Çevirmenin notu: Yıllardır abluka altındaki Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin yaşadıkları hem kâğıt üstündekilere hem de pratiktekilere bakılarak adlı adınca soykırım. İsrail’in kara harekâtı, halihazırdaki felaket durumunu daha da kötüye götürecek olması açısından riskli bir gelişme olacak.
Nitekim halihazırdaki savaşın petrol endüstrisi üzerindeki etkilerine dair uğursuz tahminler yapılıyor. Savaşın devamı ve bölgeye yayılması, şu an ciddi bir iktisadi krizle karşı karşıya olan Batı ülkeleri açısından son derece kötü bir haber olacak.
İsrail-Hamas savaşının iktisadi sonuçları
Martin Wolf
Financial Times
31 Ekim 2023
Çatışmanın gelişimi, halihazırda bir dizi şokla sarsılmış olan küresel ekonomi üzerinde etkili olacaktır.
Hamas 7 Ekim’de İsrail’e gerçekleştirdiği saldırıyla ne elde etmeyi umuyordu? Yanıt kesinlikle bölgeyi ateşe vermekti. Daha dar anlamda ise, İsrail’in küresel itibarı ve bölgedeki barış umutları açısından kaçınılmaz sonuçlar doğuracak şekilde, gördüğümüz tepkiyi kışkırtmaktı. Başka bir deyişle strateji, Gazze halkını daha büyük bir dava uğruna şehit etmek. Bu ne yazık ki işe yarıyor.
Bu gelişmelerin insanların hayatları, bölgesel güç dengesi ve hatta belki de küresel barış üzerinde etkileri olacaktır. Ama aynı zamanda son dört yılda bir dizi şokla sarsılan küresel ekonomi üzerinde de etkileri olacak: Kovid-19, Kovid sonrası enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşı ve şimdi de bu. O halde bu son dehşet ne kadar büyük bir şok olacak?
Bu, dolar ve sent meselesinden çok daha fazlası. Dünya Bankası’nın en son yayımladığı Emtia Piyasalarına Bakış raporunun “Orta Doğu’daki Çatışmanın Yakın Vadedeki Potansiyel Etkileri” başlıklı “özel odak” bölümüne göre, 2019 ile 2021 yılları arasında ciddi gıda güvensizliği çeken insan sayısı 200 milyondan fazla artacak. Kanıtlar henüz mevcut olmasa da Rusya-Ukrayna savaşı bu durumu önemli ölçüde kötüleştirmiş olmalı. Bunun nedeni kısmen gıda fiyatları üzerindeki doğrudan etkisi, kısmen de yüksek enerji fiyatları. Enerji fiyatlarında bir başka büyük sıçrama bu durumu daha da kötüleştirecektir.
Peki, bunun sonuçları ne kadar büyük olabilir? Bu iki soruya verilecek yanıta bağlı. Savaş ve siyasi sonuçları ne kadar şiddetli ve ne kadar uzağa yayılabilir? Buna ek olarak, büyük ölçüde (ama sadece değil) enerji piyasaları yoluyla küresel ekonomi için ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Neyse ki Gideon Rachman yakın zaman evvel ilk soruyu ele almıştı. Birinci Dünya Savaşı’nın, her ikisi de büyük güçlerin müttefiki olan Avusturya ile Sırbistan arasındaki çatışma olarak başladığını hatırlatıyor. Bu durumda İsrail ABD’nin, Hamas ve Hizbullah da İran’ın (Rusya ve hatta Çin’in vekili olduğu ortaya çıkabilir) vekili olarak görülebilir. Rachman, bu feci olaylar zincirinin Körfez’in kendisine de sıçrayabileceğini belirtiyor. Hatta süper güçler arasında çatışmaya bile yol açabilir. Dahası bölgedeki rejimlerin, Gazze’ye yardım edilmemesine duyulan halk öfkesi nedeniyle istikrarsızlaşabileceğini de ekleyebiliriz. Büyük zarara neden olan 1973 petrol ambargosunun doğrudan bir savaş sonucu değil, Arap petrol üreticilerinin siyasi bir tepkisi olduğunu hatırlamakta yarar var.
Eğer savaş yayılırsa, bunun bir önemi olur mu? Evet, kesinlikle. Bölge açık ara dünyanın en önemli enerji üreticisi: 2023 Dünya Enerji İstatistik İncelemesine göre, küresel kanıtlanmış rezervlerin yüzde 48’ini içeriyor ve 2022’de dünya petrolünün yüzde 33’ünü üretti. Dahası ABD Enerji Bilgi İdaresine göre 2018 yılında dünya petrol tedarikinin beşte biri Körfez’in dibindeki Hürmüz Boğazı’ndan geçti. Burası, küresel enerji tedarikinin tıkanma noktası.
Dünya Bankası ayrıca geçmişteki enerji şoklarının ciddi ölçüde maliyetli olduğunu belirtiyor. Irak’ın 1990’da Kuveyt’i işgali üç ay sonra ortalama petrol fiyatlarını yüzde 105, 1973-74 Arap petrol ambargosu yüzde 52 ve 1978 İran devrimi yüzde 48 artırdı.
Fakat şu ana dek Hamas’ın İsrail’e dönük saldırılarının ve Gazze’deki savaşın petrol fiyatları üzerindeki etkileri mütevazı oldu. Eylül ayında petrol fiyatları reel olarak 1970 yılından bu yana ortalama seviyelerine yakın seyretti. Sonuç olarak, şu ana kadar son derece az dramatik etki görüldü. Buna ek olarak rapor, 1970’lerden bu yana petrolün daha az önemli ve petrol piyasalarının daha az kırılgan hale geldiğini de ekliyor; küresel üretimin petrol yoğunluğu o zamandan bu yana yüzde 60’a yakın azaldı, arz kaynakları da çeşitlendi, stratejik rezervler daha büyük ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın kurulması koordinasyonu geliştirdi.
Bununla birlikte, petrol hayati bir ulaşım yakıtı olmaya devam ediyor. Körfez’den gelen sıvılaştırılmış doğalgaz da küresel doğalgaz tedarikinin kayda değer bir parçası. Bu tedariklerde yaşanacak büyük kesintiler enerji fiyatları, küresel üretim ve başta gıda maddeleri olmak üzere genel fiyat seviyesi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olacaktır.
Banka, arzda küçük, orta ve büyük kesintiler içeren senaryolar öngörüyor; ilkinin arzı günde 2 milyon varile kadar (dünya arzının yaklaşık yüzde 2’si), ikincisinin günde 3 ila 5 milyon varil ve sonuncusunun günde 6 ila 8 milyon varil azaltacağını varsayıyor. Buna karşılık gelen petrol fiyatları sırasıyla 93 ila 102 dolar, 109 ila 121 dolar ve 141 ila 157 dolar olarak tahmin ediliyor. Sonuncusu gerçek fiyatları tarihi zirvelerine yaklaştıracaktır. Eğer Boğaz kapatılırsa, sonuçlar çok daha kötü olacaktır. Hâlâ fosil yakıt çağındayız. Dünyanın en büyük petrol tedarik bölgesinde yaşanacak bir çatışma çok zarar verici olabilir.
Bu konuda düşünmenin en iyi yolu belirsizliği vurgulamaktan geçiyor. Büyük ihtimalle çatışma kontrol altına alınacaktır. Eğer böyle olursa, iktisadi etkileri önemsiz kalacaktır. Ancak yayılması ve çok daha ciddi bir hal alması da mümkün. İç huzursuzluk bölgedeki hükümetleri ambargoları düşünmeye de zorlayabilir. Hamas bölgenin alevler içinde kalmasını isteyebilir. Fakat bu kesinlikle hayatlarını en iyi şekilde sürdürmek isteyen milyarlarca insanın çıkarına olmayacaktır. Geçmişte yıkıcı olduğu kanıtlanmış olan bu tür hatalardan kaçınmak bölgedeki ve dışarıdaki karar mercilerine bağlı.
Şu anda en büyük soru İsrail’in ne yapacağı. İsraillilerin bu acımasız saldırı karşısında duydukları öfkeyi ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılıklarını anlıyorum. Ancak bu herhangi bir askeri yöntemle mümkün mü? Siyasi nihai hedefleri nedir? Eğer varsa, Filistinlilerle bir uzlaşmaya varma stratejileri nedir? Hepsinden önemlisi, Hamas’ın bariz biçimde istediği şekilde davranmak ne kadar akıllıca olacaktır?