The Economist dergisine göre Ukrayna savaşında Batılı müttefikler, Kiev’in kaybettiği toprakları geri alması yerine, yalnızca Rusya’nın daha fazla ilerlemesini durdurma hedefini benimsiyor.
Ukrayna’daki zorlayıcı cephe koşulları ve Rusya’nın insan gücü ile teçhizat açısından sahip olduğu belirgin üstünlük, Kiev ve Batılı müttefiklerinin amaçlarını yeniden gözden geçirmesine neden oluyor.
Artık mesele, kaybedilen toprakları geri almak değil, Rusya’nın daha fazla ilerlemesini engellemek.
Ağustostan ekime kadar olan dönem, savaşın ilk yılından bu yana Rusya ordusunun en başarılı dönemi olarak kayda geçti; ayda yaklaşık 460-480 kilometrekarelik alanı ele geçirildi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri hem yeterli asker hem de savaş deneyimine sahip personel sıkıntısı çekerken, Batılı müttefiklerinden beklediği düzeyde teçhizat ve mühimmatı da temin edemiyor.
The Economist‘e göre, Kiev’in operasyon planlamasına destek olan ABD ordusu, 2023 başlarında Ukrayna’nın kaybettiği topraklarını geri alabileceği veya güçlü bir taarruzla Moskova’yı müzakere masasına çekebileceği umutlarını dar bir hedefle değiştirdi: Ukrayna’nın yenilmesini önlemek.
Pentagon’da bu tür planlamalarla ilgilenen bir yetkili, dergiye yaptığı açıklamada, “Şu anda daha fazla Ukrayna’nın nasıl hayatta kalabileceğini düşünüyoruz,” ifadesini kullandı.
Durum, Batı’nın savunma endüstrisinin Rusya’ya kıyasla geri kalması nedeniyle de karmaşık bir hâl alıyor. AB, nihayet yıllık top mermisi üretimini bir milyona çıkarırken, Rusya bu rakamın üç katını üretiyor ve Kuzey Kore’den ek olarak birkaç milyon mermi daha temin ediyor.
Kuzey Kore ayrıca Rusya ordusuna füze ve asker sağlarken, İran da insansız hava araçları ve füze tedariğiyle destek veriyor.
ABD’nin askeri yardımlarının organizasyonu hakkında bilgi sahibi bir kaynak, The Economist‘e verdiği demeçte, “Yeterince üretebilir miyiz, yeterince silah verebilir miyiz bilmiyorum,” derken Ukrayna’nın kendi insansız hava araçlarını üretmesi için verilen 800 milyon dolarlık desteğin sevindirici olduğunu ifade etti.
Kaynak, “ABD, Orta Doğu ve Asya’da İsrail’e yardım etmek ve Çin’in artan saldırganlığına karşı koymak zorunda olduğu için, Ukrayna’ya daha fazlasını verme konusunda büyük riskler almadan ilerleyemeyiz,” değerlendirmesini yaptı.
Ancak Washington, Brüksel ve Kiev’de, mevcut durumun devam etmesi halinde Ukrayna’nın daha erken pes edeceği endişesi yaşanıyor.
Kraliyet Birleşik Hizmetler Savunma Araştırmaları Enstitüsü’nde (RUSI) kara savaşı uzmanı Jack Watling, “Moskova, önümüzdeki yıl Donbass’taki hedeflerine ulaşabileceğine ve Ukrayna ordusuna büyük zayiat vererek daha fazla ilerlemesini engelleyeceğine inanıyor gibi görünüyor,” diye konuştu.
Watling’e göre bu durum, Rusya’nın muhtemel bir barış görüşmesinde kendi koşullarını dikte etmesine imkân sağlayacak.
The New York Times‘a (NYT) göre, pek çok diplomat ve analist savaşın kısa vadede en olası sonucunun, çatışmayı tanımlanmamış bir sınır boyunca geçici olarak donduran bir anlaşma olacağına inanıyor.
Yakın zamanda Ukrayna’yı ziyaret eden eski NATO Genel Sekreter Yardımcısı ve Avrupa Dış İlişkiler Konseyi savunma uzmanı Camille Grand, “Washington ve Avrupa’da, Kiev’in topraklarının yüzde yüzünü geri kazanmayı beklememesi gerektiğine dair bir görüş artış gösteriyor ve Ukraynalılar da bunu anlamaya başlıyor,” yorumunu yaptı.
Ukrayna’nın Rusya’yı yalnızca kürek ve makineli tüfeklerle yenemeyeceğini belirten ve cephe hattını dondurmanın daha iyi olacağını ifade eden 57. Tugay’dan Fregat kod adlı bir insansız hava aracı pilotu, gazeteye yaptığı açıklamada, Avrupa ve Amerika’yı daha fazla hassas silah sağlamadıkları için eleştirdi.
Kuşatma altındaki Pokrovsk kentinde tahliye çalışmalarına yardım eden gönüllü Yevgeniy Tuzov da “Batı’nın Ukrayna’nın kazanmasına yardım etmek istemediğini, yalnızca Rusya’yı zayıflatmak istediğini” söyledi.
Tuzov, “Belki de yakında bize verdikleri silahları kullanacak kimse kalmayacak, çünkü Batılı ortaklarımızın tek istediği, son Ukraynalıya kadar savaşmamız,” diye ekledi.