Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Ukrayna ile Rusya arasında 15 Nisan 2022’de imzalanan barış anlaşmasının taslağını analiz ederek Moskova’nın hedeflerinin iki yıl içinde pek değişmediğini ve müzakerelerin başlaması halinde Ukrayna’yı yine tarafsız ve silahsızlandırılmış bir devlet haline getirmeyi tercih edeceğini yazdı.
Gazetede yer alan makalede, “Muhtemelen Rusya liderinin istediği anlaşmanın ana hatları, savaşın başlamasından yaklaşık altı hafta sonra, Nisan 2022’de Rusya ve Ukraynalı müzakereciler tarafından hazırlanan barış anlaşması taslağında görülebilir. Batılı yetkililer ve analistler, iki yıldır süren çatışmaların ardından bu hedeflerin -Ukrayna’yı Rusya’nın askeri saldırganlığına karşı sürekli savunmasız, kısırlaştırılmış bir devlete dönüştürmek- çok değişmediğini söylüyor,” ifadelerine yer verildi.
Nihayetinde başarısızlıkla sonuçlanan barış görüşmelerinin ana hatları açıklanmış olsa da gazete ve görüşmelere aşina olan diğer kişiler tarafından incelenen 17 sayfalık belgenin tamamı kamuoyuna açıklanmamıştı.
Taslak belgede neler var?
15 Nisan 2022 tarihli belge, her iki taraftaki müzakerecilerin de Ukrayna’yı ‘askeri ittifaklara katılmayan kalıcı olarak tarafsız bir devlet’ haline getirmeyi, Batı desteğiyle ordusunu yeniden inşa etmesini engellemeyi ve Kırım’ı fiilen Rusya’nın kontrolü altında bırakmayı kabul ederek çatışmayı nasıl sona erdirmeye’ çalıştıklarını özetliyor.
WSJ, belgenin Ukraynalı müzakerecilerin savaşın ilk haftalarında ne kadar derin tavizler vermeye istekli olduklarını ve Batı’nın askeri desteğinin kesilmesi ve Rusya’nın kayda değer toprak kazanımları elde etmesi halinde Moskova’nın Kiev’e ne gibi tavizler verebileceğini ortaya koyduğunu aktardı.
Taslak anlaşmaya göre Ukrayna’nın AB üyeliğine başvurmasına izin verilecek, ancak NATO gibi askeri ittifaklara katılmasına izin verilmeyecekti.
Taslağa göre, Ukrayna topraklarında yabancı silahlara izin verilmeyecek ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri belirli bir büyüklüğe indirgenecekti. Rusya, asker ve tank sayısından Ukrayna füzelerinin azami menziline kadar her şeyi sınırlama niyetindeydi.
Kırım yarımadası Rusya’ya bırakılacaktı
Halihazırda Rusya’nın kontrolünde olan Kırım yarımadası Moskova’nın etkisi altında kalacak ve tarafsız sayılmayacaktı. Bir kısmı 2014 yılında Ukrayna’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden doğu bölgelerinin akıbeti taslakta yer almamış ve bu konu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy arasında kişisel bir görüşmeye bırakılmıştı.
Moskova ayrıca Rusça dilinin hükümette ve mahkemelerde Ukraynaca ile eşit şekilde işlev görmesi konusunda ısrar etti ve bu, Kiev’in kabul etmediği bir maddeydi.
Garantörler ABD, Birleşik Krallık, Çin, Fransa ve Rusya
Anlaşmanın garantörlüğünü ABD, Birleşik Krallık, Çin, Fransa ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu yabancı güçler üstlenecekti. Bu ülkeler antlaşmanın ihlali durumunda Ukrayna’nın tarafsızlığını korumakla yükümlü olacaklardı.
Fakat belgeye göre anlaşma yürürlükte olduğu sürece garantör ülkeler, ikili askeri yardım vaatleri de dahil olmak üzere ‘Ukrayna’nın daimi tarafsızlığıyla bağdaşmayan uluslararası anlaşma ve sözleşmeleri feshetmekle’ yükümlü olacak. Uluslararası güvenlik garantileri, Kırım ve Sivastopol kenti için geçerli olmayacaktı.
Diğer yandan WSJ, nihai belgenin ‘gevşek bir şekilde, Sovyetler Birliği birliklerinin Doğu Almanya’yı nükleer silahlardan vazgeçmesi ve ordusunun büyüklüğünü sınırlaması koşuluyla terk ettiği, Almanya’yı birleştiren 1990 anlaşmasına dayandığını’ öne sürdü.
Ukrayna ile yapılan taslak anlaşma, ‘her türlü füze silahı, silahlı kuvvetler ve oluşumlar dahil olmak üzere’ yabancı silahların yasaklanmasını da öngörüyordu.
Moskova, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin gücünün 85 bin askeri personel, 342 tank ve 519 topçu sistemini aşmamasını istiyordu. Belge, müzakereler sırasında Ukrayna tarafının 250 bin askeri personel, 800 tank ve 1900 topçu sistemi talep ettiğini gösteriyor. Rusya, ayrıca Ukrayna füzelerinin menzilinin 40 kilometre ile sınırlandırılmasını talep etmişti.
Çözüme kavuşmayan konuların başında ise Ukrayna’nın bir saldırıya maruz kalması halinde ne olacağı konusuydu. Rusya tüm garantör ülkelerin bir yanıt üzerinde anlaşmasını istiyordu; bu da saldırgan tarafın Rusya olması halinde ortak bir yanıtın pek mümkün olmayacağı anlamına geliyordu.
‘Kiev, saldırı halinde garantör ülkelerden uçuşa yasak bölge talep etti’
Ukraynalı müzakereciler, saldırı durumunda hava sahasının kapatılmasını, garantör ülkelerin uçuşa yasak bölge oluşturmasını ve Rusya’nın onaylamadığı silahların garantörler tarafından temin edilmesini istiyordu. Rusya, garantör olarak Belarus’u, Ukrayna ise Türkiye’yi eklemek istemişti.
Bununla beraber Ukraynalı müzakereciler, Rusya’nın Kiev’in savaş suçlarını kovuşturan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargı yetkisine ilişkin taleplerini geri çekmesini öngören maddesini görüşmeyi reddettiklerini belirten metni italik olarak vurguladılar. Ayrıca karşılıklı tüm yaptırımların kaldırılmasına ilişkin maddenin onaylanması konusunda da anlaşmazlığa düştüler.
Gazeteye göre, müzakereler Zoom’da devam etti, ancak nihayetinde Haziran 2022’de durdu. O dönemde herhangi bir anlaşmaya varılmamıştı.
Ancak WSJ‘nin belirttiği üzere belge, Rusya’nın ABD’nin başını çektiği Batı’nın Ukrayna’yı yıllardır Rusya’yı zayıflatmak, dizginlemek ve kontrol altına almaya çalışma amaçlı donattığına dair köklü korkularını yansıtıyor.
Putin, 17 Haziran 2023’te bazı Afrikalı liderlerle yaptığı toplantıda, Kiev’in müzakere ekibinin başkanı David Arahamiya tarafından imzalanmış bir belge sunmuştu. Putin, belgenin askeri personel ve zırhlı araç sayısını belirleyen ekleriyle birlikte 18 maddeden oluştuğunu ancak Kiev’in bunu reddettiğini ifade etmişti.
Ufukta barış görüşmeleri yok
Şu anda Ukrayna, Rusya askerlerini topraklarından çekene kadar barış görüşmelerine başlamayacağını söylüyor. Zelenskiy, çatışmaların durdurulmasının Rusya’nın yeniden silahlanmasına ve gelecekte Ukrayna’ya daha iyi saldırmasına olanak sağlayacağını iddia ediyor.
Gazeteye göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hafta başında müzakerelerin yeniden başlatılmasını önermiş olsa da, yakın gelecekte barışa yönelik yeni bir girişimde bulunulması pek olası görünmüyor.
Bununla beraber gazeteye konuşan analistler, her iki taraf için de askeri bir zaferin giderek daha zor göründüğünü vurguladı. Cephe hattı bir yıldır neredeyse hiç değişmemiş olsa da Ukrayna’nın geleceğine ilişkin karamsarlık artıyor. Rusya, son aylarda ilk önemli atılımını yaptı ve Kiev güçlerinin mühimmatı ve insan kaynağı azalıyor.