İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna tampon bölgede yer alan ve 7 Aralık sonrası Hermon Dağı’nda işgal edilen bölgede, kış aylarında kalınması için talimat verdi. İsrailli yetkilier tampon bölgedeki işgalin geçici olduğunu iddia ederken bakanlar da dahil bazı yetkililer birliklerin bölgeye girmesinin ardından ilhak fikrini gündeme getirmeye başladı.
Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre İsrail Savunma Bakanı Katz, İsrail ordusunun, Suriye’de Baas iktidarının devrilmesinin ardından Hermon Dağı’ndaki işgal edilen tampon bölgede kalmaya devam edeceğini belirtti.
Katz, bu doğrultuda orduya Hermon Dağı’nda işgal edilen tampon bölgede kış aylarında kalması için gerekli hazırlıkları yapması talimatını verdi.
Daha önce tampon bölgedeki işgalin “geçici” olacağını savunan Katz, “Suriye’de yaşananlar nedeniyle Hermon Dağı’nı ele geçirmemiz büyük bir güvenlik önemi taşıyor ve İsrail ordusunun bölgedeki hazırlıklarının sağlanması, birliklerin zorlu hava koşullarında orada kalabilmesi için her şeyin yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Katz, dün Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve diğer askeri yetkililerle Suriye’deki durumu değerlendirmek için toplantı yapmıştı.
Hermon Dağı’ndaki işgalin kış aylarında da devam etmesine yönelik karar, bu toplantının ardından geldi.
Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Likud partisine mensup Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli, İsrail’in bölgedeki stratejik bir nokta olan Hermon Dağı’ndaki kontrolünü devam ettirmesi gerektiğini söyledi.
İsrailli düşünce kuruluşu INSS’de kıdemli araştırmacı olan Carmit Valensi, The National’a verdiği demeçte “İsrail’in Suriye topraklarına işler istikrara kavuştuktan sonra saygı göstereceğini gerçekten [umduğunu]” söyledi. Valensi, “Şimdilik [saldırının] akıllıca olduğunu düşünüyorum. Hâlâ 7 Ekim’in travmasını yaşıyoruz ve bence İsrail’de hiç kimse sınırı, mücadelelerini bir noktada İsrail’e yöneltebilecek şiddet yanlısı militan gruplara bırakma konusunda rahat hissetmiyor. İsrail’in geçmişte yapılan diplomatik anlaşmalara saygı göstermesi gerektiğine inanma eğilimindeyim… Alternatif bir rejim kurulduğunda aynı anlaşmaya geri dönmemiz ya da bunu Suriye’deki yeni oluşumla görüşmemiz gerekecek” dedi. Valensi bölgede uzun süreli bir asker varlığının, diğer cephelerde savaşmaya devam eden İsrail ordusunu zorlayacağı uyarısında bulundu.
Misgav Enstitüsü ve INSS’de kıdemli bir araştırmacı olan Kobi Michal, İsrail’in bölgede asker bulundurmadan, uluslararası müttefiklerle çalışarak ve Suriye’deki azınlık gruplarla ilişkiler kurarak “askeri kontrolü sağlayabileceğini” söyledi.
İsrail’in 1967’de Golan Tepeleri’ni ele geçirmesi hakkında yazan İsrailli tarihçi Tom Segev, İsrail’in bölgeyi elinde tutmasının “mümkün” olduğunu, çünkü tarihin İsrail’in “bir toprak parçasını ele geçirdiğinde geri vermeyi sevmediğini” gösterdiğini söyledi. Ancak Segev, mevcut durumun 60 yıl öncesine göre önemli ölçüde farklı olduğunu da sözlerine ekledi.
Segev, “1967’de Golan’ı almak, inanılmaz zaferin yarattığı coşkunun bir parçasıydı. Yok edileceğimizi düşünüyorduk ve bakın ne oldu: Ortadoğu’nun yarısını işgal ettik” ifadelerini kullandı.
Segev’e göre İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki çıkarları tarihi ya da kültürel olmaktan ziyade kuzey İsrail’in geniş ve verimli bir bölgesi olan Celile’nin savunulmasındaki önemi göz önüne alındığında her zaman stratejik oldu. Segev’e göre bu durum İsrail’in bölgeyi uzun vadede elinde tutma ihtimalini azaltıyor: “Burası çoğu İsraillinin duygusal olarak bağlı hissettiği bir yer değil. Hermon Dağı’nda ancak kayak yapmaya giderler.”