Üreme Hakları Merkezi tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, Ukraynalı mülteciler Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovakya’daki cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmeti almak için geçici olarak evlerine dönüyor, dönemeyenler ise yasadışı çözümler arıyor.
Salı günü yayınlanan bir rapor, Ukraynalı mültecilerin endişe, korku, mali zorluklar, kurumsal ırkçılık ve yetersiz bakımla karşı karşıya olduklarını ortaya koyuyor.
Üreme Hakları Merkezi Avrupa Kıdemli Bölge Direktörü Leah Hoctor Euractiv’e yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği Ukrayna’dan gelen mültecilere sığınma ve bakım sağlama sözü verdi. Fakat Ukraynalı kadınlar cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine ihtiyaç duyduklarında genellikle çok farklı bir gerçeklikle; kısıtlamalar, kafa karışıklığı, damgalanma ve ayrımcılıkla dolu bir engelle karşılaşıyorlar,” dedi.
Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovakya’nın üreme sağlığı hizmetleri ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet destek hizmetleri konusunda ‘oldukça kısıtlayıcı’ bir ortama sahip olduğunu söyleyen rapor, kadınların bu tür desteklere erişirken yasal kısıtlamalar, maliyet engelleri, bilgi eksikliği ve düşük kaliteli bakımla karşılaştıklarını ortaya koyuyor.
Bunun yanı sıra, üreme sağlığı hizmeti almak isteyen kadınlar, üreme haklarının devletin öncelikleri arasında yer almadığı durumlarda sıklıkla ciddi tehdit, taciz ve gözdağı ile karşı karşıya kalıyor.
Örneğin Polonya, Avrupa’da cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları konusunda en kısıtlayıcı ortamlardan biri olarak görülüyor. Ülkenin Anayasa Mahkemesi’nin 2020’de aldığı karardan sonra kürtaj sadece hamileliğin suç teşkil eden bir eylemden kaynaklanması veya kadının hayatının ya da sağlığının ciddi risk altında olması halinde yasal.
Polonya’daki mültecilerin çoğu kürtaj tedavisini yasal yolların dışında, internetten kürtaj ilacı satın alarak ya da tedaviye erişmek için diğer AB üyesi ülkelere seyahat ederek arıyor. Bazı kadınlar ise cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerini mümkün olduğunca erteliyor.
