Kanada parlamentosunda 14. Waffen-SS Grenadiye Tümeni (Haliçya) mensubu Yaroslav Hunka’nın alkışlanması ile başlayan skandal, yeni eklemelerle sürüyor.
Politico’da ‘Rusya uzmanı’ İngiliz yazar Keir Giles imzasıyla yayınlanan yazıda, İkinci Dünya Savaşında Sovyetler Birliğine karşı savaşmış olan birinin otomatik olarak ‘nazi’ sayılamayacağı ileri sürüldü.
‘Batılı demokrasiler’in dezenformasyon ve propagandaya ‘gerçekle karşılık vererek mücadele etmeye çalıştığını’ öne süren yazar, tarihin ‘karmaşık olduğunu’ yazdı.
“Bu tarih karmaşıktır çünkü o dönemde SSCB’ye karşı savaşmak sizi mutlaka nazi yapmazdı, sadece bu iki terör rejiminden hangisine karşı direneceği konusunda acı verici bir seçim yapmak zorunda kalan biriydiniz,” iddiasında bulunan Giles, Waffen-SS’e ‘ideolojik değil idari görev’ ile katılım olabileceğini, izleyicilerin SS’in ‘birincil görevinin soykırım olduğunu inanmaya şartlandığını’ ileri sürdü.
Sovyetler ile Nazilerin ‘o kadar çok ortak noktası’ olduğunu yazan Politico uzmanı, Sovyetlerin de savaş suçu işlediğini ama nazilerden farklı olarak, Sovyetlerin mahkeme önünde yargılanmadığını söyledi.
Yaroslav Hunka’nın parlamentoda alkışlanmasını kınayan Yahudi gruplarının ‘anlaşılabileceğini’ ama bunların da ‘yanlış anlama ve varsayımlardan’ etkilenme riski taşıdığını ileri süren Giles, Hunka’nın bağlı bulunduğu birliğin savaş suçu işlediğinin ‘kanıtı olmadığını’ yazdı.
Giles yazısını, “Hunka’nın Kanada Avam Kamarasına asla davet edilmemesi gerektiği doğrudur. Fakat bunun nedeni kendisinin herhangi bir nedenden dolayı suçlu olması değildir. Doğru ya da yanlış, bu kadar zehirli bir konuda, davetin Rus propagandası için altın bir fırsat sunması kaçınılmazdı,” diyerek bitirdi.