GÖRÜŞ

2024 Çin için nasıl geçti?

Yayınlanma

2024’te Çin’in ekonomik toparlanması hala yavaş görünüyordu ve birçok gözlemcinin beklentilerini karşılamadı. Ancak, küresel açıdan bakıldığında, Çin dünyanın en büyük büyüme motoru olmaya devam ediyor.

Daha da önemlisi, Çin nihayet uzun süredir beklenen bazı kararlar aldı veya belirli koşullarda değişimler yaşadı. Bu adımlar gecikmiş gibi görünebilir, ancak kesinlikle çok geç sayılmaz.

  1. Ekonomik ve Mali Politikalarda Zamanında Düzenlemeler

2024’te Çin, zorunlu karşılık oranlarının düşürülmesi, altyapı yatırımlarının artırılması ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişiminin desteklenmesi gibi bir dizi destekleyici ekonomik ve mali politika açıkladı.

Borsa hızla toparlandı, büyük şehirlerde gayrimenkul piyasası istikrara kavuştu, imalat PMI yeniden büyüme alanına girdi ve tüketici pazarı kademeli olarak toparlandı.

Sermaye piyasalarına olan güvenin tamamen geri kazanılıp kazanılmadığı belirsizliğini koruyor. Ancak yıl sonunda hükümet, 14 yıl aradan sonra ilk kez “ılımlı gevşek para politikası” kavramını yeniden gündeme getirdiğinden, 2025 yılı umut verici görünüyor.

Bu politikalar pandeminin hemen ardından uygulansaydı, etkileri daha büyük olabilirdi. Yine de, Batı’da finans politikalarındaki aşırı parasal genişlemenin olumsuz sonuçları Çin’de sıklıkla “susuzluğu gidermek için zehir içmek” deyimiyle tanımlandı.

Bu bağlamda, Çin Komünist Partisi’nin tereddütü anlaşılabilir. Neyse ki, değişim çok geç gelmedi.

  1. Emeklilik Yaşının Kademeli Olarak Ertelenmesi

Uzak vadeli etkileri olan bir diğer konu ise Çin’in emeklilik yaşını geciktirme yaklaşımı oldu. Çin’i uzun süredir takip edenler, 1,4 milyar nüfusu yaşlanan bir topluma dönüştürmenin büyük bir zorluk olduğunu bilirler.

Doğum oranlarının düşmeye devam etmesiyle, sözde demografik fırsat penceresi kayboluyor ve emeklilik sistemi üzerindeki baskı artıyor.

Son yıllarda emeklilik yaşının ertelenmesi Çin toplumunda geniş çapta tartışıldı. Diğer ülkelerde olduğu gibi, çoğu Çinli daha uzun süre çalışmaya hevesli olmasa da, bu uygulama kaçınılmaz hale geldi.

Kapsamlı kamu tartışmaları ve Çin Komünist Partisi’nin çeşitli görüşleri dikkate alması sayesinde, kademeli reformlar geniş çapta kabul gördü ve bazı gelişmiş ülkelerde görülen siyasi çıkmazlar veya sokak protestoları önlendi.

Çin Komünist Partisi bu reformu daha erken ve daha kararlı bir şekilde uygulayabilirdi, ancak yaygın tartışmalar kamuoyunun kabulünü artırdı. Bu gecikmenin de kendi içinde bir değeri var.

  1. Bölgesel Diplomaside Stratejik Atılımlar

Çin, bölgesel diplomatik dinamiklerde uzun süredir beklenen değişimlere tanık oldu.

Karmaşık bir jeopolitik ortamda, Çin esas olarak Japonya, Hindistan ve Avustralya ile ilişkileri yumuşatmaya çalıştı. Böylece iç meselelere ve ABD ile rekabete odaklanabilecekti. Ancak, ilk iki alandan farklı olarak, bu durum diğer ülkelerin “iş birliğini” gerektirdi.

Bir yandan, bu yıl yaşanan değişiklikler Çin’in yumuşak ve sert politikalarla yürüttüğü tutarlı çabaların bir sonucudur; diğer yandan, Donald Trump’ın ABD başkanı olarak seçilmesi de rol oynadı. Sonunda bu ülkeler, Çin’e yönelik tutumlarını fark edilir şekilde değiştirdiler.

Sino-Hint sınır sorunu bir kez daha etkili bir şekilde yönetildi, Japonya Dışişleri Bakanı Çin’e yönelik olumlu açıklamalarda bulundu ve Çin-Avustralya ilişkileri bazı dalgalanmaların ardından normale döndü, bu da her iki ekonomiye fayda sağladı. Bu diplomatik atılımlar, Çin için daha elverişli bir bölgesel ortam yarattı.

Bu değişikliklerin daha erken olması daha iyi olurdu, ancak mevcut sonuçlar yine de oldukça tatmin edici.

Özellikle 2024 yılı sonunda Mao Zedong’un doğum yıldönümünde Çin, dünyanın ilk iki altıncı nesil savaş uçağı olduğuna inanılan iki yeni savaş uçağını test uçuşuna soktu. Bu çığır açan olay, Çin’in ileri savaş uçağı teknolojisinde Batı’nın önüne geçtiğini gösterdi.

Aynı gün, yapay zeka şirketi DeepSeek, DeepSeek-V3 adlı yeni model serisinin ilk versiyonunu resmen tanıttı ve aynı anda açık kaynak olarak yayınladı. Açık kaynak modeller arasında test performansı birinci sırada yer aldı ve birçok açıdan kapalı kaynaklı büyük modellerle eşleşti. Hesaplama maliyetinin ise “GPT-4’ün sadece 1/100’ü” olduğu bildirildi.

Bu başarılar daha erken ortaya çıksaydı, ABD’yi Çin ile eşit diyalog ve “sağlıklı rekabet” konusunda daha ciddiye almaya teşvik edebilirdi.

Ancak şu anda bile çok geç değil – özellikle yeni ABD başkanı göreve başlamadan önce. Belki de durumu anlayacaktır.

Çok Okunanlar

Exit mobile version