Afganistan, Batı destekli hükümetin hızla çöküşünün ve 20 yıllık Ulusal Ordusunun geçen yıl dağılmasının ardından İslam Emirliği’nin iktidara gelmesinden sonra ekonomik ve insani yaptırımlarla vuruldu.
Ağustos 2021’den bu yana, yeni yaptırımlar getirildi ve en sonuncusu bazı görevdeki ve eski Taliban yetkililerini hedef aldı. 7 milyar dolarlık Afgan varlığının dondurulmasını da içeren yaptırımlar, Afganistan’ın kritik insani durumdan geçtiği bir zamanda geldi.
Afganistan şu anda sadece bölgede değil, tüm dünyada acil gıda güvensizliği yaşayan en yüksek sayıda nüfusa sahip. Ülkenin tahmini 36 milyonluk nüfusunun yaklaşık 23 milyonu gıda yardımına muhtaç ve nüfusun yaklaşık yüzde 95’i yetersiz gıda tüketimine sahiptir.
Taliban Ekonomi Bakan Yardımcısı Abdul Latif Nazari Harici’ye verdiği demeçte, “ABD ve Avrupa bankalarındaki Afgan varlıklarının dondurulmasının bir ekonomik krizi tetiklediği bir gerçektir” dedi.
Taliban Ekonomi Bakan Yardımcısı Abdul Latif Nazari
Nazari ayrıca, Taliban yetkililerinin ABD ve AB yetkilileriyle Afgan varlıklarının engelini kaldırmaya ikna etmek için yoğun bir şekilde görüştüklerini, ancak bunun zaman alacağını söyledi.
‘ABD ve Batı Afganistan’ın parasını çaldı’
İsmini vermek istemeyen başka bir üst düzey Taliban yetkilisi Harici’ye yaptığı açıklamada, Batı’nın, özellikle de ABD’nin Afganistan’ı son 20 yılda harap ettiğini ve sonunda Afgan parasını çaldıklarını söyledi. ABD’yi Afgan varlıklarının blokesini kaldırmaya çağıran Taliban yetkilisi, Afganistan Merkez Fonu’nun 9 milyar dolarlık dış rezervlerinin dondurulmasını “yasadışı” olarak nitelendirdi.
Taliban yetkilisi, “Biden yönetimi ikiyüzlü bir hareketle kar amacı gütmeyen kuruluşların Afganistan’a gıda ve diğer yardımları ulaştırmasına izin vermek için yaptırım muafiyeti yayınladı, ancak işleyen bir bankacılık sektörünün yokluğu bu yolda engel oluşturmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Taliban’a yönelik ekonomik yaptırımları, 11 Eylül 2001’de New York’ta ABD’nin Afganistan’ı işgal etmesine neden olan saldırılardan sonra ilk kez geldi. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, saldırıdan birkaç gün sonra yayınlanan bir yürütme emriyle hem Taliban’ı hem de Hakkani Ağı’nı Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist Varlık (SDGT) olarak tanımladı.
Washington’dan yeni yaptırımlar
ABD güçlerine karşı 20 yıl süren savaşın ardından Afganistan’ı artık Taliban yönetirken, ABD’nin aynı yöntemi izlediği ve yakın zamanda bazı eski ve mevcut Taliban yetkililerine yaptırım uyguladığı görülüyor.
İki gün önce ABD, mevcut veya eski Taliban yöneticilerine kadınlar ve kız çocuklarının haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle yeni yaptırımlar getirdi. ABD Dışişleri Bakanı tarafından Taliban’ın mevcut veya eski üyelerinin yanı sıra kısıtlayıcı politikalar ve şiddet yoluyla kadınlara baskı yapan sorumlu veya suç ortağı olan kişilere yönelik bir vize kısıtlama politikası açıklandı.
Taliban Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin yeni yaptırımları Afganistan ile ABD arasındaki bağların “gelişmesine engel” olarak nitelendirdi ve şiddetle eleştirdi. Bakanlık, yeni yaptırımların Doha’da üst düzey Taliban yetkilileri ile ABD’li yetkililer arasında yapılan ayrıntılı görüşmelerin ardından geldiğini ve neredeyse tüm önemli konuların tartışıldığını söyledi. Dolayısıyla Taliban yeni yaptırım kararının zamanlamasını sorguluyor.
Dünya, kapsayıcı bir hükümet oluşumu eksikliği nedeniyle Afganistan’daki yeni hükümeti henüz tanımadı, ancak Taliban, politikalarının hem Afgan kültürü hem de İslami emirlerle uyumlu olduğunu söyleyerek savunuyor.