İtalya Başbakan Yardımcısı ve sağcı Lega lideri Matteo Salvini, AB, Almanya ve Çin arasında ‘elektromobilite’ lehine ve İtalyan otomobil endüstrisi aleyhine gayrimeşru bir suç ortaklığı olduğunu iddia etti.
Aynı zamanda Altyapı Bakanlığı da yapan Salvini, “Kimse benden yakın zamanda bir ‘Çin kapısı’ olabileceği fikrini çıkarmasın çünkü bazı seçimler ya cehaletin ya da kolaycılığın evladıdır,” dedi.
Salvini, 2035 yılına kadar içten yanmalı araçların yasaklanmasını ‘zoraki bir kabul’ olarak nitelendirdi; her ne kadar gerçekte içten yanmalı motorlu araçların satışına hala izin verilecek olsa da, bu araçlar ancak sentetik yakıtlarla çalışacak, yani AB’ye göre ‘iklim nötrlüğünü’ garanti edebilecekler.
Salvini sözlerini şöyle sürdürdü: “Timmermans tarzı ideolojinin, yani Euro 7’nin, kesinlikle arşivlenmesi gereken bir çılgınlık olduğunu umuyorum.”
Lega lideri ayrıca Avrupa Komisyonu’nu otomobiller konusunda ‘büyüme karşıtı ve İtalya karşıtı ideolojik bir yaklaşım’ izlemekle suçladı. Bunun nedeni, Salvini’ye göre, Komisyon’un teknolojilerin bir karışımı yerine tamamen elektrikli otomobiller istemekte ısrar etmesi.
Salvini ayrıca Almanya’ya da yüklenerek, başta İtalya olmak üzere diğer ülkelere zarar verme pahasına kendi ekonomisine fayda sağlayan tercihler yaptığını savundu.
“2035’ten itibaren ‘ya elektrik ya hiç’ demek muhtemelen birilerinin işine gelen bir şeydir,” diyen Salvini, Almanya ile Çin arasındaki alışverişe ilişkin verileri okuduğunu, Almanya’dan Çin’e ihracatın %23 oranında azaldığını, Çin’den Almanya’ya ihracatın ise %28 oranında arttığını belirtti.
Geçtiğimiz Mart ayında, bölgesel seçimler için yürütülen seçim kampanyası sırasında Salvini, herkese elektrikli araba dayatmanın mantıklı olmadığını savunarak AB’ye yüklenmişti.
Salvini, “Çevreyi korumak isteyen Avrupa, elimizi kolumuzu Çinliler karşısında bağlayamaz […] AB Parlamentosunda bavullar dolusu parası olan birini bulduklarına göre [‘Qatargate’], kim bilir bir süre sonra, İtalyan karşıtı, Avrupa karşıtı ve sadece denizaşırı devin lehine olan bazı yasalara oy vermek için Çin’den gelen bavullar dolusu para da bulmayacaklar mı?” demişti.
