Boykot nedeniyle mali zarara uğrama riskiyle karşı karşıya kalan Türk iş insanları, Erdoğan’a yeniden düşünmesi için baskı yapıyor. Ancak İsrail’deki İmalatçılar Birliği Başkanı, yasağın hafifletilmesinin sadece bir ‘illüzyon’ olduğunu düşünüyor.
İsrail’in finans gazetelerinden Globes, “Türk Ticaret Bakanlığı’nın yerel inşaat sektöründeki fabrikalara gönderdiği mektuplarla İsrail’e ihracata yeniden başlamaları için geçici izin verildiğini bildirdiğini” iddia etti. Haberde “Bunun, İsrail’e geniş kapsamlı bir inşaat ürünleri ihracat izni değil, geçici ve sadece İsrail ile halihazırda çalışan fabrikalar için bir düzenleme” olduğu belirtildi ve “Bu gelişmenin, Ankara’da Türk-İsrail Ticaret Odası yetkilileri ile Türk Ticaret Bakanlığı yetkilileri arasında yapılan bir toplantı sonucu ortaya çıktığı anlaşılıyor” ifadelerine yer verildi.
Ticaret Bakanlığı’ndan bir yetkili Reuters’a Türkiye’nin İsrail’e yönelik ihracat kısıtlamasını gevşetmesinin söz konusu olmadığı ancak kriterleri karşılayan bazı şirketlere mevcut siparişleri üçüncü ülkeler aracılığıyla yerine getirmek için üç ay süre tanıdıklarını söyledi.
Haaretz’de yer alan habere göre izinler, İsrail’e ihraç edilmek üzere üretilmiş ya da İsrail’in satın almış olduğu mal ve hizmetleri kapsayacak. Ancak izinler için başvuruda bulunmanın karmaşık prosedürü, kriterleri karşılasalar bile Türk şirketlerinin İsrail’e ihracat yapmasını zorlaştıracak.
Türkiye’den otomobil ithal eden İsrail’in en büyük iki şirketi Colmobil (Hyundai) ve Union Motors (Toyota), Türkiye’de üretilen araçları üçüncü bir ülke üzerinden ithal etmeyi planlıyordu. Ancak, nihai varış noktası olsa bile İsrail’e giden her araca Türkiye’nin ticaret yasağı uyguladığı ortaya çıktı. Son birkaç gün içinde iki şirket Türk araçları için sipariş kabul etmeyi durdurdu ve hatta Toyota İsrailli leasing şirketlerine sipariş ettikleri tüm araçları tedarik edemeyebileceğini bildirdi.
İsrail İmalatçılar Birliği Başkanı Ron Tomer, “Boykotun hafiflemesi bir illüzyon. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan herhangi bir politika değişikliğine gitmedi, sadece İsrail’e yönelik mallarla sıkışıp kalan bazı Türk ihracatçıların baskısına boyun eğdi” dedi ve şöyle devam etti:
“Bu durum krizin başından beri İsrail’in ticaret yasağına net bir şekilde yanıt vermesi gerektiğini gösteriyor. Başından beri sert tepki vermiş olsaydık, Erdoğan, Türk iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin [baskısıyla] birlikte, bize zarar verme girişiminin kendisine daha fazla zarar vereceğini anlayacaktı.”
Tomer, “[İsrail] maliye ve ekonomi bakanlarını, Türkiye’nin açıklamasıyla yanılmamaya ve Türk ithalatına uygun tedbirleri uygulamak için derhal harekete geçmeye çağırıyorum” dedi.
Öte yandan İsrail hükümetine ait dış ticaret risk sigortası şirketi Ashra, İsrailli ihracatçılara 27 Mayıs’ta Güney Afrika’da yapılması beklenen genel seçimlerin iki ülke arasındaki ticari ilişkilere zarar vereceğinden ve Türkiye’dekine benzer bir yasak getirebileceğinden endişe ettiğini bildirdi. Ashra’nın CEO’su David Klein yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İsrailli ihracatçıların zarar göreceği endişesi ve talepteki artış ışığında şirketimiz ihracatçılara yönelik devlet garantili kredi sigortasının kapsamını genişletmeyi hedeflemektedir.”