Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Politico’nun sorularına verdiği cevaplarda, NATO mekanizması dışında AB öncülüğüde başka güvenlik mekanizmalarının geliştirilmesine karşı olduklarını açıkladı.
Güler Politico’nun sorularına verdiği yazılı yanıtlarda, Türkiye’nin NATO içerisinde “güvenilmez olduğu” iddialarını “kesinlikle reddettiklerini” söylerken, “32 müttefikin bir arada olduğu bir ortamda her konuda aynı görüşlere sahip olmamız düşünülemez,” diye ekledi.
Bazı ülkelerin böyle bir algı yaratmaya çalıştığını savunan Güler, Berlin’in Ankara’nın almak istediği Eurofighter uçaklarına yönelik ihracat kısıtlamalarını işaret ederek bunları “ittifak içinde güvensizlik yaratan asıl mesele” olarak nitelendirdi.
Ankara’nın Moskova ile bağlarını koruduğuna ve NATO ortaklarının çoğu tarafından desteklenen Rusya’ya yönelik yaptırımlara karşı çıktığına işaret eden Politico, Güler’in, Ankara’nın Ukrayna savaşı konusundaki tutumunu “Ukrayna ile stratejik ortaklık ve Rusya ile olumlu diyalog çerçevesinde … dengeli ve aktif” olarak nitelendirdiğini altardı.
Güler, “Bugüne kadar savaşın her iki tarafını da üst düzey görüşmelerde bir araya getirebilen tek ülke Türkiye olmuştur,” dedi.
Karadeniz’in “stratejik bir savaş alanına dönüşmesine izin vermeyeceklerini” kaydeden bakan, hedeflerinin “yerli ve milli üretime dayalı tam bağımsız bir savunma sanayii oluşturmak, böylece ülke ekonomisini güçlendirmek ve Türkiye’nin bağımsızlığına katkıda bulunmak” olduğunu da belirtti.
Güler, söz konusu teknolojilerin insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve akıllı mühimmattan füzelere, hava savunma ve elektronik harp sistemlerine kadar uzandığını söyledi ve Türkiye’nin bunları birçok ülkeye ihraç ettiğini belirtti.
Irak ve Suriye söz konusu olduğunda, “Sınırlarımız boyunca 30-40 km derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturmaya ve bölgeyi teröristlerden tamamen temizlemeye kararlıyız,” diyen Güler, “Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar operasyonlara devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Politico’ya göre Ankara, ABD liderliğindeki ittifakın AB liderliğindeki herhangi bir askeri girişime zemin kaybetmesini önlemek istiyor.
Yayına göre, Türkiye’nin eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi NATO’nun yeni başkanı olarak desteklemek için öne sürdüğü şartlardan biri de Rutte’nin ittifak içinde AB ülkelerini kayırmamasıydı.
Güler, Avrupa Birliği üyesi müttefiklerin NATO’nun güvenlik şemsiyesi dışında alternatifler aramasının “ittifakın birlik ve beraberliğine zarar vereceğini” savundu.
Güler, “Avrupa-Atlantik bölgesindeki en etkin güvenlik örgütü NATO’dur. Avrupa’nın kendi güvenliğini artırma çabalarını anlamakla birlikte, başka bir oluşuma ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz,” dedi.