Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Ukrayna’nın Crocus City Hall konser salonunda meydana gelen terör saldırısından fayda sağlama ihtimalini göz ardı edemeyeceğini söyledi.
İzvestiya gazetesine mülakat veren Lavrov, Crocus’taki katliam, Ukrayna’daki çatışmalar ve Batı’nın tutumunu değerlendirdi.
Lavrov, “Batı, sadece kamuoyu önünde değil, diplomatik misyonlarımız aracılığıyla gerçekleştirdiği temaslarda da Ukrayna’dan şüphelenilmemesi gerektiği konusunda bizi şüphe uyandırıcı bir şekilde ikna etmeye çalışıyor. Hem de nedenini açıklamadan. Her ne kadar genel mantık açısından bakıldığında, bundan kimin fayda sağladığı sorusuna cevap ararken Ukrayna’yı göz ardı edemeyiz,” dedi.
Batı’nın aktif bir şekilde herkesi saldırının ardında IŞİD’in olduğuna ve başka hiç kimseden şüphelenmemesi gerektiğine ikna etmeye çalıştığını belirten Lavrov, “Sürekli olarak, takıntılı bir halde, doğrudan bu ülke [Ukrayna] ve onun dahil olmadığı hakkında konuşuyorlar,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Lavrov, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme konusundaki açıklamalarıyla dikkatleri mevcut iç sorunlardan başka yöne çekmeyi amaçladığını kaydetti.
Bakan, “Bana öyle geliyor ki, Fransa’nın bu ‘cephede’ yürüttüğü faaliyetler, dikkat dağıtıcı bir unsur yaratmak gerekli olduğu için tasarlandı,” diye konuştu.
Fransa’nın 2014 yılında devrik Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ile muhalefet arasında bir anlaşmanın garantörlerinden biri olduğunu anımsatan Lavrov, “Ertesi sabah [anlaşma] ayaklar altına alındı. Tüm idari binalara el konuldu ve erken seçimlere hazırlanmak üzere bir ulusal birlik hükümeti kurulmasının aksine bir ‘kazananlar hükümeti’ ilan edildi. İşte tam da o zaman Ukrayna toplumuna hançer sokuldu,” yorumunu yaptı.
Paris’in daha önce çatışmaların çözümüne ilişkin pek çok anlaşmayı desteklediğini, ancak ‘o dönemde kimsenin bunları uygulamadığına’ dikkat çeken Lavrov, “Ve bizle müzakere edemediklerinden söz ediyorlar… Eğer sözleşme ehliyetinden ya da kimin hangi yetkiye sahip olduğundan bahsedeceksek, muhtemelen bu ‘meselelere’ müdahil olan ve daha sonra işe yaramazlıklarını kanıtlayan Fransızlar ya da Avrupa Birliği’nin diğer üyeleri değildir,” dedi.
Mülakatta Lavrov’a Politico‘nun Rusya’ya karşı, ülkenin kendi sınırları içinde tecrit edilmesi ve eski Sovyet cumhuriyetlerinin yabancılaştırılması da dahil olmak üzere olası eylem alternatiflerini ele alan makalesi sunuldu.
Bakan, genel olarak Batı’nın Rusya’nın ‘sömürgesizleştirilmesi’ konusunda pek çok senaryo olduğunu söyledi.
Lavrov, “Halkımızın dediği gibi, hayal kurmaktan zarar gelmez,” diye cevap verdi.
Bunun yanı sıra Lavrov, Moldova makamlarının 5+2 formatında müzakere önerilerini reddetmesi nedeniyle Rusya’nın, Kişinev’in Transdinyester sorununa askeri bir çözüm bulmasını göz ardı etmediğini kaydetti.
Lavrov, “Görünüşe göre Moldova, Transdinyester’i ‘terk etmeye’ karar verdi. Transdinyester ve Rusya’dan gelen 5+2 formatında müzakerelere yeniden başlama tekliflerini reddettiler. [Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu, Avrupa Birliği’ne katılmak Transdinyester olmadan için referandum yapacaklarını söyledi. Muhtemelen Romanya ile bir an önce birleşme ve bu sayede bazı ek fırsatlar elde etme arzusu mevcut. Belki de Transdinyester sorununa askeri bir çözüm bulmayı umuyorlardır,” değerlendirmesini yaptı.
Lavrov, Rusya’nın ABD’yle stratejik istikrar konusundaki diyaloğu ancak eşitlik ve çıkar dengesi arayışı sağlandığı takdirde yeniden başlatmaya hazır olduğunu kaydeden Lavrov, şöyle devam etti:
“2023 sonbaharında ABD bize bu sinyalleri gönderdi, her zaman olduğu gibi bu bilgileri medyaya sızdırmaktan kendini alamadı. Şubat ayında yanıtladığımız gayri resmi bir belgeydi. ‘Stratejik olarak yenilgiye uğratılması’ gereken stratejik bir düşman olarak ilan edildiğimiz bir durumda stratejik istikrardan bahsetmenin imkansız olduğunu açıkladılar. Rusya, karşılıklı saygı, eşitlik ve çıkarlar arasında bir denge bulmaya yönelik hareket sağlandığında stratejik istikrar diyaloğunu yeniden başlatmaya hazır olacaktır.”
Bakan, Rusya’ya savaş ilan edilmişken ve ABD, Ukrayna’ya Rusya’nın sivil ve altyapı tesislerine modern uzun menzilli silahlar doğrultması konusunda yardım ederken bu tür hassas konularda müzakere yapılmasının saçma olduğunu da sözlerine ekledi.
Karadeniz’de seyrüsefer güvenliği
Bunun yanı sıra Lavrov, Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin Karadeniz’deki seyrüsefer sorunlarıyla ilgili önerilerinin şu ana kadar hiçbir sonuç vermediğini vurguladı.
Lavrov, “Bunlar konuşulmuştu. BM Genel Sekreteri de bundan bahsetti. Bu teklifleri hangi koşullarda değerlendirmeye hazır olduğumuzu izah ettik, tabii ki mütekabiliyet şartıyla. Zira Rusya Federasyonu ile BM Sekretaryası arasında 18 ay daha geçerli olması gereken mutabakat zaptının hiçbir maddesi uygulanmıyor,” dedi.
Bakan, mutabakat zaptının Genel Sekreter’in Batı’dan Rusya’nın gübre ve tahıl ihracatına dönük yaptırımların kaldırılmasını talep edeceğini taahhüt ettiğini dile getirerek şunları söyledi:
“Bizim tavrımız çok iyi bilinmektedir. Hem Türk liderliğinden hem de BM’den mesajlar ve kamuoyu açıklamaları geldi. Ayrıntılara girmeden, bunların beraberinde hiçbir şeyi getirmediğini söyleyeceğim.”