Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’nın bloğa katılımı konusunda görüşmelere henüz başlamaması gerektiği konusunda ısrar ediyor.
Orban ayrıca Kiev’e AB bütçesinden 50 milyar avro (54 milyar dolar) mali yardım yapılmasını da engelliyor, fakat AB bütçesi dışında uzun vadeli yardımı destekleyebileceğinin sinyalini vererek bu konuda bir uzlaşmaya kapı araladı.
Orban hariç AB’nin 27 ülke liderinin tamamı, oybirliğiyle alınması gereken bir karar olan katılım müzakerelerinin başlatılmasını destekliyor.
AB zirvesi için Brüksel’e giden Orban, katılım müzakerelerinin başlamasına atıfta bulunarak, “Macarlar… baskıya boyun eğmezler. Koşullar var ve bunlar yerine getirilmedi. Konsey karar verecek konumda değil. Bizim bir görüşümüz var ve bunun arkasında duracağız,” dedi.
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu geçtiğimiz ay AB liderlerine Ukrayna ile katılım müzakerelerine başlanmasını tavsiye etti ve diğer 26 lider de bu tavsiyeye uydu.
Orban, önümüzdeki haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinden bahsederek bloğun ‘demokratik davranması’ ve bunu beklemesi gerektiğini söyledi ve Ukrayna’ya ilişkin görüşmelerin başlamasının aylar sürebileceği sinyalini verdi.
Kısmi anlaşma gündemde
Yetkililer ve diplomatlar Brüksel’de Cuma gecesi geç saatlere hatta hafta sonuna kadar sürebilecek zorlu görüşmelere hazır olduklarını söylediler.
Estonya Başbakanı Kaja Kallas iyimser olmadığını söyledi fakat “Umarım en azından bazı unsurlar üzerinde bir anlaşmaya varabiliriz,” dedi.
Yetkililer, Macaristan’ın da yardım konusundaki tutumunu sürdürmesi halinde, AB’nin diğer üyelerinin Ukrayna için bütçe dışında finansman oluşturabileceğini, fakat bunun daha karmaşık ve pahalı olacağını söylüyor.
İrlanda Başbakanı Leo Varadkar zirveye gelişinde yaptığı açıklamada, “Eğer Ukrayna AB ve ABD’den destek alamazsa (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin kazanacaktır,” dedi ve zirveyi bugüne kadar katıldığı en önemli zirvelerden biri olarak tanımladı.
Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo ise, “Ne karar verdiğimiz ya da ne karar vermediğimiz Moskova’ya, Washington’a ve Pekin’e verilecek açık bir sinyaldir. İşte bu yüzden Ukrayna’yı desteklediğimize karar vermeliyiz” dedi.
AB, Macaristan’ın 10 milyar avrosunu serbest bıraktı
Avrupa Komisyonu, Viktor Orbán’ın Ukrayna’ya mali ve siyasi desteği engelleme sözü verdiği zirve öncesinde, Macaristan’ın ‘hukukun üstünlüğü’ kaygılarıyla dondurulan 10 milyar avroluk AB fonlarının blokajını kaldırdı.
Brüksel’in Macar yönetiminin adalet reformunu gerekçe göstererek bloke ettiği 10 milyar avronun, Orban’ı vetosunu kaldırmaya ikna etmeye yetip yetmeyeceği belirsiz. Komisyon, Macaristan için kilitli kalan AB fonu miktarının yaklaşık 21 milyar avro olduğunu söyledi.
Yine de, Financial Times’a (FT) konuşan yetkililer ve diplomatlar Kiev’e yönelik mali destek paketi konusunda en azından cuma gününe kadar bir anlaşmaya varılabileceği konusunda umutlu. Üst düzey bir AB yetkilisi, Ukrayna’nın finansmanına ilişkin müzakerelere atıfta bulunarak, “Oraya doğru gidiyoruz. Bu hafta bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum,” dedi.
Scholz ve Macron’dan uyarılar
Alman Şansölyesi Olaf Scholz AB zirvesine katılmak üzere Brüksel’e gitmeden hemen önce Alman Federal Meclisi’nde yaptığı konuşmada, “[Rusya Devlet Başkanı] Vladimir Putin, Ukrayna’ya yönelik uluslararası desteğin azalacağına dair bahis oynuyor. Bu stratejinin nihayetinde işe yarayabileceği tehlikesi yadsınamaz,” dedi.
Scholz Budapeşte’ye açıkça seslenerek neredeyse tüm AB üye ülkelerinin belirlenen 50 milyar avroluk mali yardımı sağlamak istediğini fakat özellikle Macaristan’’ın henüz kabul etmediğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, Sloven mevkidaşı Robert Golob ile çarşamba günü Paris’te yaptığı açıklamada, AB’nin Ukrayna’nın AB entegrasyonunu desteklemesi ve Avrupalıların da Ukrayna’ya ‘tam ve uzun süreli destek vermeye hazır’ olması gerektiğini ifade etti.
Golob’un Paris ziyareti sırasında Macron iki ülkenin ‘Ukrayna’yı askeri, ekonomik, insani ve diplomatik alanlarda gerektiği sürece desteklemeye kararlı olduğunu’ vurguladı.
Macron, Ukrayna’yı desteklemenin gerekli olduğunu çünkü ‘ortak güvenliğimizi ve hukuka ve ortak değerlerimize dayalı uluslararası düzene saygıyı sorgulanır hale getirdiğini’ ileri sürdü.