ABD, Gazze’deki başarısız ateşkes diplomasisinden sonra şimdi de gerilimin iyice tırmandığı Lübnan cephesinde yine başarısız olacağı baştan belli bir diplomasi yürütüyor. İsrail ile Hizbullah’ın topyekûn savaşa girmesini engellemek için İsrail, Lübnan ve bölgedeki diğer ülkelerle temasta. Washington, Hizbullah defalarca ilan etmesine rağmen Gazze’deki kriz devam etse de İsrail-Hizbullah krizini çözebileceğini düşünüyor. Tıpkı Kızıldeniz’de bombalayarak Husileri durdurabileceğini umduğu gibi…
***
Biden yönetimi, İsrail ile Hizbullah arasındaki daha geniş bir savaşı önlemek için çabalıyor
Beyaz Saray’ın diplomatik atağı, Gazze’de ateşkes sağlanması için haftalarca süren başarısız baskıların ardından geldi
Michael R. Gordon
ABD’li yetkililer, Biden yönetiminin İsrail ile Hizbullah arasında Lübnan’ın güneyinde giderek kötüleşen sınır çatışmalarını azaltma çabasının, ABD’nin Gazze’de ateşkes sağlamakta karşılaştığı güçlükler nedeniyle büyük zorluklarla karşılaştığını söylüyor.
İki cephe arasındaki bağlantılar, İran’ı da içine çekebilecek ve çatışmaları Gazze’nin çok ötesine taşıyabilecek geniş çaplı bir savaşı önlemeye çalışan Beyaz Saray’ın karşı karşıya olduğu diplomatik çıkmazın altını çiziyor.
Beyaz Saray, İsrail’in kuzey sınırındaki gerilimin azaltılmasının Gazze’de sağlanması zor bir ateşkese bağlı olamayacağı konusunda ısrar ediyor ve Hamas’a güneydeki çatışmaları durdurmayı kabul etmesi için haftalarca süren başarısız baskının ardından kuzeydeki gerilimi yatıştırmak için büyük bir diplomatik çaba sarf ediyor.
Ancak ABD tarafından “terörist” olarak tanımlanan ve Hamas’ın önemli bir müttefiki olan Hizbullah’ın son haftalarda İsrail’in kuzeyine yönelik roket ve insansız hava aracı saldırılarını yoğunlaştırması, tehdidi sona erdirme ve kuzeye tahliye edilmek zorunda kalan 70.000 kadar vatandaşını geri gönderme sözü veren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti üzerindeki baskıyı arttırdı.
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, bu ayın başlarında Beyrut’tan yaptığı bir televizyon konuşmasında İsrail’i “ülkede hiçbir yer roketlerimizden korunamaz” diye uyardı.
Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada “Nasrallah’ın mantığı… her şeyin Gazze’ye bağlı olduğu ve Gazze’de ateşkes sağlanana kadar İsrail’e ateşin durmayacağıdır. Açıkçası bu mantığı tamamen reddediyoruz” dedi.
ABD özel temsilcisi Amos Hochstein’ın Hizbullah’ın sınırdan geri çekilmesini de içeren bir anlaşma yapma çabaları şu ana kadar sonuçsuz kaldı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant bu hafta Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon yetkilileriyle üst düzey görüşmeler için Washington’da bulunduğu sırada Hochstein ile Lübnan konusunda iki kez görüştü.
Gallant, salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “İsrail kuzeydeki güvenlik durumunu değiştirecek bir çözüm bulmak istiyor. Savaş istemiyoruz ama her türlü senaryoya da hazırlıklıyız. İsrail sınırında Hizbullah birliklerini ve askeri oluşumlarını kabul etmeyeceğiz. Kuzey toplumlarımıza yönelik tehditleri kabul etmeyeceğiz” dedi.
Hochstein geçen hafta üst düzey yetkililerle görüşmek üzere Lübnan’a yaptığı ziyaret sırasında Netanyahu ile de görüştü.
İsrail ve Hizbullah, İran’a bağlı milislerin Filistinli hareket Hamas’ın Gazze’de savaşa yol açan saldırılarını desteklediği 7 Ekim’den bu yana karşılıklı ateş açıyor. Hem Hizbullah hem de İsrail düşmanlıklarını daha büyük bir çatışmaya dönüştürme konusunda isteksiz davranırken, her ikisi de çatışmayı tırmandırabileceklerinin sinyallerini veriyor.
Bu ayın başlarında Hizbullah, Hayfa’daki İsrail limanı üzerinde uçan bir keşif uçağına ait olduğunu söylediği bir video yayınladı. Bir başka Hizbullah insansız hava aracı da aşağı Celile üzerinde İsrail güçleri tarafından düşürüldü.
İsrail güçleri ise Hizbullah komutanlarına karşı hava saldırıları düzenliyor. Geçen hafta İsrail ordusu Hizbullah’a karşı olası bir askeri operasyon planını onayladı ancak operasyon için hükümetin onayı gerekiyor.
İsrail için Hizbullah’a karşı savaşmak, Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü savaştan çok daha zorlu bir görev olacak. Uzmanlar Lübnanlı grubun 150.000’den fazla roket ve füzeden oluşan bir cephaneliği olduğunu ve bunların bir kısmının İsrail’in füze savunma sistemlerine rağmen Tel Aviv ve İsrail’in diğer şehirlerine ulaşabileceğini tahmin ediyor.
İsrail ordusuna göre Hizbullah çatışmanın başlamasından bu yana İsrail’e 5.000’den fazla roket, tanksavar füzesi ve patlayıcı insansız hava aracı fırlattı. Grubun açıklamalarına dayanan bir çeteleye göre Ekim ayından bu yana en az 338 Hizbullah savaşçısı öldürüldü. Lübnanlı yetkililere ve Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne göre en az 95 Lübnanlı sivil de öldürüldü.
İsrail’in kuzey sınırına odaklanan ve kâr amacı gütmeyen bir araştırma merkezi olan Alma Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne göre, evlerinden olan binlerce kişiye ek, çatışmalar nedeniyle en az 17 İsrail askeri ve dokuz sivil öldürüldü.
Üst düzey ABD’li yetkililer Hizbullah, İsrail ve İran’ın Gazze’deki yıkımı gölgede bırakacak kapsamlı bir savaş istemediklerine inandıklarını söylerken, bazıları da iki taraf arasında tırmanan gerilimin kontrolden çıkmasından korkuyor.
Trump döneminde Dışişleri Bakanlığı’nın Orta Doğu’dan sorumlu üst düzey yöneticisi olarak görev yapan David Schenker, “Yeni bir Hizbullah-İsrail savaşının yıkıcı sonuçlarından ve İran’ın da savaşa katılma ihtimalinden endişe duyan Biden yönetimi, nihayetinde kaçınılmaz olabilecek bir çatışmayı ertelemek için büyük diplomatik çaba sarf ediyor” dedi.
ABD’li yetkililer diplomatik çabalarının durmadığı konusunda ısrarlı.
Üst düzey bir yönetim yetkilisi gazetecilere yaptığı açıklamada “Devam eden bir diplomatik sürecimiz var. İsrailliler, Lübnanlılar ve diğerleriyle oldukça yoğun istişarelerde bulunuyoruz” dedi.
Mevcut ve eski yetkililere göre ABD’nin gerilimi düşürmek için önerdiği fikirler arasında Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nden birkaç bin askerin Hizbullah’ın boşalttığı sınır bölgelerine taşınması ve bu askerlerin sınırdan yedi kilometre geri çekilmesi yer alıyor. Schenker buna ek olarak, halihazırda güney Lübnan’da konuşlanmış olan BM barış gücünün de genişletilebileceğini söyledi. Schenker, Hizbullah’ın geri çekilmesi karşılığında İsrail’in de Lübnan üzerinde savaş uçakları ve insansız hava araçları uçurmayı azaltmayı kabul edeceğini söyledi.
Amerikalı yetkililer, gerilimi azaltma anlaşmasına uyması için Hizbullah üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla, diplomatik çabaların başarısızlığa uğraması halinde Washington’un İsrail ordusunu geri çekecek konumda olmayacağı uyarısında bulundu.
Üst düzey bir yönetim yetkilisi “İsrail’i ve ulusal güvenlik çıkarlarını… Hizbullah gibi gruplara karşı savunmasını tamamen destekliyoruz” dedi.
Ancak Genelkurmay Başkanı Hava Kuvvetleri Generali CQ Brown pazar günü gazetecilere yaptığı açıklamada ABD ordusunun İsrail’i Hizbullah’ın büyük bir saldırısına karşı, İran’ın balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla saldırdığı Nisan ayında ülkeyi koruduğu kadar başarılı bir şekilde savunamayacağını söyledi.
ABD ve diğer ülkelerin yardımıyla İsrail, İran ve milis müttefikleri tarafından ateşlenen 300’den fazla insansız hava aracı ile balistik ve seyir füzelerinin neredeyse tamamını durdurdu. Ancak Brown, Hizbullah’ın elinde çok sayıda kısa menzilli roket bulunduğunu, bunların ABD tarafından engellenmesinin zor olacağını ve İran’ın tepkisini tetikleyebileceği uyarısında bulundu.