büyük bir endişe uyandırdı. Bu nedenle SKM, çiftçilerin uygun şekilde temsil edildiği yeni bir MSP komitesi kurulmasını istedi. SKM tarafından hükümete sunulan bildiride yer alan diğer talepler arasında 2022 Elektrik Yasa Tasarısının geri çekilmesi, gübre dahil girdi fiyatlarının düşürülmesi, 60 yaş üstü tüm çiftçiler için sabit emeklilik maaşı, iklim değişikliği döneminde çiftçilere bir güvenlik ağı sağlamak için tarım ürünü sigortası ve bir yıl süren protestolar sırasında şehit olan yaklaşık 750 çiftçiye tazminat verilmesi yer alıyor.

İki protesto arası dönem

Delhi’deki bu iki büyük çiftçi protestosu arasındaki zaman aralığı, tam bir sessizlik dönemi olarak okunmamalıdır. Çiftçi örgütleri farklı konularda eyalet çapında yerel protestolar başlattı. Pencap’taki çiftçiler su tasarrufu için protesto düzenledi. Karnataka’da çiftçiler, özel sigorta şirketlerinin çiftçilerin ürün hasarı taleplerini karşılamayı reddetmesini protesto etti. Pencap, Haryana ve Maharashtra’nın bazı bölgelerinde çiftçiler, son günlerde zamansız yağan şiddetli yağmurun ürünlerine verdiği zararın adil bir şekilde tazmin edilmesi talebiyle protesto gösterileri düzenledi. Maharashtra’da, Tüm Hindistan Çiftçileri Birliği (All India Kisan Sabha) ve diğer sol çiftçi örgütünün önderliğinde, yüzlerce kabile çiftçisi, 2006 Orman Hakları Kanunu (Forest Rights Act – FRA) uygulanmamasını protesto etmek için 50 km’den fazla yürüdü. Kanun, ormanda yaşayan kabile topluluklarının ve diğer geleneksel orman köylülerinin doğal kaynaklar üzerindeki haklarını tanır. Diğer talepler arasında mahsul kredisi muafiyeti ve değişen iklim koşulları nedeniyle mahsul kaybının telafisi de yer alıyor. Bunlar, genellikle tarihi hareketlere zemin hazırlayan yerel ancak temeli oluşturan protestolardan sadece bir kaçıdır.

Çiftçi hareketi tüm dünyada yükseliyor

Son zamanlarda çiftçilerin protestoları sadece Hindistan’da değil, tüm dünyada giderek artıyor. Emisyon kesintilerini protesto eden Hollandalı çiftçilerin başlattığı hareket Almanya, Fransa, İspanya ve Belçika gibi ülkeler de dahil olmak üzere tüm Avrupa’ya yayıldı. Avrupalı çiftçiler, hükümetin önerdiği planın çiftçileri hayvan sayısını azaltmaya ya da işi tamamen bırakmaya zorlayacağını ileri sürdüler. Bunun, asıl suçlular olan büyük şirketlerin başını çektiği sanayi sektörünü sorumlu tutmak yerine, çevre sorunu gerekçesiyle çiftçileri hedef alan bir girişim olduğuna inanıyorlardı. Sri Lanka, Pakistan, Peru, Ekvator ve Polonya gibi pek çok ülkede de çiftçiler tarımdaki artan girdi maliyetlerini protesto etti.

SKM liderliği de Hindistan’daki çiftçi protestolarıyla bağlantılı olarak küresel protestolara yakından bakıyor. Singh’in dediği gibi, “Kapitalist yapının bir kuralı vardır. Ya büyürsün ya da gidersin.” Avrupa’da yaşananların tarım sektörünü tekelleşmeye doğru itme girişimi olduğuna inanılıyor.

Hindistan hükümetinin üç çiftlik yasasını yürürlüğe koyarak Hindistan’da tarımı tekelleştirmek için yaptığı benzer bir girişime, 2020-21 yıllarında Hindistan çiftçi hareketi karşı çıkmıştı. Ayrıca yeşil devrim politikalarını savunanların, Sri Lanka’nın tarım krizini, gerçekte başarısız bir model olan görüşlerini kanıtlamak için bir fırsat olarak gördüklerini düşünüyor. Ancak, kentsel tarım departmanı kuran ilk ülke olan SSCB sonrası Küba gibi daha sürdürülebilir bir tarım modeline ihtiyacımız var.

Çiftçilerin taleplerini tüm bölgelere ulaştırma hedefi

Bir başka SKM lideri Dr. Darshan Pal, “Zaten benzeri görülmemiş bir ekonomik durgunluğun eşiğindeyiz. Sri Lanka ya da Pakistan’da yaşananlar diğer ülkelerde de yaşanabilir. Hazırlıklı olmak zorundayız. Tarım dışı sektörde istihdamın azaldığı ve reel ücretlerin düştüğü Kovid-19 sonrası dönem, ne yazık ki zaten sıkıntılı olan tarım sektörünü daha da zora soktu. Örneğin geçtiğimiz günlerde Pencap’ın Mansa kentinden bir çiftçi, 80 kilosunu 1 dolara sattığı biberleri yola döktü” dedi.

Dr. Darshan Pal, Hindistan çiftçi hareketinin uzun bir geçmişe sahip olduğunu ve 2020-21 protestolarının harekete yeni bir ivme kazandıran bir katalizör görevi gördüğünü belirtiyor. SKM bu ay protestoların bir sonraki aşamasını duyururken, çiftçilerin gündemini daha geniş bir sosyal-politik gündem haline getirmeyi amaçlıyor. Önümüzdeki aylarda, merkezi olmayan kampanyaları, çiftçilerin taleplerini şu anda ulaşamadıkları bölgelerde yaygınlaştırarak tüm siyasi partilerin manifestolarına girmesini hedefliyor. Dr. Darshan Pal’ın ifadesiyle “Günümüzün siyasi senaryosunda çiftçiler, ülke genelinde çok belirgin bir kimliğe sahip oldukları için aynı şeyi yapmaya en uygun gruptur”

*Navkiran Natt, Hindistan’da Delhi ve Panjab merkezli bir film/medya araştırmacısı ve aktivist.

Çok Okunanlar

Exit mobile version