Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Rebeca Grynspan’a göre, zengin ülkeler yeşil dönüşümü, gelişmekte olan ekonomiler pahasına kendi ekonomilerini canlandırmak için bir bahane olarak kullanıyor ve artık eskimiş Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarından yararlanıyor.
Financial Times’a (FT) verdiği mülakatta Rebeca Grynspan, “Birçok ticaret kuralı, gelişmekte olan ülkeler tarafından kullanılabilecek politikaları yasaklıyor. Ve gelişmiş ülkeler, ‘tırnak içinde’ çevre için iyi olan alanları sübvanse etmek için daha fazla mali alana sahipler,” dedi.
Güney Kore ve memleketi Kosta Rika gibi devletlerin ilerlemesine izin veren uluslararası ticaret sisteminin artık en yoksullar için çalışmadığını ileri süren UNCTAD lideri, “Ticaret ve yatırım, gelişmekte olan ülkelerin gerçekten dinamik bir büyüme yoluna girmeleri için iki temel direk olmuştur. Ve şimdi dinamik, sürdürülebilir büyüme için önemli olacak,” dedi.
Grynspan’a göre gelişmekte olan ülkeler, teknolojik değişimin hızlı temposu ve zengin ülkelerdeki yeni engeller nedeniyle pazarların dışında kalıyor. Grynspan, “Dijital olarak en az hazırlıklı ülkeler dijitalde daha da geride kalıyor. Diğer sorun ise sanayi politikasının geri dönmesi, özellikle de en gelişmiş ülkelerde. Bu da gelişmekte olan ülkelerin rekabet kabiliyetini etkileyebilir,” ifadelerini kullandı.
Gelişmekte olan ülkelerin, ABD’deki Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) ve ABD’deki benzer yasal önlemleri ‘korumacı’ olarak gördüğünü belirten Grynspan, bu ülkelerin sübvansiyonlar yoluna gidecek mali genişliğe sahip olmadıklarını, bu nedenle ticarete, hatta gümrük vergilerine veya vergilere yönelik kısıtlamalar yoluna gitmek zorunda kaldıklarını savundu.
Grynspan ayrıca, AB’nin ormansızlaştırılmış topraklardan ithalatı yasaklayan yeni ‘yeşil’ kurallarını da eleştirdi ve “Sadece nüfusu cezalandırırsanız ve sürdürülebilir bir ormandan sürdürülebilir bir gelir elde etmelerine yardımcı olmazsanız. . . İleriye giden yol nedir?” diye sordu.
Yetkili, Brüksel’in çelik, çimento ve diğer karbon yoğun ürünlerin ithalatına uyguladığı verginin ve karbon sınırı ayarlama mekanizmasının da gelişmekte olan ülkelerin AB ülkeleriyle aynı karbon fiyatını ödemesine dayandığı için adaletsiz olduğunu söyledi.
