DİPLOMASİ

NATO zirvesi Washington’da başlıyor: Ukrayna ve Trump ana gündem maddeleri

Yayınlanma

NATO üyesi 32 ülkenin lideri bugün (9 Temmuz Salı) üç gün sürecek zirve için Washington’da bir araya geliyor.

Sovyetler Birliği ve komünizme karşı kurulan NATO ittifakı, bundan tam 75 yıl önce, 4 Nisan 1949’da 12 ülkenin uzlaşısıyla Washington’da yola çıkmıştı. Zirvenin ilk günü olan 9 Temmuz’da 75. yıl için anma programı düzenlenmesi bekleniyor.

Liderler zirvesinde Ukrayna savaşı, olası bir Donald Trump iktidarı ve ittifak içindeki çatlaklar esas gündemler olacak.

Kiev’e 40 milyar avroluk yardım paketi

İttifakın en önemli üyeleri, Rusya’ya karşı savunmasında Ukrayna’ya daha uzun vadeli kaynak aktarma kapasitelerini sınırlayan iç siyasi çalkantılar içindeyken, NATO liderlerinin bu hafta Ukrayna’ya bir yıllık 40 milyar avroluk bir destek taahhüdünde bulunması bekleniyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg zirve öncesinde yaptığı açıklamada, “Elbette demokrasilerde hiçbir zaman garanti veremeyiz. Biz o dünyada yaşamıyoruz. Fakat iyi sonuçların azami düzeye çıkarıldığı ve kötü sonuçların asgari düzeye indirildiği bir dünyada yaşıyoruz,” dedi.

Stoltenberg, Ukrayna için önümüzdeki yıl için taahhüt edilen 40 milyar avronun, tekil katkıların her zaman şeffaf olmadığı ya da aynı kriterler kullanılarak maliyetlendirilmediği mevcut duruma göre bir gelişme olduğunu da sözlerine ekledi.

Öte yandan yeni plan, NATO’nun birden fazla yıla yayılan 100 milyar dolarlık destek paketine ilişkin ilk önerisinden daha az iddialı.

Stoltenberg gazetecilere verdiği demeçte, “Bardağın dolu olup olmadığını tartışabilirsiniz ama bardağın yarısından fazlası dolu,” dedi.

NATO Ukrayna’ya, Zelenskiy yönetiminin en çok istediği sonuç olan ittifaka katılması için resmi bir davet sunmayacak. Fakat Financial Times’a konuşan Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, müttefiklerin Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirmek için atılacak “yeni adımlar” da dahil olmak üzere Ukrayna’ya “önemli” destek açıklamaları yapacağını söyledi.

Ayrıca ABD Başkanı Joe Biden perşembe günü Zelenskiy ve Kiev ile ikili güvenlik anlaşmaları imzalamış olan yaklaşık iki düzine müttefikle birlikte bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.

ABD’deki seçim gerilimi

İttifakın motor gücü ABD’de ise kasım ayında yapılacak seçimler öncesinde Trump’ın NATO’ya nasıl yaklaşacağı ve Biden’ın adaylığına ilişkin tartışmalar gündemde.

Biden, kasım ayında Donald Trump’a karşı başka bir Demokratın aday olabilmesi için yeniden seçim kampanyasını askıya alması yönünde artan çağrılar karşısında zirveye ev sahipliği yapıyor.

Federal ve kararsız eyalet anketlerinin çoğunda Biden’ın önünde giden Trump, dört yıllık bir dönem için daha seçilmesi halinde NATO’dan çekilme tehdidinde bulunmuştu. Eski başkan ayrıca defalarca Ukrayna’ya askeri desteği sona erdirme sözü verdi.

Trump’ın eski ulusal güvenlik yetkilileri ve ikinci bir Trump döneminde görev yapması muhtemel savunma uzmanlarıyla yapılan görüşmelere göre Trump’ın NATO’dan tamamen ayrılması pek olası değil.

Politico’da yayınlanan bir analize göre, ABD’nin katılımının devamı karşılığında Trump, Avrupa ülkelerinin NATO harcamalarını büyük ölçüde artırmasını beklemekle kalmayacak; aynı zamanda NATO’nun “radikal bir şekilde yeniden yönlendirilmesi” olarak tanımlanan misyonu da üstlenecek.

Üyelere savunma harcamaları artırma çağrısı

Endişe yaratan bir diğer nokta da, tüm ülkelerin GSYİH’nin yüzde 2’si oranındaki harcama hedefini tutturması ve aynı zamanda Kiev’e verilen desteğin sürdürülmesi için NATO genelinde savunma bütçelerinin artırılması ihtiyacı.

Bu mesele, 1 Ekim’de Stoltenberg’in yerine gelecek olan Mark Rutte için temel bir öncelik olacak.

İttifak diplomatları, vergi mükelleflerinin artan savunma bütçelerine direnmesi nedeniyle bunun zorlaştığı uyarısında bulunuyor.

İç gerilimleri yönetmek: Orban endişe kaynağı

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya yaptığı tartışmalı seyahatin de gösterdiği gibi, bir başka zorluk da ittifak içindeki bölünmeleri yönetmek.

Kiev’e destek konusunda NATO’nun en önde gelen şüphecilerinden Orban, geçen ay Rutte’nin atanmasını veto ederek Ukrayna’yı destekleyen NATO faaliyetlerinden muaf tutulmasını sağladı.

FT’ye konuşan Biden yönetiminden bir yetkili, ABD’nin Orban’ın gezisinden “endişe duyduğunu” ve bu gezinin “ne barış davasını ilerleteceğini ne de Ukrayna’nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını destekleyeceğini” söyledi.

Stoltenberg NATO’nun kurulduğu 1949 yılından bu yana her zaman kendi içindeki bölünmeleri çözmeyi başardığını söyledi ve “Tekrar tekrar endişeler ortaya çıkıyor ve biz tekrar tekrar dirençli olduğumuzu kanıtlıyoruz,” dedi.

Berlin ile Washington’ın ortak bildiriye yönelik itirazları

Zirve bildirisinin son müzakerelerinde ABD ve Almanya, özellikle Doğu Avrupa’daki diğer birçok müttefikin talep ettiği gibi, Ukrayna’nın NATO üyeliği yolunun “geri döndürülemez” olduğuna dair bir referansın dahil edilmesine karşı çıkma çabalarına öncülük etti.

ABD ve Almanya’nın Ukrayna’nın üyeliği konusundaki kuşkuları henüz aşılmış değil.

Yetkililer Kiev’in önemli yapısal reformlar yapması gerektiğini ve savaş sona ermeden üyelik konusunda resmi bir ilerleme kaydedilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.

Üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi FT’ye verdiği demeçte, “Ukraynalılarla her temas kurduğumuzda . . sınırlamalar, reform ihtiyacı ve topraklarının bir kısmının işgal altında olduğu gerçeği konusunda net olduk,” dedi.

Bunun yerine NATO Ukrayna’ya, daha önce ABD’nin oynadığı bir rol olan Kiev’e askeri yardımın koordinasyonunun çoğunun kontrolünü ve Polonya’daki Ukrayna birliklerinin eğitilmesi için çeşitli ulusal programların liderliğini içeren bir destek paketi sunacak.

NATO’nun çatışmanın doğrudan bir katılımcısı olduğunu ima eden herhangi bir şeye karşı temkinli olan Berlin’in bu tür bir terminolojiyi fazla militarist bularak onaylamayı reddetmesinin ardından operasyon resmi olarak bir “NATO misyonu” olarak adlandırılmayacak.

Çin’e karşı daha sert bir dil bekleniyor

Bu arada NATO müttefiklerinin Çin konusunda, Pekin’i Ukrayna’daki savaşta Moskova’ya verdiği iktisadi destekten dolayı kınamak üzere daha önce olduğundan daha güçlü bir dil üzerinde anlaşmaları bekleniyor.

Çin’in desteği, mikroçipler ve kimyasallar gibi sivil amaçlı olan fakat Rus silahlarının üretiminde kullanılan teknolojilerin artan tedarikini de içeriyor.

Hürriyet tarafından üst düzey Beyaz Saray kaynaklarından alınan bilgiye göre NATO Zirvesi’nde Ukrayna’nın NATO’ya daha da yakınlaştırılması ve nihai üyeliğine “köprü” inşa edilmesinin yanı sıra Pasifik’te de Çin’e mesaj gönderilecek.

Avustralya, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda’nın da katılacağı zirvede, üst düzey yetkiliye göre “Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklıklarımız aracılığıyla da dünyaya önemli bir mesaj” gönderilecek.

Çok Okunanlar

Exit mobile version