Çin hükümetinin Avrasya İşlerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Li Hui’nin Avrupa gezisinin son ayağında Moskova’yı ziyaret ettiği gün, Wall Street Journal (WSJ) bir makale yayınladı.
Makalede, Çin Batı’yı bölmeye çalışmakla suçlanarak, Çin elçisinin, “Avrupa’daki ABD müttefiklerinin özerkliklerini ileri sürmeleri, Rusya’ya şu anda işgal ettiği küçük komşusunun bazı kısımlarını bırakarak, acil bir ateşkes çağrısı yapmaları gerektiği” şeklinde açık bir mesaj taşıdığı öne sürüldü.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ise WSJ haberini yalanladı. 27 Mayıs’ta Kuleba, bir video mesajında, makale yayınlandıktan sonra Li’nin ziyaret ettiği Avrupa başkentlerindeki meslektaşlarıyla hemen iletişime geçtiğini söyledi. Buna göre, hiçbiri WSJ’nin önerdiği şey hakkında müzakerelerin yapıldığını doğrulamadı.
Buna cevaben Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning de pazartesi günü, Ukrayna Dışişleri Bakanı’nın diğer taraflarla temasa geçtiğini açıkça ifade ettiğini ve hiçbir ülkenin Li’nin WSJ tarafından bildirilen açıklamaları yapmadığını söylediğini belirtti.
Çinli bir askeri uzman ve TV yorumcusu olan Song Zhongping, Global Times’a konuyla ilgili verdiği demeçte, Kuleba’nın Çin’in etkisinin gayet iyi farkında olduğunu ve bir Çinli elçinin bu tür görüşleri dile getirmesinin imkansız olduğunu belirtti.
Song, “ABD medyasının yaydığı söylentiler, yalnızca Çin elçisinin Rusya-Ukrayna ihtilafında arabuluculukta oynadığı rolü itibarsızlaştırma girişimidir” şeklinde konuştu.
Çin Sosyal Bilimler Akademisi Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Çalışmaları Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Zhang Hong da, Li’nin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldiğinde özellikle BM Tüzüğü ve uluslararası hukuku vurguladığını söyledi. Bunun, Çin’in Rusya-Ukrayna sorununun çözümünde BM Şartı’na ve uluslararası hukuka saygı duyduğunu gösterdiğini ifade eden Zhang, Çin’in Batı’nın iddia ettiği gibi taraf tutmak yerine Rusya ile Ukrayna arasında uluslararası hukuka dayalı barış görüşmelerini desteklediğini vurguladı.
Zhang ayrıca, ABD medyasının yanlış bilgi yaymasının, çatışmanın barışçıl çözümünü engellediğini savundu.
Bu açıklamaların üzerine ise WSJ sessiz kaldı.
