1300’ün üzerinde İngiliz ve İrlandalı aktör, yazar, sanatçı, yönetmen, eleştirmen, müzisyen ve oyun yazarı, sanat kurumlarının Filistin halkını İsrail’e karşı savunmak isteyen Filistin yanlısı sanatçılara ve kültürel alandaki kişilere uyguladıkları sansürü durdurmalarını talep eden bir bildiriyi imzaladı.
İmzacılar arasında, popüler televizyon dizisi The Crown’da Kraliçe Elizabeth’i canlandıran Akademi Ödüllü aktris Olivia Colman, Succession’daki rolüyle Emmy Ödülü kazanan Harriet Walter, Olivier Ödülü sahibi Juliet Stevenson, Derry Girls ve Bridgerton’dan Nicola Coughlan ve Sex Education dizisindeki rolüyle BAFTA ödülü kazanan Aimee Lou Wood gibi tanınmış isimler yer alıyor.
‘Artists for Palestine UK’ isimli grup tarafından desteklenen bildiride, İsrail’in ‘aşırı sağcı hükümetinin üyelerinin açıkça etnik temizlik çağrısı yaptığına’ dikkat çekilirken, “Açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasının yanı sıra su ve elektrikten mahrum bırakma, kelimelerin ötesinde acımasızdır,” deniyor.
İsrail’in Filistin halkına karşı ‘toplu cezalandırma politikası’ uyguladığını savunan sanatçılar, ‘uluslararası insancıl hukukun böylesine korkunç ihlalleri karşısında sessiz kalamayacaklarını’ söylediler.
“Felaket devam ederken, Birleşik Krallık’taki sanat kuruluşlarının çoğundan Filistin halkıyla dayanışma beyanlarının gelmediğini gözlemledik,” diyen sanatçılar, baskıya maruz kalan diğer halklara ‘kolayca sunulan dayanışma ifadelerinin’ Filistinlilere sunulmamasının ‘son derece rahatsız edici i bir çifte standardın göstergesi’ olduğunu belirttiler.
Bildiride, Batı ülkelerindeki birçok kültür kurumunun Filistinlilerin seslerini ve bakış açılarını sistematik olarak bastırdığı, susturduğu ve damgalandığı ileri sürülürken, Filistinlilerle dayanışma içinde olduğunu ifade eden sanatçı ve sanat çalışanlarının hedef alındığı ve geçim kaynaklarının tehdit edilmesinin yanı sıra performansların, gösterimlerin, konuşmaların, sergilerin ve kitap tanıtımlarının iptal edildiği belirtildi.
Bildiri şu ifadelerle son buldu: “Kitlesel adaletsizlik ve giderek kötüleşen insani kriz karşısında sessiz kalmak ahlaki bir görevin yerine getirilmemesi anlamına gelecektir. Bu sorumluluğu yerine getiren ilkeli sanatçıları ve çalışanları aktif bir şekilde susturmak, ifade özgürlüğü ve ayrımcılıkla mücadele konusundaki yasal yükümlülükleri yerine getirmemek anlamına gelir.”
Bildiride ayrıca Avrupa çapında İsrail’e destek için çeşitli gerekçelerle iptal edilen bazı sanat etkinlikleri de listelendi.