Aralarında Fransa ve İtalya’nın da bulunduğu on bir AB ülkesi, yeni mali kuralların bu yıl yürürlüğe girmesiyle birlikte fazla hükümet harcamaları nedeniyle Avrupa Komisyonu tarafından kınanacak.
Bu ülkeler geçen yıl, AB kuralları uyarınca izin verilen GSYİH’nin yüzde 3’ü eşiğinin üzerinde bütçe açığı verdiler. Komisyon haziran ayında her bir vaka için aşırı bütçe açığı prosedürü (EDP) başlatıp başlatmayacağına karar verecek.
Avro bölgesindeki ülkeler düzeltme yapmazlarsa para cezasına çarptırılabilirken, Avro bölgesi dışındaki ülkeler ‘itibar riskiyle’ karşı karşıya kalabilir.
Açıkları yüzde 3’ün üzerinde olan ve önümüzdeki birkaç yıl içinde ilgili uyumluluğa dönmeyi planlamayan Fransa, İtalya ve Belçika’ya yaptırım uygulanacağı neredeyse kesin.
İlgili mali kurallar COVID-19 salgını sırasında askıya alınmıştı ve şimdi savunma yatırımları için daha fazla hareket alanı sağlayan maddeler de dahil olmak üzere yeniden düzenlendikten sonra tekrar uygulamaya kondu.
Yeni kurallar, EDP tavsiyelerine uymadıkları takdirde ülkeleri yeni ama henüz denenmemiş tahvil alım programından çıkarabileceğini söyleyen Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından daha da sertleştirildi.
Aralarında İspanya ve Çek Cumhuriyeti’nin de bulunduğu bazı ülkeler, bütçe açıklarının bu yıl yüzde 3 veya altında kalacağını ve geçici bir ihlalden dolayı cezalandırılmamaları gerektiğini savunuyor.
Savunma harcamaları için muafiyet isteniyor
Avrupa Komisyonu’nun ekonomik işlerden sorumlu başkan yardımcısı Valdis Dombrovskis Financial Times’a verdiği demeçte, “Sınırda durumlar olabilir. Açığı yüzde 3’e yakın ama geçici olan bir ülke varsa, aşırı açık prosedürünü kullanmamaya karar verebiliriz. Bu durumda 2024 bütçesi devreye girebilir,” dedi.
Avro bölgesi üyesi olmayan Romanya şu anda EDP’de yer alan tek ülke. Polonya ve Romanya’nın yanı sıra Avro bölgesi üyesi Slovakya, Ukrayna savaşının yol açtığı askeri harcamaların kendilerini eşiğin üzerine çıkardığı gerekçesiyle muafiyet için bastırıyor.
Polonya Maliye Bakanı Andrzej Domański FT’ye verdiği demeçte, “Polonya NATO ülkeleri arasında en yüksek savunma harcamasına sahip ülke, ABD’den daha yüksek. Bu, aşırı açık prosedürü değerlendirilirken göz önünde bulundurulması gereken olağanüstü bir durum ve yeni AB mali kuralları bunun için yapıldı,” dedi.
Polonya 2023 yılında yüzde 5’in üzerinde bir açık verdi ve aynı yıl gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 3,9’unu savunmaya harcadı, yani savunmayla ilgili olmayan açığı yüzde 3 eşiğinin altındaydı.
Buna işaret eden Dombrovskis, savunma harcamalarının aşırı açık prosedürünün açılıp açılmayacağını belirleyen ‘ilgili faktörlerden biri’ olduğunu söyledi.
Fakat tüm savunma harcamalarının daha yumuşak bir muamele için uygun olmadığı belirtiliyor. Yeniden düzenlenen AB bütçe kuralları uyarınca, ‘hükümetin savunmaya yaptığı yatırımlardaki artış’ indirim konusu yapılabilir, fakat tekrar eden savunma harcamaları indirim konusu yapılamaz.
“Müzakerelerde bunun bir konu olacağı açıktı. Asker maaşlarına karşı tanklar,” diyen bir AB diplomatı, nelerin muaf tutulabileceğini belirlemenin komisyona bağlı olduğunu belirtti.
Komisyon geçmişte, özellikle Fransa örneğinde olduğu gibi, bütçe açığı kurallarını uygulamadığı için eleştirilere maruz kalmıştı. Kuralların daha sıkı bir şekilde uygulanması, Almanya ve diğer ülkelerin reform müzakereleri sırasındaki temel taleplerinden biriydi.
Moody’s, EIB kredi notunu yeniden değerlendirecek
Öte yandan Euractiv’in edindiği bilgiye göre kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Avrupa Yatırım Bankasının (EIB) savunma ve askeri varlıkları daha geniş bir yelpazeye yaymasının olası kredi notu etkilerini incelemeye hazır.
Standard & Poor’s ve Fitch ile birlikte dünyanın ‘Üç Büyükleri’nden biri olan ABD’li derecelendirme devi, EIB’nin uzun süredir devam eden çift kullanımlı kredi kriterlerinde yapılacak herhangi bir değişikliğin etkilerini dikkatle incelemesi gerekeceğini söyledi.
Bu kriterlere göre banka bugüne kadar savunma ile ilgili projelere yaptığı yatırımları, sivil kullanımı askeri kullanımını aşan projelerle sınırlandırmıştı.
Moody’s’in kıdemli başkan yardımcısı Kathrin Muehlbronner Euractiv’e yaptığı açıklamada, Moody’s’in şu anda EIB için ‘Asya Kalkınma Bankası veya Dünya Bankasına verilen çok yüksek notlarla karşılaştırılabilir’, ‘çok olumlu bir kredi değerlendirmesine’ sahip olduğunu, fakat savunma yatırımındaki önemli değişikliklerin yeniden değerlendirmeyi gerektirebileceğini söyledi.
Euractiv mart ayında, EIB’nin üye devletler, AB savunma bakanları ve Avrupa Parlamentosu’nun AB’nin savunmaya daha fazla yatırım yapmasını sağlamak için artan baskısı karşısında kredi verme kriterlerini gözden geçirmenin yollarını değerlendirdiğini ortaya çıkarmıştı.
IMF Başkanından ‘pandemi fonu’ uyarısı
Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Müdürü Kristalina Georgieva, 29 Nisan Pazartesi günü yaptığı açıklamada, AB’nin milyarlarca dolarlık pandemi kurtarma fonunun Avrupalı politika yapıcıların ‘geri almak için acele etmemesi gereken’ bir ‘başarı öyküsü’ olduğunu söyledi.
AB’nin Brüksel’deki yıllık bütçe konferansında konuşan Georgieva, üye devletlerin Temmuz 2020’de Yeni Nesil AB programı (NextGenEU) kapsamında 806,9 milyar avro ortak borçlanma kararını, ‘ortak ve büyük bir sorunla’ karşı karşıya kalındığında ‘AB’nin birlikte durduğunu’ gösterdikleri için övdü.
2014-2016 yılları arasında AB bütçesinden sorumlu komisyon üyesi olarak görev yapan Bulgar Georgieva, “Temmuz 2020, Avrupa’nın derin bir uyum içinde olduğu bir dönem olarak tarihe geçecek. Yeni Nesil AB açıkça bir başarı öyküsüdür; AB’nin geri almak için acele etmemesi gereken bir öykü,” diye ekledi.
‘Yeşil ve dijital dönüşüm’ için fona devam
Georgieva’nın yorumları, bu ayın başlarında NextGenEU’nun amiral gemisi olan 723 milyar avroluk Kurtarma ve Dayanıklılık Fonunun (RRF) gelecekteki AB programları için bir model haline gelmesi gerektiğini söyleyen mevcut Ekonomi Komiseri Paolo Gentiloni’nin yorumlarını yansıtıyor.
COVID-19 salgınının zirvesinde kabul edilen NextGenEU, üye devletlere hedeflenen reformlar karşılığında kritik yeşil, dijital ve diğer yatırımları yapmaları için finansman sunuyor.
Programın 2026’da sona erecek olması, Avrupa Komisyonu’nun 27 üye ülkenin ulusal ekonomilerinin yeşil ve dijital dönüşümünü sağlamak için her yıl ihtiyaç duyacağını tahmin ettiği 620 milyar avroluk finansman ihtiyacının nasıl karşılanacağı konusunda endişelere yol açıyor.