Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta İsrail tarafından Hamas liderine yapılan suikastın ve İran’da Süleymani’nin mezarının yakınında düzenlenen terör saldırısının ardından bölgede gerginlik yükselirken, Batı kamuoyunda Gazze’teki savaşın daha geniş bir cepheye yayılma ihtimalinin de arttığı endişeleri paylaşılıyor.
Gelişmeleri gündemine alan İngiliz The Economist dergisi, “Binyamin Netanyahu savaşı eline yüzüne bulaştırdı. Onu kovma zamanı” diye başlık attı ve spotta şu ifadeleri ekledi: “İsrail’in güvende olabilmesi için yeni bir liderliğe ihtiyacı var.”
The Economist bölgedeki gelişmeleri şöyle kaleme aldı: “Orta Doğu’da kargaşa hakim. Gazze’de savaştan zarar gören 2 milyon sivil açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Husiler tarafından kargo gemilerine yapılan saldırılar dünya ticaretini tehdit ediyor. İsrail’in kuzey sınırı, 2 Ocak’ta Beyrut’ta bir Hamas liderine düzenlenen suikastın ardından gergin. Bir gün sonra İran’da meydana gelen bir patlamada en az 100 kişi öldü; İranlılar “teröristleri” suçladı. İsrail ile Lübnan’daki İran destekli milis gücü Hizbullah arasında savaş çıkabilir. İki şey çok açık. 7 Ekim saldırıları Orta Doğu’yu yeniden şekillendiriyor. Ve Binyamin Netanyahu’nun liderliğinde İsrail kendi güvenliğine zarar veren hatalar yapıyor.”
İsrail’in, “Filistinlilerle barıştan vazgeçmeyi, duvarlar inşa etmeyi ve füze saldırıları ile sızmaları püskürtmek için teknoloji kullanmayı içeren” güvenlik doktrininin işe yaramadığını söyleyen The Economist, aksine Filistinlilerin radikalleştiğini ve İsrail’in hava savunmasının, “Lübnan, Yemen ve başka yerlerdeki İran destekli militanlar tarafından kendisine yöneltilen ve giderek daha sofistike hale gelen füze cephaneliği karşısında yetersiz” kalma ihtimali ile karşı karşıya olduğunu yazdı.
The Economist, “Gazze’de Hamas’ın iktidardan uzaklaştırılmasını destekliyor” ifadesi kullanılırken, , öte yandan İsrail’in “mücadelesinin teröristlerle olduğunu” açıkça ortaya koyması gerektiği vurgulandı: “Bu da gücü akıllıca kullanmak ve çok daha fazla yardıma izin vermek anlamına geliyor. Bu aynı zamanda savaş sonrası için ılımlı bir Filistin devletine giden yolu açacak bir plana sahip olmak anlamına da geliyor. Böyle bir yaklaşım Amerika’da ve başka yerlerde İsrail’e yönelik iki partili desteğin sürdürülmesine yardımcı olacaktır. Bu çok önemli: Amerika İran’ı caydırıyor ve İsrail ile İran’ın etkisine karşı çıkan Körfez ülkeleri arasındaki yakınlaşmayı destekliyor. En önemlisi de İsrail’in kendi güvenliğini sağlıyor.”
Ancak Netanyahu’nun Gazze’de bu mantıktan uzaklaştığı ifade edilirken, İsrail’in taktiklerinin sivillerin hayatını gereksiz yere hiçe saydığı belirtildi.
“Netanyahu’nun savaş sonrası için anarşi ya da askeri işgal dışında bir planı yok gibi görünüyor” diyen The Economist, Netanyahu’nun görevde kalmak için çaresizce koalisyonundaki ve İsrailli seçmenlerdeki aşırılık yanlılarına boyun eğdiğini, Amerika’nın sabrını sınadığini ve Arap devletlerini dehşete düşürdüğünü vurguladı: “Bu, Gazze’de geri tepecek ve İsrail’in daha geniş güvenlik kaygılarıyla başa çıkmasını engelleyecektir.”
İsrail’in Lübnan’a yönelik önleyici bir işgalinin “askeri bir bataklığa” yol açabileceği belirtilirken, bu durumun ise Lübnan devletinin tamamen çöküşünü tetikleyebileceği ve Amerika ile ilişkileri bozabileceği kaydedildi. The Economist’e göre, diplomasi yoluyla Hizbullah ile İsrail sınırı arasında bir tampon bölge oluşturabilir, ancak “İran’ı çevreleyecek ve caydıracak bölgesel bir plana ihtiyaç var. Bu da Amerika’nın, diğer Batılı müttefiklerin ve ideal olarak da Netanyahu’nun yabancılaştığı Körfez Arap ülkelerinin desteğini gerektiriyor”.
The Economist, Netanyahu’nun ülke içindeki popülaritesinin düştüğünü ve İsrail’in iyiliği için gitmesi gerektiğini vurgularken, daha akıllı bir İsrailli liderin “Gazze’deki kıtlığın, anarşinin ya da açık uçlu işgalin ve Amerikan desteğinin erozyona uğramasının İsrail’i daha güvenli hale getirmeyeceğini anlayabileceğini” belirtti.