İtalyan hükümeti tarafından kurulan Arnavutluk göçmen işleme merkezleri, İtalyan donanmasına ait Libra adlı geminin pazartesi günü Lampedusa’dan yola çıkmasının ardından çarşamba günü ilk misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor.
Gemide yapılan ilk kontrollerde göçmenlerin, kısa süre önce üzerinde mutabık kalınan Arnavutluk-İtalya protokolünde yer alan güvenli ülkelerden gelmeleri, yetişkin erkek olmaları ve savunmasız olarak görülmemeleri kriterlerine uyup uymadıkları kontrol edildi. Göçmenlerin çoğunluğunun Mısır ve Bengal’den geldiği bildirildi.
Aralarında kadın, çocuk, hasta ve işkence görmüş kişilerin de bulunduğu hassas durumdaki kişiler Lampedusa’ya götürülerek İtalya’nın “düzenli iltica” sistemine entegre edildi.
İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi geçtiğimiz günlerde operasyonun aylar süren gecikmenin ardından başlatıldığını doğruladı ve Arnavutluk’a düzenli bir göçmen akışı sağlamayı planladıklarını belirtti.
Göçmenlerin iltica talepleri Arnavutluk’a vardıklarında İtalya ve Avrupa Birliği’nin yasal çerçevesi altında işleme konulacak.
Arnavutluk’ta İtalya tarafından işletilecek merkezlere ilişkin anlaşma geçen yıl İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Edi Rama tarafından imzalanmış ve mayıs ayında faaliyete geçmesi öngörülmüştü. Fakat bir dizi gecikme iki merkezin açılmasını geciktirdi.
Arnavutluk’a yönlendirilenler dört hafta içinde talepleri hakkında bir karar alacak ve sığınma hakkı verilirse İtalya’ya geri gönderilecek ve kabul merkezlerine yerleştirilecekler. Taleplerinin reddedilmesi halinde ise kendi ülkelerine geri gönderilecekler.
Pek çok kişi İtalya’da işlem görmemiş sığınma taleplerinin birikmesinden endişe duyuyor ve Arnavutluk’a nakledilenlerin taleplerine neden İtalya’da aylardır bekleyenlere göre öncelik verilmesi gerektiğini sorguluyor.
Bu arada Uluslararası Af Örgütü de ciddi insan hakları endişelerini dile getirdi. Örgüte göre bu tedbirler, özellikle toplu tutuklamalar ve otomatik gözaltılar açısından insan hakları ihlallerine yol açabilir.
AB Adalet Divanı’nın 4 Ekim’de aldığı yeni bir karar, bir ülkenin ancak sınırları içerisinde hiç kimseye zulüm, işkence ya da insanlık dışı muamele yapılmadığı takdirde “güvenli” olarak kabul edilebileceğini vurgulayarak İtalya-Arnavutluk anlaşmasının tamamı üzerinde şüphe uyandırarabilir.
İtalya’nın “güvenli” listesinde yer alan ve aralarında Tunus, Mısır ve Bangladeş’in de bulunduğu 22 ülkeden 15’i bu koşulları karşılamıyor.