İran, İsrail’in beklenen misillemesinin şiddetine bağlı olarak istemeden topyekûn bir savaşa sürüklenmesi durumunda Suriye ve Irak’taki terör gruplarının İran’a saldırı düzenleyebileceğini düşünüyor. Tahran hem savaşa hem de terör örgütlerinin olası saldırılarına hazırlık için IŞİD ile sahada savaşan üst düzey generallerini sınır illerine konuşlandırdı.
İsrail basını İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin İran’a saldırı planını onayladığı, yanıtın verilmesi için hükümetin kararının beklendiği aktarıldı. İsrail devlet televizyonu KAN’ın adı açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, saldırının gerçekleştirileceği tarih için İsrail hükümetinin kararı ve onayı bekleniyor.
İsrail ordu radyosuna konuşan bir yetkili, İsrail’in İran’a saldırı hazırlıklarını içeren ABD istihbarat belgelerinin sızdırılmasının ardından Tel Aviv yönetiminin saldırıyı ertelemek zorunda kaldığı yönündeki haberin doğru olmadığını savundu. Yetkili, İsrail’in saldırı için “uygun zamanı seçeceğini” söyledi.
İsrail’in bölgeyi savaşa sürükleme riski bulunan İran’a yönelik saldırısı beklenirken Tahran da çeşitli senaryolar üzerinden askeri hazırlıklarını yapıyor.
New York Times’da (NYY) yer alan habere göre Tahran’ın İsrail’in olası misillemesine karşılık vermek için saldırının şiddetine bağlı olarak çeşitli planları var.
NYT’ye konuşan İranlı yetkililer, İran’ın misillemesinin kapsamının büyük ölçüde İsrail saldırılarının şiddetine bağlı olacağını söylediler. Yetkililerin verdiği bilgiye göre eğer İsrail saldırıları geniş çaplı hasar ve yüksek kayıplara yol açarsa, İran’ın misillemesi kaçınılmaz. Ancak İsrail saldırısını füze ve İHA’ların depolandığı cephanelik ve birkaç askeri üs ile sınırlarsa İran yanıt vermemeyi seçebilir.
Yetkililer, Dini lider Ayetullah Hamaney’in İsrail’in petrol ve enerji altyapısını ya da nükleer tesisleri vurması ya da üst düzey yetkililere suikast düzenlemesi halinde kesin bir karşılık verilmesi talimatı verdiğini söyledi.
Aralarında Devrim Muhafızları’nın iki üyesinin de bulunduğu yetkililere göre İran’ın İsrail’e vermeyi planladığı yanıtlardan bazıları şöyle: Bin kadar balistik füze fırlatılması; Bölgede İran’a yakın grupların saldırını artırması, Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı’ndan geçen gemilerin ve küresel enerji kaynaklarının akışının kesintiye uğratılması…
Dört yetkili, İran’ın haftalardır silahlı kuvvetlerini tam alarm durumuna geçirdiğini ve hassas askeri ve nükleer bölgelerdeki hava savunmasını güçlendirdiğini söyledi. Askeri hazırlıklar konusunda bilgi sahibi olan iki Devrim Muhafızı üyesi, Irak ve Suriye’de IŞİD ile savaşan taburlara komuta eden üst düzey generallerin tüm sınır illerine konuşlandırıldığını söyledi. Generaller, ülkenin savaşa girmesi halinde etnik ayrılıkçı (İran PKK’nın İran kolu PJAK ile mücadele ediyor) ve IŞİD gibi militan grupların saldırılar düzenleyebileceğinden ve huzursuzluk yaratabileceğinden endişe ettiklerini söyledi.
İran’ın İsrail ile topyekûn bir savaşa girmek istemediği biliniyor ancak İsrail’in beklenen misillemesinin boyutu, zayıf ve savunmasız görünmek istemeyen İranlı liderleri zorlayabilir.
Hükümete yakın bir siyasi analist olan Nasır İmani, “Şu anda düşünülen şey, eğer İsrail’in saldırısı sembolik ve sınırlı kalırsa bunu görmezden gelip karşılıklı saldırı döngüsüne son vermemiz gerektiği yönünde. İran, İsrail ile büyük bir savaşa girmeye gerçekten hevesli değil. Bölgenin karışmasında herhangi bir fayda görmüyoruz” dedi.
İmani, İran’ın bu aşamada İsrail’le savaşı varoluşsal bir tehdit olarak görmediğini, ancak uzun süreli bir çatışmanın yıkıcı olacağına ve yeni hükümetin Amerikan yaptırımlarının kaldırılması ve İran’ın kötü durumdaki ekonomisinin iyileştirilmesi umuduyla Batı ile müzakere planlarını raydan çıkaracağına inandığını söyledi.
İsrail’in İran’a saldırısına hazırlanan Tahran’ın yakın zamanda yaptığı diplomasi atağını hatırlatan İmani, bu atağın İsrail’i dizginlemesi için Washington’a arka kapı diplomasisiyle mesaj göndererek yapıldığını ama aynı zamanda Arap ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmeyi ve Türkiye ile İran’ın başlıca müttefikleri Rusya ve Çin’le istişareyi de içerdiğini söyledi.
İran, Irak ile 30 yıl önceki savaştan bu yana böylesine önemli bir dış tehditle karşı karşıya kalmamıştı. İran ve İsrail deniz, hava, kara ve siber alanda gizli bir savaş içinde olsalar da İsrail savaş uçaklarının İran’a bomba yağdırması analistlere göre keşfedilmemiş bir alan.
Kaliforniya Monterey’deki Deniz Kuvvetleri Lisansüstü Okulu’nda ulusal güvenlik işleri konusunda doçent olan ve İran ordusu konusunda uzmanlaşmış Afshon Ostovar. “İran’ın sorunu, elindeki askeri araçlar İsrail’e kıyasla daha az olmasına rağmen İsrail ile çatışma noktasına gelecek kadar gerginliği tırmandırmış olması” dedi.