Oxfam’ın açıkladığı yeni bir analize göre, tüketim ve işgücü üzerinden alınan vergiler AB hükümetlerinin gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’ini oluştururken, çoğunlukla süper zenginler tarafından ödenen servet vergileri sadece küçük bir kısmını oluşturuyor
AB’nin istatistik kolu Eurostat’ın verilerine dayanan rapor, en zengin kişi ve şirketlerin vergileri düşürülürken sıradan Avrupalılar üzerindeki vergi yükünün arttığını gösteriyor
2000 yılından bu yana, AB’nin en zenginleri için kişisel gelir vergisi oranları ortalama olarak yüzde 44,8’den yüzde 37,9’a düştü.
Aynı dönemde kurumlar vergisi oranları da yüzde 32,1’den yüzde 21,2’ye düştü.
Bu arada, sıradan insanları en çok etkileyen işgücü ve tüketim vergileri sırasıyla yüzde 34,8 ve yüzde 18,7’ye yükseltildi. Bu oranlar 2010’da yüzde 33,3 ve yüzde 17,7 idi.
Oxfam’dan Chiara Putaturo, “Bize tekrar tekrar sıradan insanların yaşamlarını iyileştirmek ya da iklim kriziyle mücadele etmek için yeterli para olmadığı söyleniyor. Fakat ultra zenginler vergiden kaçarken harcayabileceklerinden daha fazlasını biriktiriyorlar,” dedi.
2020’den bu yana AB milyarderlerinin serveti üçte bir oranında artarak geçen yıl 1,9 trilyon avroya ulaştı AB nüfusunun geri kalanı ise servet paylarının azaldığını gördü.
Avrupa’nın en zengin yüzde biri artık banka mevduatları, hisse senetleri, tahviller ve krediler de dahil olmak üzere kıtanın finansal varlıklarının neredeyse yarısını kontrol ediyor.
Ultra zenginlerin (yaklaşık 3.650 kişi) servetleri 1995’ten 2021’e kadar yüzde 237 arttı.
Devletin sermaye stokundan elde ettiği toplam gelir şu anda 374 milyar avro ya da toplam gelirin yüzde 5,8’i kadar.
Öte yandan Oxfam’ın hesaplamalarına göre, 4,6 milyon avronun üzerindeki net servet üzerinden yüzde iki; 45,7 milyon avronun üzerindeki servet üzerinden yüzde üç ve 913 milyon avroyu aşan servet üzerinden yüzde beş oranında alınacak bir vergi yıllık 286,5 milyar avro gelir getirebilir ki bu miktar Finlandiya’nın GSYİH’sine eşit ve AB’nin yıllık bütçesinden önemli ölçüde daha fazla.