Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aralık ayında yayınlanan bir röportajda, Fransız film aktörü Gérard Depardieu’nün ‘dehasını’ ve Fransız sinemasına katkılarını övüp ona karşı yaplan ‘insan avı’nı kınadı.
Macron, “Gérard Depardieu’nün büyük bir hayranıyım… Fransa’yı gururlandırıyor,” dedi.
Fransız film yıldızı, geçen ay yayınlanan bir belgeselde ‘müstehcen’ yorumları ve genç bir kızı ‘cinselleştirdiği’ eleştirilerinin ardından, cinsel saldırı iddialarıyla ilgili bir tartışmanın merkezinde yer alıyor.
200’den fazla filmde rol alan 75 yaşındaki oyuncu, 2020’den beri tecavüz soruşturması altında ve Mediapart web sitesinde yayınlanan tanıklıkların ardından birden fazla cinsel saldırı suçlamasıyla karşı karşıya. Depardieu tüm iddiaları reddediyor.
Politico’ya göre Macron’un ‘beklenmedik yorumları’, ünlülere ve güçlü erkeklere yönelik cinsel saldırı iddialarının nasıl ele alındığı konusunda şov dünyasını bölen bir kültür savaşını da yeniden alevlendirdi.
Fransız aktörler, yazarlar ve film yapımcıları konu hakkında ikiye bölünmüş durumdalar ve birbirine rakip açık mektuplara imza attılar. Açık mektuplardan biri Depardieu’ya karşı ‘linç kampanyası’ yürütüldüğü eleştirisinde bulunurken, bir diğeri oyuncuya yapılan ‘özel muameleyi’ eleştirdi.
Depardieu’nün ‘sağ gruplarla’ olan bağı nedeniyle meselenin siyasi bir tartışmaya da dönüştüğünü ileri süren Politico, Macron’un sağcı Ulusal Birlik (RN) ve lideri Marine Le Pen ile rekabet nedeniyle de bu aktöre sahip çıkmış olabileceğini iddia ediyor.
Le Monde gazetesi de başyazısında bu ihtimale dikkat çekerek, “Macron’un Gérard Depardieu’ye övgüsü, Fransa’daki kamuoyunun daha gerici kesimine yeni bir selam gibi görünüyor,” diyor.
2017’de iktidara geldiğinde toplumsal cinsiyet konusunda vaatlerde bulunan Macron, kendi hükümeti söz konusu olduğunda aynı hassasiyeti pek göstermedi. 2020’de Macron, devam eden bir tecavüz soruşturmasına rağmen Gérald Darmanin’i içişleri bakanı olarak atadı (Darmanin daha sonra aklandı) ve daha sonra eski bakanlarından biri tecavüzle suçlandığında, ‘aceleci tepkilere karşı’ uyarıda bulundu.
Geçen ay Fransız kanalı France 5’e verdiği röportajda Macron, Depardieu’yü savunmasını ve aktörün Légion d’Honneur’ünün elinden alınması çağrılarına direnme kararını savunarak, aktörü iddialar temelinde dışlamanın ‘masumiyet karinesi ilkesine aykırı olduğunu’ savundu.
Macron, “Kadına yönelik şiddetle mücadele konularında bana dil uzatılamaz… Fakat işler doğru sırayla yapılmalıdır. Değerlerimiz arasında masumiyet karinesi var ve beni insan avına çıkarken görmeyeceksiniz, bundan nefret ediyorum,” dedi.