Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar, bölgedeki güvenlik dinamiklerini derinden etkileyen kritik bir dönüm noktasına ulaştı. Üst düzey liderlerini kaybetmiş olmasına rağmen Hizbullah, İsrail’in saldırılarına karşı koyma yeteneğini sürdürüyor. Aşağıda çevirisini okuyacağınız ve uzman görüşleri ile desteklenen makalede son haftalarda artan saldırıların Hizbullah’ın İsrail’in askeri gücünü zayıflatma kapasitesini ortaya koyduğu değerlendiriliyor. Ancak asıl sınavın İsrail’in Lübnan’ın içlerine doğru ilerlemeye çalıştığında verileceğine dikkat çekiliyor:
Lübnanlı militan grup zayıflamış olsa da dirençli. Tırmanan tepkileri çatışmanın uzama tehlikesini gösteriyor.
Jared Malsin
İsrail’in bir dizi ağır darbesine maruz kalan Hizbullah, Lübnan’daki İsrail birliklerine pusu kurarak ve İsrail’in içlerine doğru İHA ve füze saldırılarını artırarak karşılık veriyor.
Üst düzey liderlerini öldüren ve bazı silahlarını imha eden İsrail saldırıları nedeniyle zayıflamış olsa da Hizbullah bu saldırılarıyla Lübnan’ın son on yıllardaki en ölümcül çatışmasını İsrail için uzun bir eziyete dönüştürme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor.
Hizbullah Gazze’deki Filistinlilerle dayanışma göstermek için bir yıldan uzun bir süredir İsrail’e füze atıyor. Bu füzeler sadece sınırlı hasara ve az sayıda can kaybına yol açmış olsa da İsrail’in kuzeyinde on binlerce insanı yerinden etti ve İsrail, bu füzeleri engellemek için yaptığı harcamalar nedeniyle kaynaklarını tüketti.
İsrail’in Eylül sonunda Lübnan’ın güneyine yaptığı ve yüz binlerce insanı yerinden eden saldırısının amacı Hizbullah’ı saldırılarını durdurmaya zorlamaktı. Ancak aksine, Hizbullah bu saldırıları artırmaya devam ediyor.
Hafta sonu Hizbullah’a ait bir insansız hava aracının İsrail Başbakanı’nın Lübnan sınırına 40 milden fazla mesafede yer alan Caesarea’daki konutunu vurmasıyla örgütün bir hafta içinde ikinci kez İHA’larla İsrail’in hava savunmasını aşma becerisini gösterdi.
Günler önce yine İsrail’in orta kesiminde, ordunun seçkin bir birimine ait bir üsse düzenlenen saldırıda dört İsrail askeri öldürülmüştü.
Pazartesi günü Hizbullah, Lübnan’ın güneyindeki Ramyeh köyünde bir grup İsrail askerini vurduğunu söylediği video görüntülerini yayınladı. Füzenin kendisinden çekilen videoda, 2006 yılında İsrail ile girdiği son savaşta en ölümcül silahı olan güdümlü tanksavar füzelerinin kullanıldığı görülüyordu.
İsrail ordusuna göre Hizbullah’ın roket atışları da arttı; grup hafta sonu boyunca her gün 200, salı günü ise 140 roket fırlattı. Önceki haftalarda günde ortalama sadece birkaç düzine roket atılıyordu.
Hizbullah’ın fırlattığı roketlerin sayısı, İsrailli yetkililerin geniş çaplı bir savaş durumunda beklediğinden daha düşük ve bu da örgütün kapasitesinin azaldığının bir işareti. İsrail ordusu, Hizbullah’ın saldırılarının çoğunun İsrail hava savunması tarafından engellendiğini, bunun da İHA başına yaklaşık 100.000 dolar ve düşürülen her füze için birkaç milyon dolar maliyet getirdiğini söylüyor.
Yine de Hizbullah baskı altında hızla yeniden toparlanma becerisini gösteriyor. Askeri analistlere göre Hizbullah’ın silahlı birimleri bir dereceye kadar özerk hareket edebilecek şekilde eğitildikleri için üst düzey liderleri öldürüldüğünde ve iç iletişimleri kesildiğinde bile savaşmaya devam edebiliyorlar.
Bu hayatta kalma ve savaşmaya devam etme yeteneği, İsrail’in ordusunu kanlı ve uzun süreli bir çatışmaya sokma riskini artırıyor.
Carnegie Europe’un Paris merkezli güvenlik analisti Rym Momtaz, “Hizbullah’ın temel stratejisi hala İsrail’in her türlü kara saldırısı, akını ya da ilerlemesi karşısında güneydeki topraklarını korumak. Burası Hizbullah’ın ana sahası. Her köşe bucağı biliyorlar ve bu avantajı kullanacaklar” dedi.
Zayıfladılar ama caymadılar
İran destekli Şii militan bir grup ve siyasi parti olan Hizbullah, 1980’lerde İsrail’in Lübnan’ı işgaline tepki olarak kuruldu. Daha önceki iki savaşta İsrail ordusunu Lübnan’dan çekilmek zorunda bırakmıştı.
Çatışmaların son tırmanışı, İsrail’in Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar’ı öldürmesinin ardından patlak verdi; bazı analistler bu ölümün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya hem Gazze hem de Lübnan’daki savaşları sona erdirmek için bir çıkış yolu sağlayabileceğini düşünüyordu. Ancak Netanyahu, ertesi gün savaşın devam edeceğini belirtirken, Hizbullah, Lübnan’a yapılan saldırılara karşı tepkisinin dozajını artırma sözü verdi.
İsrailli liderler, İsrail’in kuzeyindeki toplulukların güvenliğini sağlama hedefinin ötesinde, en son saldırıları için daha iddialı hedefler dillendirmeye başladı. İsrail ordusu bu hafta, Hizbullah’a bağlı bir bankanın şubelerine hava saldırıları düzenledi; İsrailli yetkililer bunun, İslamcı grubun halk tabanını zayıflatmayı amaçladığını belirtti.
Netanyahu da bu ayın başlarında Lübnan halkını Hizbullah’a karşı ayaklanmaya çağırdı.
Üst düzey bir İsrailli askeri yetkili “Orada savaşmak çok karmaşık. Amaç Lübnan’daki güç dengesini değiştirmek için Hizbullah’ı ağır bir şekilde zayıflatmak” dedi.
İsrail şimdiye kadar hava gücü, sofistike istihbarat ve gözetleme operasyonları gibi avantajlarını kullanarak Hizbullah’ı savunmaya çekmeyi başardı. İsrail, Hizbullah üyelerini öldüren ve yaralayan bombalı çağrı cihazları kullandı ve grubun en üst düzey lideri Hasan Nasrallah’ı ve birçok seçkin savaşçısını öldüren hava saldırıları düzenledi.
Hizbullah çarşamba günü yaptığı açıklamada bir İsrail saldırısında Nasrallah’ın halefi Haşim Safiyuddin’in de öldüğünü söyledi.
Askeri analistler İsrail saldırılarının Hizbullah’ın füze gücünü de zayıflattığını söylüyor. Elektronik dinlemeler ve Lübnan semalarında sürekli vızıldayan İHA’lar da dahil İsrail’in gözetimi, örgütün orta ve uzun menzilli füze rampalarını kullanmasını zorlaştırdı. Bunların kurulması daha kısa menzilli silahlara göre daha fazla zaman alıyor ve tespit edildiklerinde İsrail hava saldırılarına maruz kalıyorlar.
İsrail ordusu Eylül ayı sonunda Hizbullah’ın savaştan önce 150,000 civarında olduğu tahmin edilen füze stokunun yaklaşık %50’sini imha ettiğini açıkladı. Hizbullah askerî açıdan hala güçlü olduğunu söyledi ancak silah kayıpları konusunda bir rakam vermedi.
Askeri analistler ve diplomatlar, örgütün yok edilen bazı silahların yerini doldurmak için hala silah ithal edebileceğini, bunun büyük ölçüde Suriye sınırı üzerinden gerçekleştiğini ve öldürülen üst düzey liderlerin yerini doldurabileceğini belirtiyor.
Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde kıdemli bir araştırmacı ve eski bir ABD hükümet yetkilisi olan Daniel Byman, “Uyum sağlayabilen bir grup. Çok zeki. Çok kararlı. Kayıp vermeye hazırlar. Hizbullah’ı asla yok saymam ama bence çok ağır bir darbe aldılar” diyor.
Hizbullah saldırılarını İsrail’in içlerine kadar genişletebileceğini gösterdi. Silahlı Çatışma Bölgeleri ve Olay Verileri’nden alınan ve CSIS tarafından derlenen verilere göre, 22 Eylül haftasında, İsrail’in çağrı cihazı saldırısından yaklaşık bir hafta sonra, Hizbullah saldırılarının ortalama derinliği İsrail sınırının yaklaşık 17 mil içindeydi. Bu, daha önce yaklaşık bir yıl süren sınır ötesi çatışmaların ortalama derinliği olan 2,4 milden epey fazla.
Gerilla savaşı
Hem İsrail ordusu hem de Hizbullah için asıl sınav, İsrailli liderlerin kuvvetlerini Lübnan topraklarının derinliklerine göndermeyi tercih etmeleri ve Hizbullah savaşçılarının kendi sahalarında savaşma avantajına sahip olmaları durumunda yaşanacak.
İsrail ve Hizbullah tarafından yapılan açıklamalara ve bir istihbarat danışmanlık firması olan Le Beck’in verilerine göre İsrail güçleri şu ana kadar hepsi sınırın bir mil içinde olmak üzere en az sekiz köye girdi.
İsrailli askeri yetkililere göre Hizbullah güçleri uzaktan patlatılan bombalar, havan topu ve roketle karşılık verdi.
Hizbullah, güneydeki savaşa yaklaşımının, 2006’da İsrail’le yaptığı savaştaki yaklaşımıyla tutarlı olarak, işgalci İsrail askerlerine yönelik saldırıları artırmadan önce başlangıçta geri çekilmek olduğunu söylüyor. Savaşa katılan eski İsrailli asker ve subaylara göre, Hizbullah savaşçıları güneydeki kasaba ve köylerde İsrail güçleri için pusu kurdu.
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım 15 Ekim’de televizyonda yaptığı konuşmada “Direnişin misyonu, orduyu takip etmek ve nerede ilerlerse ona karşı operasyonlar gerçekleştirmektir. Gençler direnişe katılmak için bekliyor” dedi.
İsrail ordusu, Hizbullah’ın bu ay İsrail’deki Golani piyade tugayı askeri üssüne düzenlediği İHA saldırısında ölen dört askere ek olarak Lübnan’ın güneyinde 17, İsrail’in kuzeyinde ve Lübnan sınırında da beş askerin öldüğünü duyurdu. İHA İsrail güçlerini atlatarak askerler yemek yerken bir yemekhaneyi vurmayı başarmış ve 60’tan fazla kişinin yaralanmasına neden olmuştu.
İHA’lar İsrail için başlıca potansiyel zorluklardan biri. Çok katmanlı hava savunması Gazze, Lübnan ve son zamanlarda İran’dan gelen füze saldırılarını engellemek için tasarlandı ancak yavaş uçan İHA’ları vurmakta zorlanıyor.
***
Adam Chamseddine ve Anat Peled bu makaleye katkıda bulunmuştur.