ASYA

Uzmanlar: Hindistan’ın Çin odağı, Pakistan baskısı ve komşuluk politikası devam edecek

Yayınlanma

Narendra Modi’nin yemin töreni, Hindistan’ın üçüncü başbakanlık dönemindeki dış politika önceliklerinin bir ön izlemesini sunarken, Güney Asyalı liderlerin katılımı ve Pakistan’ın yokluğu gibi bölgesel politikaya ilişkin bazı sinyaller dikkat çekti.

Modi’nin bu yılki genel seçimleri kıl payı kazanmasının ardından pazar günü düzenlenen etkinlikte Pakistan’ın görmezden gelinmesi, İslamabad ile Keşmir üzerinden uzun süredir devam eden sorunlarla ilişkili olarak yorumlandı.

İki ülke 1947’de bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana tartışmalı bölge için birçok savaş da dâhil olmak üzere mücadele etti.

Modi’nin yemin töreniyle aynı gün, kimliği belirsiz militanlar Hindistan yönetimindeki Keşmir’in Reasi kentinde Hindu hacıları taşıyan bir otobüse ateş açarak yerel polise göre dokuz kişinin ölümüne ve 33 kişinin yaralanmasına neden oldu.

Delhi’deki Jawaharlal Nehru Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Okulu eski dekanı Pushpesh Pant, South China Morning Post’a verdiği demeçte, “Nihayetinde Pakistan kendi topraklarında terörizmi kontrol altına alamamıştır. Hindistan hükümeti, [terörist grupları] dizginlemediği sürece Pakistan’la konuşamayacağımızı söylemekte haklıdır,” dedi.

Modi’nin 2014 ve 2019’daki önceki iki yemin törenine Pakistan’dan bir temsilci davet edilmişti.

Hindistan başbakanının Bharatiya Janata Partisi (BJP) bu yılki seçimlerde salt çoğunluğu elde edemeyince iktidarda kalmak için diğer partilere güvenmek zorunda kaldı. Pant’a göre koalisyon ortaklarına olan bu bağımlılığa rağmen Modi, dış politika yaklaşımının İslamabad’ın hafta sonundaki tören için dışlanmasıyla tutarlı kalacağının sinyalini verdi.

Dış politikada süreklilik ve ‘önce komşuluk’ politikası devam edecek

Analistlere göre pazar günü S Jaishankar’ın yeniden dışişleri bakanı olarak atanması da Delhi’nin dış politikasında süreklilik arzusunu yansıtıyor.

Pant, BJP’nin seçim kampanyası sırasında Pakistan’a yönelik eleştirilerinin ve muhalefetteki Kongre lideri Rahul Gandhi’nin İslamabad’dan destek aldığı yönündeki suçlamalarının Modi’nin önceliklerinin nerede yattığına işaret ettiğini söyledi.

Hindistan-Pakistan ilişkileri son yıllarda kötüleşti ve İslamabad, Delhi’nin 2019’da Keşmir’in kendi yönettiği kısmı için özel statüyü iptal etmesini ve burada ikamet etmeyenlerin mülk satın almasına getirilen kısıtlamaları kınadı. Pakistan bu hamlenin uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini ve bölgenin demografik yapısını değiştirebileceğini savundu.

King’s College London’da uluslararası ilişkiler profesörü olan Harsh Pant, Delhi’nin dış politikasını önemli ölçüde değiştirmesinin pek olası olmadığını söyledi. Pant, Modi’nin yeni hükümetinin Güney Asya ve ötesindeki ülkelerle ilişkilerini güçlendirerek “önce komşuluk” stratejisine öncelik vermeye devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Maldiv Devlet Başkanı Muhammed Muizzu, ülkesindeki Hint askerlerinin varlığını eleştirmesine rağmen pazar günkü törene katılan yabancı liderler arasındaydı.

Etkinlikte yer alan diğer Güney Asyalı liderler arasında Bangladeş Başbakanı Sheikh Hasina, Sri Lanka Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe, Nepal Başbakanı Pushpa Kamal Dahal ve Bhutan Başbakanı Tshering Tobgay da vardı.

Delhi merkezli Observer Research Foundation adlı düşünce kuruluşunda araştırmacı olan Manoj Joshi, South China Morning Post’a verdiği demeçte, “Hindistan Maldivler’e karşı oldukça sakin bir yaklaşım sergiledi. Bu da Hindistan’ın Maldivler için bazı zorunluluklar olduğunu anladığı için fazla heyecanlanmayacağını gösteriyor,” yorumunu yaptı.

Delhi bu yılın başlarında Hint Okyanusu’ndaki komşusundan askerlerini çekerken ikili ilişkiler de geriledi. Buna karşılık Maldivler ve Çin arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıl içinde gelişti ve her iki ülke mart ayında bir askeri yardım anlaşması imzaladı.

Haryana’daki Jindal Global Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Sreeradha Dutta, “Çin bu bölgede … ve Hindistan yüzünden [Güney Asya ülkeleri] Çin ile daha iyi bir pazarlık yapıyorlar. Şu anda Maldivler ile ilişkilerimiz oldukça gergin ama onlar da Hindistan’a ihtiyaçları olduğunun farkındalar” dedi.

Dutta, bölgedeki birçok ülkenin Çin ile borç sorunu yaşadığını ve “onları kurtaranın Hindistan olduğunu” savundu.

Hindistan’ın son kurtarma çabalarından yararlananlardan biri de Delhi’den 4,5 milyar ABD dolarından fazla ekonomik ve insani yardım alan ağır borçlu Sri Lanka oldu. Maldivler de Hindistan’dan borç erteleme talebinde bulundu. İki ülke arasında süregelen ikili gerginliklere rağmen Delhi’ye olan borçlarının geçen yıl itibariyle 400 milyon ABD doları civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Dutta, komşu ülkelerin hızla büyüyen ekonomisi nedeniyle Hindistan ile ilişki kurmaya devam edeceğini söyledi.

“Çin ile iletişim kanallarını açık tutmak isteyeceklerdir, ancak Hindistan ile de belli bir düzeyde ilişki kurmak isteyeceklerdir” diye ekledi.

Hindistan ve Çin arasında tartışmalı Himalaya sınırı nedeniyle tırmanan gerilime rağmen analistler Modi’nin yeni hükümeti döneminde ikili ilişkilerin istikrara kavuşmasını sağlamasının beklendiğini söyledi.

Joshi, “Çin ile tüm söylemler oldukça sakin ve bir diyalogdan bahsediyorlar … İlişkileri daha da kötüleştirmemek için çaba sarf ediyorlar” dedi.

Çin ve ABD ile denge politikası

Analistler, Pekin’in mayıs ayında Xu Feihong’u atamasından önce Delhi’de 18 ay boyunca bir Çin büyükelçisinin bulunmamasının Hindistan ve Çin arasında bir iletişim uçurumu yarattığını ve ortak sınırlarındaki gerilimi artırdığını söylüyor. Xu’nun son atamasının ikili ilişkilerdeki bazı pürüzleri gidermeye yardımcı olabileceği ifade ediliyor.

Nisan ayında Newsweek’e verdiği bir röportajda Modi, Hindistan’ın Çin ile olan bağlarını önemli olarak nitelendirmiş ve sınır anlaşmazlığının çözülebileceğini umduğunu söylemişti.

Analistler, Jaishankar’ın yeniden dışişleri bakanı olarak atanmasıyla birlikte Çin’in, süregelen uluslararası gerginliklerin ortasında Hindistan’ın -ABD ve Rusya da dahil olmak üzere- jeopolitik dengeleme hareketinin ana odağı olmaya devam edeceğini düşünüyor.

Londra merkezli uluslararası ilişkiler analisti Chris Blackburn ise, South China Morning Post’a verdiği demeçte Hindistan’ın ABD ile ilişkilerinin yeni boyutlara ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version