DİPLOMASİ

İki ay aradan sonra telefonda görüştüler: İsrail’in işgal ve saldırılarına itiraz yok

Yayınlanma

İran’a saldırıya hazırlanan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüşen ABD Başkanı Joe Biden, “Beyrut’ta nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki sivillerin gördüğü zararın minimize edilmesi gerektiğini” söyledi.

ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı, İsrail’in Orta Doğu’daki çatışmayı genişletme yaklaşımı nedeniyle iki müttefik arasındaki gerilimin yeniden alevlenmesinin ardından iki ay sonra ilk kez telefonda görüştü.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Biden ile Netanyahu arasındaki telefon görüşmesine Başkan Yardımcısı Kamala Harris de katıldı.

ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan taahhüdünün vurgulandığı görüşmede Biden, Netanyahu’ya, Mavi Hat boyunca Lübnanlıların ve İsraillilerin evlerine güven içinde dönebilmeleri amacıyla “diplomatik çözüme” ihtiyaç olduğunu kaydetti.

İsrail’in artan saldırılarına ve Lübnan’ın güneyindeki işgaline ilişkin herhangi bir ifadenin yer almadığı açıklamaya göre Biden ayrıca, özellikle Beyrut’un nüfusu yoğun bölgelerinde sivillerin gördüğü zararın minimize edilmesinin önemine dikkati çekti.

Savaşın yayılması ABD’nin gizli gündemi mi?

Görüşmede iki isim, Gazze’de ateşkes için diplomasinin yeniden çalışmaya başlaması gerektiğini belirtirken, Biden Gazze’deki insani duruma işaret ederek bölgenin kuzeyine yeniden erişimin önemini vurguladı.

Beyaz Saray: 30 dakikalık görüşme verimli geçti

Biden-Netanyahu görüşmesine ilişkin basın brifinginde değerlendirmeler yapan Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, görüşmenin “doğrudan” ve “verimli” bir görüşme olduğunu kaydetti.

Görüşmenin yaklaşık 30 dakika sürdüğünü belirten ve fazla detaya girmeyen ABD’li Sözcü, “Başkan ile İsrail Başbakanı arasındaki görüşmede tabii ki birçok konuyu ele aldılar, birazdan yazılı açıklama yapacağız. İsrail ile, İran’ın son saldırısına nasıl karşılık verecekleri hakkında görüşmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Küfürlü ifadeleri yalanlamadı

Jean-Pierre ayrıca, Biden’ın kapalı kapılar ardında Netanyahu hakkında küfürlü ifadeler kullandığı iddiasını içeren ve ABD’de 15 Ekim’de piyasaya çıkacak Bob Wodward’un kitabı hakkında da yorum yapmaktan kaçındı. Jean-Pierre, Biden’ın Netanyahu için küfürlü ifadeler kullanıp kullanmadığı sorusuna, “Herhangi bir şeyi doğrulayamam” dedi.

Biden’dan Netanyahu’ya ağır hakaretler iddiası

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın da Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin görüşü de sorulan Beyaz Saray Sözcüsü, o konuda da yorum yapmayacağını belirtti.

Netanyahu’nun İran’a yönelik beklenen misilleme saldırısının detaylarını ABD ile paylaşmak istemediği iddia edilmişti. Bu nedenle Netanyahu İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Washington ziyaretini veto etmişti. WSJ’nin iddiasına göre ABD’li yetkililer İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki askeri eylemleri karşısında defalarca hazırlıksız yakalandıkları için hayal kırıklığına uğramış durumdalar. Habere göre Gallant ile ABD’li mevkidaşı Austin arasında yapılması planlanan ancak veto edilen görüşmede İsrail’in İran’a yönelik misilleme hakkında ne düşündüğüne ilişkin daha fazla bilgi edinileceğini umuluyordu.

Washington ziyaretine veto: Misillemenin ayrıntıları ABD ile paylaşmak istemiyor

“Hem caydırma hem de gerilimi azaltma mümkün değil”

Ancak Biden ve diğer üst düzey ABD’li yetkililer Netanyahu’nun tavsiyelerine kulak asmamasından defalarca rahatsız olmuş ve hatta öfkelenmiş olsalar da İsrail üzerindeki baskıyı artırmak için ABD politikasında silah ambargosu gibi büyük değişiklikler yapma konusunda isteksiz davrandılar.

Carnegie Endowment for International Peace analisti Aaron David Miller, Financial Times’a yaptığı açıklamada “Biden, Başkan’ın kişiliği, politikası ve iç siyaseti nedeniyle, özellikle de modern Amerikan tarihinin en önemli seçimlerinden birine bu kadar yakınken, Netanyahu üzerindeki kozunu kullanmak konusunda isteksiz davrandı. Biden’ın Netanyahu’ya baskı yapma marjı daralırken, Netanyahu’nun bu baskıya direnme marjı genişledi” dedi.

ABD’nin İsrail’e yönelik diplomasisinin bocaladığı artık hemen herkesçe kabul ediliyor. Center for a New American Security’de analist olan Jonathan Lord, “ABD politikası aynı anda hem caydırmaya hem de gerilimi azaltmaya çalışıyor ve gerçekçi konuşmak gerekirse, en etkili şekilde birini ya da diğerini yapabilirsiniz, ancak her ikisini de yapmaya çalışmanın her iki yönde de sınırlı etkileri var gibi görünüyor” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version