İsrail, İran Devrim Muhafızları Ordusunun Suriye’deki komutanlarından Razi Musevi’yi Şam yakınlarındaki evine düzenlediği bombalı saldırıda öldürdü.
Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada Suriye’de Devrim Muhafızları Ordusunun “kıdemli askeri danışmanı” olduğu ifade edilen Musevi’nin, 2020’de, ABD’nin Irak’taki saldırısında öldürülen İranlı general Kasım Süleymani’nin silah arkadaşlarından biri olduğu ve Suriye’deki direniş cephesine destek vermekten sorumlu olduğu bilgisi verildi.
Evi 3 füzeyle hedef alındı
İran’ın Şam Büyükelçisi Hüseyin Ekberi, Mehr Haber Ajansına yaptığı açıklamada, öldürülen İranlı komutanın büyükelçilikte görevli bir diplomat olduğunu ifade ederek, “Kendisi, burada diplomatik pasaportu ve diplomatik ikametgahı bulunan ülkemizin büyükelçiliğinin diplomatı ve ikinci danışmandı” diye konuştu. Musevi’nin yerel saatle 14.00 sularında büyükelçilik binasında bulunduğunu daha sonra Zeynebiye Mahallesi’ndeki evine gittiğini aktaran Ekberi, “Öğleden sonra 16.20’de evi Siyonist rejim tarafından fırlatılan 3 füzeyle hedef alındı” dedi. İranlı Büyükelçi, Musevi’nin eşinin öğretmen olduğunu ve o sırada evde bulunmadığını aktardı.
İran: Tel Aviv zorlu bir geri sayım beklemeli
İran Dışişleri Bakanlığından saldırıya ilişkin yapılan yazılı açıklamada ise İsrail’in saldırısına uygun zaman ve yerde karşılık verme hakkının saklı tutulduğu kaydedildi. Açıklamada, “Gaspçı ve korkak Siyonist rejim (İsrail) bu suçun bedelini kesinlikle ödeyecektir” denildi.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise “Tel Aviv zorlu bir geri sayım beklemeli” diye tepki gösterdi.
Abdullahiyan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Musevi’nin ailesi ile İran ve Suriye halkına taziyede bulundu. Musevi’yi, ülkesinin “Suriye’de terörle mücadele danışmanı” olarak nitelendiren Abdullahiyan, söz konusu komutanın, ABD’nin Irak’taki saldırısında öldürülen İranlı general Kasım Süleymani ile bölgede uzun yıllar bulunduğunu belirtti.
Reisi: Bedelini mutlaka ödeyecekler
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de Suriye’de öldürülen İranlı komutan için taziye mesajı yayınladı. Reisi mesajında, “Bu eylem, şüphesiz gaspçı Siyonistlerin bölgedeki hayal kırıklığının, çaresizliğinin ve acizliğinin bir başka göstergesidir. Bu suçun bedelini mutlaka ödeyecekler” ifadelerini kullandı.
Daha önce de suikast girişimlerinin hedefi oldu
Öte yandan devlet televizyonuna konuşan üst düzey askeri yetkililerden Hüseyin Polark, öldürülen İranlı komutanın önceki yıllarda İsrail tarafından düzenlenen 2 suikast girişimini atlattığını söyledi.
Devrim Muhafızları Ordusu, 12 Aralık’ta da Suriye’de Muhammed Ali Atayi Şurçe ve Penah Takizade adlı iki ordu mensubunun İsrail saldırısında öldürüldüğünü duyurmuştu.
Gazze Şeridi’nde yaklaşık 80 gündür 20 bini aşkın Filistinlinin öldürüldüğü soykırıma varan saldırılarını sürdüren İsrail güçleri, zaman zaman Suriye topraklarına hava saldırıları düzenliyor.
İsrail, misilleme bekliyor
İsrail’in Jerusalem Post gazetesinin savunma yetkililerine dayandırdığı habere göre, İsrail, Musevi’nin Suriye’de öldürülmesine kuzey cephesinden bir yanıt bekliyor.
İsrail savunma yetkililerine göre, Gazze’ye saldırıların başladığı günden bu yana İran Suriye’deki milis güçlerine silah transferini hızlandırdı.
İsrail Savunma Bakanı Yaov Gallant, dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim’den bu yana karşılıklı çatışmalar yaşadıkları Lübnan’daki Hizbullah’a “çok sert darbe indirdiklerini” iddia ederek, Hizbullah mensuplarının büyük ölçüde sınır hattından Lübnan’ın iç kısımlarına doğru uzaklaştırıldığını savunmuştu.
Hedef: Hizbullah
İsrail’in yarı resmi nitelikte ve askeri bürokrasinin görüşlerini yansıtan Tel Aviv Merkezli Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün (INSS) iki gün önce 24 Aralık’ta yayınladığı bir analizde, İsrail’in Lübnan’a kıyasla Suriye’de çok daha geniş bir operasyon özgürlüğüne sahip olduğunu ve bunu savaşın da yarattığı ivme ile “eksen” unsurlarına güçlü karşılık vermek için kullanması gerektiği yazıldı.
Analizin ilgili bölümü şöyle: “Suriye topraklarındaki “eksen” unsurlarına gelince, İsrail, savaşın sağladığı ivmeyi, eksen varlıklarına karşı daha güçlü karşılık vererek kullanmalı. Lübnan ile karşılaştırıldığında İsrail, Suriye’de çok daha fazla operasyon özgürlüğüne sahip; bu, Hizbullah’a ve milislere karşı operasyonları genişletmek, onların askeri yeteneklerini azaltmak ve onları İsrail sınırından uzaklaştırmak için kullanılmalı. Bu saldırıların sıklığı ve kapsamı, savaş dışı dönemlere veya Suriye’de on yılı aşkın bir süredir devam eden Savaşlar Arası Mücadeleye göre daha fazla olmalı. Bu, İsrail’in yararına olacak şekilde yeni oyun kurallarına ve aynı zamanda Suriye sahasında ‘ertesi gün’ için yeni bir güvenlik gerçekliğinin formüle edilmesine de yardımcı olacaktır.”